Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu, Türkiye’deki su verimliliğini ve gıda erişilebilirliğini artırmak amacıyla 819 milyon dolarlık bir finansman onayladı.
Bankanın yaptığı açıklamaya göre, Türkiye su stresi çeken bir ülke olarak su kaynaklarının kıtlık tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır.
Açıklamada, mevcut projeksiyonların bu durumu önümüzdeki yıllarda daha da zorlaştıracağına dikkat çekildi. Ayrıca sulama sistemlerinin büyük ölçüde verimsiz olduğu belirtilerek, genellikle sızıntı ve buharlaşma nedenli su kayıplarına karşı savunmasız açık kanalların kullanıldığı ifade edildi.
Banka İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylanan Türkiye İkinci Sulama Modernizasyon ve Su Verimliliği Projesi’nden, kuraklık ve aşırı sıcaklık gibi iklim koşullarının olumsuz etkilere yol açtığı bölgelerde en az 50 bin tarımsal işletmenin yararlanması bekleniyor. Proje sayesinde 72 bin hektarlık bir alanda sulama sistemlerinin modernizasyonu da sağlanacak.
Su kaynaklarının yüzde 85’inin tarım sektöründe kullanıldığına vurgu yapılırken, “Bu proje, su tasarrufu amacıyla sulama altyapısının ve su temin sistemlerinin modernizasyonunu hedefleyen önceki bir programın devamı olacaktır.” şeklinde bir değerlendirme yapıldı.
ANTALYA VE İÇ ANADOLU’DAKİ ÇİFTÇİLERE DESTEK
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, Türkiye’nin dünyada dokuzuncu en büyük tarım ürünleri üreticisi olduğunu ve tarım sektörünün ülke ekonomisinin yüzde 6’sını, istihdamın ise yüzde 20’sini oluşturduğunu açıkladı.
Su verimliliğinin, tarım sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak ve tarımsal istihdamı artırmak açısından kritik öneme sahip olduğunu belirten Lopez, “Dünya Bankası, suyun korunması, dirençliliğin artırılması, tarımsal üretimin desteklenmesi ve kırsal geçim kaynaklarının korunmasına yönelik çabaları memnuniyetle desteklemektedir.” ifadesini kullandı. Türkiye İkinci Sulama Modernizasyon ve Su Verimliliği Projesi, İç Anadolu ve Antalya bölgesindeki çiftçilere hizmet verecek ve 550 binden fazla kişiyi hedef alacak. Projenin sağladığı faydalar arasında sulama sistemlerinde su kayıplarının azalması, ürün verimliliği ile gıda erişilebilirliğinin artması ve iklim olaylarına karşı dayanıklılığın sağlanması yer alacak.