• ALTIN (TL/GR)
    4.235,90
    % -0,34
  • AMERIKAN DOLARI
    40,0503
    % 0,03
  • € EURO
    46,9449
    % -0,11
  • £ POUND
    54,5133
    % 0,14
  • ¥ YUAN
    5,5783
    % -0,02
  • РУБ RUBLE
    0,5125
    % 0,47
  • BITCOIN/$
    108.775
    % 0,25
  • BIST 100
    10.069,02
    % 0,71

OECD Başkanı’ndan önemli Türkiye açıklaması: Enflasyonu azaltmak için para ve maliye politikaları birlikte ilerlemeli.

OECD Başkanı’ndan önemli Türkiye açıklaması: Enflasyonu azaltmak için para ve maliye politikaları birlikte ilerlemeli.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Başekonomisti Alvaro Pereira, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinin olumlu sonuçlar vermeye başladığını belirtti. Pereira, para ve maliye politikalarının tutarlılıkla sürdürülmesinin kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Pereira, OECD’nin bugün yayımladığı Ekonomik Görünüm raporunda yer alan bulgular ve Türkiye ekonomisine dair öngörüler hakkında düşüncelerini paylaştı.

Türkiye’deki makroekonomik politikaların değişimi sayesinde enflasyonda belirgin bir azalma yaşandığını ifade eden Pereira, “Para ve maliye politikalarındaki sıkılaşmanın sonuçlarını görüyoruz. Bu yıl yıllık enflasyonu yüzde 30 civarında, gelecek yıl ise yüzde 18,5 seviyesinde öngörüyoruz.” dedi.

Pereira, 2026’nın son çeyreğinde yıllık enflasyonun yüzde 15 civarına gerilemesini beklediklerini, bunun da politikaların işe yaradığını gösterdiğini belirtti. Enflasyonun, insanların reel gelirleri üzerinde önemli etkileri olduğunu vurgulayan Pereira, bu nedenle enflasyonu düşürmenin Türkiye’nin öncelikli hedefi olması gerektiğini belirtti.

Enflasyonun “inatçı” olmasının beklenmedik bir durum olmadığını dile getiren Pereira, yüksek enflasyon ortamlarında değişimlerin hızla gerçekleşmediğini aktardı. Mal fiyatlarındaki enflasyonun genellikle daha hızlı tepki verdiğini, ancak hizmet enflasyonunun daha yapışkan olabileceğini ifade etti. Bu nedenle sürecin bazen beklenenden uzun sürebileceğinin altını çizdi. Ayrıca, para ve maliye politikalarının uyumlu bir şekilde sürdürülmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti.

Türkiye’de bütçe açığının GSYH’ye oranının gelecek yıl yüzde 3 seviyesine düşeceğini öngördüklerini ve bunun büyük ölçüde gelir performansının iyileşmesinden kaynaklanacağını belirtti. Ayrıca, sermaye harcamalarında da azalma olacağını ve bu mali konsolidasyonun gelecekte fayda sağlayacağını ifade etti.

ABD TARİFELERİNİN ETKİSİ SINIRLI

ABD’nin gümrük tarifelerinin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini değerlendiren Pereira, bu tarifelerin doğrudan büyük bir etki oluşturacağını düşünmediğini vurguladı. Ancak, Türkiye’nin ABD ile ticaret engellerinin azaltılması yönünde bir uzlaşı sağlamasının faydalı olabileceğini belirtti. Türkiye’nin ABD’ye daha fazla ihracat yapabileceği sektörler mevcut. Ek olarak, turizm alanında da büyük bir potansiyel olduğunu söyledi.

MAKROEKONOMİK İSTİKRARIN ÖNEMİ

Uzun vadeli doğrudan yabancı yatırımın çekilmesinde en önemli faktörün makroekonomik istikrar olduğunu ifade eden Pereira, şu sözlerle devam etti:

“Doğrudan yabancı yatırım çeken ülkelerin çoğunda orta ve uzun vadede makroekonomik istikrar sağlanmıştır. Bu nedenle enflasyonu düşürmek, mali dengeyi korumak ve iş yapma ortamını yatırımcı dostu hale getirmek gerekmektedir. Türkiye’de bir dizi reform yapılmış olsa da daha fazla adım atılması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.

KÜRESEL EKONOMİDE BELİRSİZLİKLER

Pereira, ABD’nin gümrük vergilerinin küresel ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini de değerlendirdi. OECD’nin önceki raporlarına dayanarak, küresel ekonomide belirsizliğin arttığını ve bu belirsizliklerin ekonomik güven ve aktivite göstergeleri üzerindeki etkilerinin belirmeye başladığını aktardı.

Tarife belirsizliklerinin küresel ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini ve birçok ülke için büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edildiğini belirtti. Bu durumun bazı ülkelerde enflasyon artışına neden olabileceğine dikkat çekti ve ülkelerin ticaret engellerini azaltacak bir uzlaşıya yönelmeleri gerektiğini ifade etti.

GÜNCEL BÜYÜME TAHMİNLERİ

OECD’nin yayımladığı Ekonomik Görünüm raporunda, küresel ekonominin bu yıl ve 2026’da yüzde 2,9 büyüyeceği tahmin edilirken, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,9 ve gelecek yıl yüzde 3,3 büyümesi bekleniyor. Önceki tahminlerde bu oranlar sırasıyla yüzde 3,1 ve yüzde 3,9 olarak belirtilmişti.

YORUMLAR YAZ