Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışındaki bazı üretici ülkelerin yer aldığı OPEC+ grubu, petrol üretimini artırma kararı aldı. Bu durum, dünya genelinde petrol fiyatlarının 50 doların altına düşeceği yönündeki tahminleri beraberinde getiriyor.
Suudi Arabistan, Rusya, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Kazakistan, Cezayir ve Umman gibi OPEC+ üyesi sekiz ülke, 31 Mayıs’taki toplantısında temmuz ayı için günlük petrol üretimini bir önceki aya göre 411 bin varil artırma kararı aldı.
Grubun, küresel ekonomik koşulların stabil olduğunu ve düşük petrol stoklarının piyasada sağlıklı bir denge sağladığına dair işaretler gösterdiğini belirterek üretim artışına gittiği ifade ediliyor. Ancak bu kararın, mevcut küresel petrol talebine yönelik belirsizliklerin artmasına yol açabileceği ve piyasalarda arz fazlası yaratabileceği yorumları yapılıyor.
OPEC’in nisan ayı petrol raporuna göre, bu yıl için küresel petrol talebinde aşağı yönlü bir revizyon yapıldı. Rapora göre, 2022 yılıyla karşılaştırıldığında günlük yaklaşık 1,3 milyon varil artışla talebin 105 milyon varil seviyelerine ulaşması bekleniyor. Önceki tahmin 105 milyon 50 bin varil olarak bildirilmişti.
Uzmanlar, talep görünümündeki zayıflığın devam etmesi ve OPEC+ ülkelerinin üretim artışlarına sürdürmesi halinde petrol fiyatlarının 50 doların altına inebileceğini vurguluyor.
FİYAT TAHMİNLERİ:
Uluslararası veri şirketi Primary Vision Network’in Enerji ve Ekonomi Analisti Osama Rizvi, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, arz talep dengesizliklerine dikkat çekti. OPEC+ ülkelerinin ek varil sağlamasının piyasa açısından karmaşık bir durum yarattığını ifade eden Rizvi, küresel ekonomideki ılımlı toparlanmanın riskler açısından hâlâ aşağı yönlü olduğunu belirtti. Rizvi, “Eğer petrol fiyatları 50 doların altına inerse, OPEC+’nın üretimi artırmasının etkisi fiyatların 40 dolara kadar düşmesine neden olabilir,” dedi.
Rizvi, OPEC+ üyelerinin üretim arttırma amacının piyasadaki payı artırmak olmadığını, grup içi uyumu sağlamak amacı taşıdığını da belirtti. Suudi Arabistan’ın, uzun zamandır bütçe açıkları bulunduğunu ve diğer ülkelerin borçlanma ihtiyacı içinde olduğunu vurguladı. Düşük fiyat istemediklerini belirten Rizvi, asıl amaçlarının üretim kesintilerine tam uyum sağlayarak fiyatları desteklemek olduğunu ifade etti. Ancak bu stratejinin şu an beklenen etkiyi yaratamadığını belirtti.
ABD’DEN GELEN ANİ FİYAT RİSKLERİ:
Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli de, düşük petrol fiyatlarının ABD’deki kaya petrolü üreticileri için risk oluşturduğunu belirtirken, büyük şirketlerin uzun süreli varil başına alınan 50-60 dolar fiyatlarında faaliyet gösteremeyeceğini ifade etti. Barkeshli, ABD’de sondaj kule sayısında düşüşler yaşandığına dikkat çekti.
Barkeshli, piyasa katılımcılarının büyük resmi göz önünde bulundurması gerektiğini belirterek, önümüzdeki aylarda ABD ekonomisi ve sekiz katı büyüme endişelerinin önemli olabileceğini dile getirdi. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifeleri politikası nedeniyle petrol talebinin küresel ekonomik performansa doğrudan bağlı olduğunu vurguladı. Bu nedenle Avrupa Bölgesi’nin politikaları ve Asya’nın büyüme görünümünün dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade etti.