Güldal, fındık hasat dönemine dair açıklamalarda bulunarak, bu yıl da geçmiş yıllarda olduğu gibi fiyatların hasattan önce belirlendiğini ifade etti.
TMO’nun bu sezon 13’üncü kez fındık alımını gerçekleştireceğini belirten Güldal, fındığın Türkiye için büyük bir ekonomik değer taşıdığını vurguladı. Türkiye’nin, dünya fındık üretiminin yüzde 64’ünü tek başına üstlendiğini ve ürünün yaklaşık yüzde 80’inin ihraç edildiğini kaydederek, geçen yıl fındık ihracatından 2,5 milyar dolarlık döviz kazancı elde edildiğini açıkladı.
Güldal, bu yıla yönelik alım fiyatlarını duyurduklarını hatırlatarak, kabuklu Giresun tipi fındığın kilogram fiyatını 200 lira, levant tipi fındığın ise 195 lira olarak belirlediklerini bildirdi.
Aynı zamanda, Giresun tipi fındık için ilave her bir randıman için 4 lira, levant tipi fındık için ise 3,9 lira ek fiyat ödeneceğini ifade etti. Döviz kurlarının etkisiyle fındık fiyatlarının 5 dolar ve üzeri seviyelere ulaştığını aktaran Güldal, fiyat belirlenirken maliyetler, üretici talepleri ve piyasa dinamiklerinin dikkate alındığını belirtti. Bu yıl önemli don olaylarının yaşandığını ve rekoltede kayıplar meydana geldiğini dile getirerek, 2025 yılı fiyatlarının hayırlı olmasını temenni etti.
Güldal, TMO’nun alım sistemine yönelik bilgilendirirken, randevu sisteminin 18 Ağustos itibarıyla e-Devlet üzerinden açılacağını açıkladı. Alım noktalarının 25 Ağustos’tan itibaren aşamalı olarak faaliyete geçirileceğini ve üreticilere en yakın yerlerden ürün alımını hedeflediklerini söyledi.
Üreticilerin dikkat etmesi gereken kriterler arasında rutubet oranının yüzde 6,5, sağlam iç fındık oranının yüzde 40 ve üzerinde, buruşuk iç fındık oranının ise yüzde 10 altında olması gerektiği yer aldı. Geçen yıl kokarca zararlısından dolayı bu oranları artırdıklarını hatırlatan Güldal, yabancı madde oranının binde 5 ve altında, kabuklu fındık içerisindeki taş ve toprak gibi maddelerin ise yüzde 10 ve altında olmasına dikkat edileceğini ifade etti.
TMO’nun tüm ürünler için 30 günlük bir ödeme planı oluşturduğunu aktaran Güldal, fındık üreticilerinin ödemeleri mümkün olan en kısa sürede alma beklentisi bulunduğunu ve bu nedenle 30 günün altında da ödeme yapabileceklerini söyledi.
Bu yıl rekolte çalışmalarıyla ilgili bilgiler de paylaşan Güldal, nisan ayında önemli bir zirai don hadisesinin yaşandığını ve %37 oranında kayıplar olduğuna dikkat çekti. Geçen yıl 717 bin ton olan rekoltenin bu yıl 453 bin ton olarak belirlendiğini belirtti. Söz konusu kaybın çeşitli kuruluşlar tarafından yapılan gözlemlere dayandığını ifade ederek bu verilerin uzmanlar tarafından tespit edildiğini aktardı.
Üreticilere erken hasattan kaçınmaları gerektiğini hatırlatan Güldal, bu durumun verim, kalite ve randıman üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti. Fındığın doğru şekilde kurutulmasının büyük önem taşıdığını da vurgulayan Güldal, ürünlerin dikkatlice işlenmesi gerektiğini ve TMO fiyatlarının altında ürün satılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.




































































































