Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ya da kısaca OPEC, (Organization of Petroleum Exporting Countries) net petrol ihraç eden ve bilinen dünya petrol rezervlerinin üçte ikisini ellerinde bulunduran 13 ülkenin oluşturduğu konfederasyondur. Küresel ham petrol piyasası üzerinde daha fazla kontrole sahip olmak için 2016 yılının sonlarında OPEC+ adlı daha büyük bir grup kuruldu.
OPEC her yıl dünya petrol görünümünü yayınlar ve gelecek projeksiyonu ahil olmak üzere petrole ilişkin genel bilgilendirmeler yapar. Bu yıl 2050 yılına kadar öngörüleri ile beklentilerini içerir raporunu yayınladı.

Kısaca raporun içeriğine bakarsak;
Temel Varsayımlar
Ülkeler bir dizi karmaşık zorlukla mücadele ederken, büyük ekonomilerdeki enerji politikaları önemli bir yeniden ayarlama sürecinden geçiyor. Enerji politikası hedefleri güçlü görünse de, başta ABD olmak üzere birçok gelişmiş ülkede, gözle görülür bir politika geri adım atma ve yoğun denetim eğilimi görülüyor. Karar vericiler, enerji güvenliği, enerji satın alınabilirliği, emisyonların azaltılması, sürdürülebilirlik ve endüstriyel rekabet gücü gibi çeşitli önceliklere odaklanma konusunda giderek daha fazla zorlukla karşı karşıya kalıyor. Dahası, birçok ulusal değişiklik nispeten küçük olsa da, bölgesel ve küresel enerji talebi üzerindeki kümülatif etkiler çok daha önemli olabilir.
Ülke ekonomilerinin büyüme hızı öngörüleri dikkate alındığında 2050 yılına kadar enerji hitiyaçları ve bu konudaki bağımlılıklarının veya alternetif çözüm yollarının hem bölgesel hem de küresel dengeler açısından önemli olacağı aşikardır

Ve günümüzde şimdilik bölgesel olarak yaşanan bu gerginliğin, global ekonomik pastadan alının pay öngörüsü çerçevesinde yeniden şekilleneceği aşikardır. Bu şekillenme aşamasında da başta petrol olmak üzere tüm enerji kaynakları otorite kurma aracı olarak kullanılacaktır.

Enerji Talebi
Küresel birincil enerji talebinin 2024’te 308 milyon varil petrol eşdeğeri (mboe/gün) seviyesinden 2050’de 378 mboe/gün seviyesine yükselmesi bekleniyor. Bu, öngörü dönemi boyunca %23 veya yıllık ortalama %0,8’lik bir artışa denk geliyor. Büyümenin neredeyse tamamı, başta Hindistan, Diğer Asya, Afrika ve Orta Doğu olmak üzere gelişmekte olan bölgelerden kaynaklanacak. Aynı zamanda, gelişmiş ülkelerdeki enerji talebinin genel olarak sabit kalması ve/veya azalması bekleniyor.

Büyümenin neredeyse tamamı, başta Hindistan, Diğer Asya, Afrika ve Orta Doğu olmak üzere gelişmekte olan bölgelerden kaynaklanacak. Aynı zamanda, gelişmiş ülkelerdeki enerji talebinin genel olarak sabit kalması ve/veya azalması bekleniyor.

Petrol Talebi
Son dönemdeki politika değişiklikleri ve iyileşen ekonomik görünümle desteklenen küresel petrol talebinin orta vadede 9,6 milyon varil/gün (mb/g) seviyesinde güçlü bir büyüme kaydetmesi ve 2024’teki 103,7 mb/g seviyesinden 2030’da 113,3 mb/g seviyesine yükselmesi bekleniyor. Bunun temel nedeni, OECD dışındaki ülkelerdeki güçlü petrol talebi artışı olup, bu talebin 2030’a kadar 8,6 mb/g artarak 66,7 mb/g seviyesine ulaşması bekleniyor. Ayrıca, OECD ülkelerindeki petrol talebinin de aynı dönemde, çok daha küçük bir oranda da olsa, 1 mb/g artarak 46,6 mb/g seviyesine ulaşması bekleniyor.

Uzun vadede, küresel petrol talebinin 2024 ile 2050 yılları arasında günde 19 milyon varilden fazla artarak neredeyse 123 milyon varile ulaşması bekleniyor. OECD dışı petrol talebinin bu dönemde günde yaklaşık 28 milyon varil artması beklenirken, OECD ülkelerinde petrol talebinin günde 8,5 milyon varil azalması bekleniyor

Petrol Ticareti
Petrol, kondensat ve rafine ürünler de dahil olmak üzere küresel bölgeler arası petrol ticaretinin 2024 yılında yaklaşık 55 milyon varil/gün olacağı tahmin edilmektedir. Ticaretin 2030 yılına kadar önemli ölçüde artarak 61 milyon varil/gün’ün üzerine çıkması ve ardından kademeli olarak artarak 2050 yılında 67,5 milyon varile ulaşması öngörülmektedir.
Bölgeler arası ham petrol ve kondensat ticareti 2024 yılında yaklaşık 36,8 milyon varil/gün seviyesinde gerçekleşmiş olup, 2030 yılına kadar başlıca tüketici bölgelerdeki artan petrol talebinin de desteğiyle 41,7 milyon varile/güne yükselmesi beklenmektedir. 2030 yılından sonra ticaret büyümesinin yavaşlaması, ancak 2050 yılına kadar yaklaşık 47,3 milyon varil/gün seviyelerine ulaşması beklenmektedir. Toplam petrol ürünleri ticaretinin 2024 yılında 18 milyon varil/gün olarak tahmin edilmesi ve 2050 yılına kadar 21 milyon varilin üzerine çıkması beklenmektedir. Bu durum, Asya-Pasifik bölgesindeki artan talep ve ABD, Kanada ve Orta Doğu’dan gelen ihracatın artmasıyla paralellik göstermektedir.

Orta Doğu’dan ham petrol ve kondensat ihracatının 2024’teki 17,4 milyon varil/gün seviyesinden 2030’da 20,2 milyon varile yükselmesi bekleniyor. Uzun vadede ise ihracatın 2050 yılına kadar 28,2 milyon varile yükselmesi öngörülüyor. Orta Doğu ham petrol ve kondensat ihracatının tüm önemli ithalatçı bölgelere artması bekleniyor. Ancak, Orta Doğu ihracatının %80’inden fazlasının Asya-Pasifik bölgesine yapılması ve 2024’teki 15,2 milyon varil/gün seviyesinden 2050’de 23,5 milyon varile yükselmesi bekleniyor. Orta Doğu ve Asya-Pasifik arasındaki ticaret rotasının, 2050 yılında küresel bölgeler arası ham petrol ve kondensat ticaretinin %50’sini oluşturması bekleniyor.

Sonuç Olarak
2050’ye kadar büyüme hızı en yüksek olacağı öngörülen ülkelerin Hindistan ve Çin olacağı ve bu ülkelerin tüketimleri sebebiyle petrol tüketimindeki azalmanın diğer enerji kaynaklarına oranla yüksek olmayacağı öngörülmektedir.
Bu kapsamda; uzun bir süre daha petrol savaşlarının devam edeceği ve bu savaşların Hindistan eksenli olarak yön değiştireceğini söylemek pek de hayalcilik olmaz.
Sonuç olarak; eskiden sadece petrol üretimini ele geçirmek kaynaklı süren savaşlar artık, müşteriyi de ele geçirmek odaklı olarak devam edecek ve bu müşteri kapma mücadelesi 2022’den itibaren artarak devam ediyor ve edecek.




































































































