Irak Başbakanlık Basın Ofisi, 17 Temmuz’da gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısında, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile yeni bir petrol anlaşmasına onay verildiğini açıkladı.
Bu anlaşma gereği, IKBY hükümeti, bölgede üretilen petrol gelirlerini Irak’ın Devlet Petrol Şirketi SOMO’ya teslim edecek. Her bir teslim edilen varil için bölgesel hükümete 16 dolar avans ödenecek.
Ayrıca, IKBY’nin günlük en az 230 bin varil petrolü Bağdat’a teslim etme yükümlülüğü bulunmakta. Üretim artışları durumunda, ek miktarlar da SOMO’ya aktarılacak. Eğer petrol ihracatı durursa, tüm petrol Irak Petrol Bakanlığı’na verilecektir.
İkili anlaşmalar çerçevesinde, Irak Meclisi, 2 Şubat’ta IKBY’de faaliyet gösteren uluslararası petrol firmalarının üretim maliyetlerini sübvanse eden bir düzenleme onaylamış ve taşıma maliyetini varil başına 16 dolar olarak belirlemiştir. Bu gelişme, Türkiye’ye petrol ihracatının yeniden başlaması konusunda önemli bir eşik olarak değerlendirilmektedir.
Yeni anlaşma ile birlikte, 25 Mart 2023’te kesilen petrol akışının yeniden başlaması adına önemli ilerlemeler kaydedildi.
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Irak Çalışmaları Araştırmacısı Sercan Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, IKBY’nin federal hükümete günlük 230 bin varil petrol teslim etme taahhüdünün, iki taraf arasında ortak bir iradenin oluşmaya başladığını gösterdiğini belirtti. Ayrıca, anlaşmanın teknik boyutlarının ötesinde, Bağdat ve Erbil arasındaki gerginliğin hafiflemesi, Kerkük-Ceyhan Boru Hattı’nın yeniden devreye alınması için uygun bir zemin oluşturabileceği ifade edildi.
Çalışkan, bu anlaşmanın özellikle Kasım 2025’te yapılması öngörülen seçimler öncesinde Irak’taki iç siyasi istikrar açısından önem taşıdığını dile getirdi.
Süreçte bazı zorluklar bulunduğunu ve Irak’ın kuzeyindeki petrol sahalarına düzenlenen insansız hava aracı (İHA) saldırılarına dikkat çeken Çalışkan, bu saldırıların enerji altyapısına yönelik riskleri artırdığını belirtti. Dolayısıyla, güvenlik sorunlarının giderilmesi ve boru hattının güzergahında oluşacak güvenlik risklerinin ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Çalışkan, Kerkük-Ceyhan Boru Hattı’nın yeniden işlev kazanması için dış politika dinamiklerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. ABD’nin Irak merkezi hükümetine yönelik hattın açılması yönünde baskı yaptığına dikkat çekti.
Son olarak, Bağdat ile IKBY arasında varılan anlaşmanın, Kerkük-Ceyhan hattı üzerinden petrol ihracatının yeniden başlaması için hem teknik hem de siyasi bir zemin oluşturabileceğini belirterek, bu sürecin hızlı bir şekilde ilerlemesi için etkin dış aktörlerin destekleyici bir tutum sergilemesinin önemine vurgu yaptı.
Kerkük-Ceyhan Boru Hattı’nın devreye alınmasının, 2025 seçimleri öncesinde merkezi hükümet ile IKBY arasında kritiklik taşıyan bir müzakere konusunu oluşturabileceğine de dikkat çeken Çalışkan, bu durumun enerji politikaları yanı sıra seçim öncesi siyasi ittifakları da etkileyebileceğini belirtti.