featured
  1. Haberler
  2. Finans Hub Özel
  3. Borsa Efsaneleri; Suat Olgun ile Borsada Yolculuk Bölüm-1

Borsa Efsaneleri; Suat Olgun ile Borsada Yolculuk Bölüm-1

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu röportaj, Suat Olgun’un borsa dünyasındaki deneyimlerini ve o dönemlerde yaşananları gözler önüne seriyor. Hem genç yatırımcılar için ders niteliğinde hem de eski günlere bir nostalji.

Kavacık’ta “Doğal Dükkan” ve Borsa Efsaneleri: Suat Olgun ile Röportaj

Burak Bakkaloğlu: Bugün Kavacık’ta, en özel yöresel tatların olduğu doğal dükkandayız. Yanımızda Borsa’nın eski duayenlerinden Suat Olgun var. Metin Yüksel de her zamanki gibi yanımızda. Şimdi hem doğal dükkanda, doğal ortamda, doğal insanlarla beraberiz.

Metin Yüksel: Bugün de Suat Olgun’un hikayelerini dinleyeceğiz. Bu hikayelerimiz yeni nesillere ışık tutsun, yeni nesil bu hikayelerden ders alsın. Büyük hikayeler var anlattıklarının içinde, onların içinden seçtiklerini kullansın, bugünü öyle yorumlasın. Suat Olgun bu konuda ciddi tecrübelere sahip. Kendisi benim 30 yıllık arkadaşım. 30 yıldır beraberiz.

30 Yıl Dostluk ve Borsa Anıları

•   Metin Yüksel: Suat Olgun, 30 yıl oldu mu? 
•   Suat Olgun: 28 yılı bitirdik.
•   Metin Yüksel: Suat Olgun’un hafızası çok iyidir. Bakın onu söyleyeyim ben size. Sakın tarih, numara, Galatasaray ve rakamlar üzerine iddiaya girmeyin.
•   Burak Bakkaloğlu: Benim gençlik yıllarımda Ortaköy’de fırtınalı zamanlarımızda Reis denildiğinde akla gelen tek isim Suat Olgun’du. Hatta bir gün beni maça çağırdılar. Suat Olgun’da oynuyor dediler. Ki ben de deli gibi oynarım. Suat Olgun’dan top almayı bırak, faul dahi yapamadım.
•   Suat Olgun: O günler güzel günlerdi. Biz de futboldan biraz anlıyorduk. Futbol tekniğimiz de iyiydi. Temelimiz de sağlamdı. Hem teknik hem temel vardı. Borsa da böyle. Hem teknik hem temel. İkisinden de vardı.

Takas Hikayeleri ve 90’lı Yıllar

•   Metin Yüksel: Takası nasıl yapıyordunuz? Teknik temeli vardı bir de takas hikayeleri vardı. O nasıl oluyordu?
•   Suat Olgun: O zamanlar takaslar dediğimizde ben şimdi bu rakamları versem millet şaşıracak. Bugün bahsettiğimiz borsanın en büyük hisselerinden Otokar’ın 49 bin lot hissesi vardı piyasada. Petrol Ofisi, Tüpraş 149 bin. Neden 150 bin değil diye hep merak ederdim. 149 bin küsürdü Tüpraş’ın piyasadaki dolaşımdaki hissesi. Rakamların çoğu aklımdadır o dönemlerden, bu 90’lı yıllar. Takası da nasıl takip ediyorduk? O zaman böyle dağılımlar yoktu. Ama biz ne kadar hisse var burada? 49 bin tane hisse var. Ben kaç tane almışım? 11 bin tanesi bendeydi Otokar’ın. 93-94 krizi sonrasından bahsediyoruz. Eğer uzun süre sonra bunları o günden bugüne taşısaydık, bugün borsada yaptığımız tüm işlerden daha çok para kazanırdık. Ben borsaya şu şekilde baktım: Ticaretten geldim. Aile şirketinin başındaydım. Fındık işi yapıyorduk. Çok yoğun nakit akışı vardı. Fındık hala öyledir. Bugün 2.5 milyar dolar dış ticaret hacmi var.

Borsaya Başlangıç ve İlk Yıllar

•   Metin Yüksel: Kaç yılında başladın Suat Olgun?
•   Suat Olgun: 1989’un sonu. Giresun’da bir arkadaşım vardı. Manifatura işi yapardı. Hatta bugün borsanın en büyük şirketlerinden Sasa’nın bayisiydi. Bu akşam beraber döneceğiz. “Durur musun?” dedi. Durdum. O benden daha önce başlamıştı. Vesile olması budur aslında, benim borsaya vesile olma sebebim. Ona da çok teşekkür ediyorum. Gitti bankamatiğe. “Benimle gelir misin?” dedi. Geldim. Bankamatiğe gittik. Bir şeyler yaptı. “Ne yapıyorsun?” dedim. “Lot altından hisse alıyorum,” dedi. Lot altı. Atıyorum, bin lot alamıyorsunuz çünkü seans bitmiş. Yüzde beş marj aşağıdan alıyor. Aradan dört beş gün geçti. “Ne yaptın o hisselerle?” dedim. “Ya satıyorum,” dedi. “Sattım bugün,” dedi. “Kaça verdin?” dedim. Yine lot altı olduğu için yine yüzde beş de alttan veriyor. Ama topluyor. İstediğin kadar alabiliyorsun. Üç yüz lot, beş yüz lot yapıp bunu üç beş bin lot da yapabiliyorsun. Bir de alt olması gerekiyor. Tabii tabii. Alırken ama satarken de. Çünkü saat on ikide de satabiliyorsunuz. Gece birde de satabiliyorsunuz. Orada saat mefhumu yok. Seansınız bitmiş. Ama Banka o sistemi kurmuş o zaman. Yüzde beş altından alıyor. Üstünden alıyorsunuz. Yüzde beş altına veriyorsunuz. “Ya oğlum,” dedim. “Nasıl bir ticaret adamısın sen?” Enflasyonlar yüksek olduğu dönemler yine. Enflasyonların seksenden sonra Türkiye’de enflasyon hızlanmıştı. Böyle bir para alırken yüzde beş, satarken yüzde beş. Bunun başka bir yolu yok mu?

Ereğli ve İlk Büyük Deneyim

•   Suat Olgun: Ben de böyle başladım İş Bankası’na. Bir gün bir emir verdim. O zamanlar Ereğli üç bin lira. Ereğli iki gün sonra hesabımıza geçiyor. Öğreniyoruz. Bir hafta sonra Ereğli’nin fiyatı yüzde elli yapmış. Ben soruyorum. “Kaçtan aldın?” “Ben alış fiyatını verdiğimde Ereğli üç bin lira.” “Dört bin iki yüz liradan aldın,” diyorlar. Ereğli altı bin oluyor. Satış veriyorum. Bize üç dört gün sonra geliyor. “Kaçtan sattık?” “Kaçtan sattık.” Satışları serbest veriyorsunuz. Yani bunun denetimleri yapılamamış tabi. Kurumsallaşılamadığı dönemler. Bankalar büyük paralar kazanmıştır burada.

Serinin devamında görüşmek üzere.

Borsa Efsaneleri; Suat Olgun ile Borsada Yolculuk Bölüm-1
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.