Borsa İstanbul’ hakkında ‘un Mayıs 2024’de gördüğü yaklaşık 11.100 seviyesi ile Temmuz 2024’de gördüğü 11.250 seviyesinden sonra, Ekim 2024 ayında gördüğü en üst seviyeden yaklaşık 2.400 puna aşağıda haftayı kapatması yatırımcının moralini bozmaya devam ediyor.
“Peki piyasa niye bu hale geldi” sorusu kakafoni şeklinde her kafadan çıkarken, kimse öncelikle piyasanın durumuna ilişkin tespit yapılması gerektiğini gündeme getirmiyor.
O zaman ilk tespiti ben yapayım.
- Bu piyasadaki 7,5 milyon yatırımcının borsanın işleyisine ciddi bir katkısı yoktur.
- Bağıran, çağıran, borada soygun çığlıkları atan yatırımcılar portföy büyüklüğü itibariyle etkisiz eleman statüsündedir.
- Borsayı küçük bir azınlık yönetmektedir.
Evet acı ve gerçek olan bu durumu da bundan 1,5 yıl önce OLİGOPOL PİYASA olarak adlandırmıştım.
Peki bunu dedin de nasıl ispatlayacaksın derseniz, size resimi verilerle kısaca konuyu özetleyeceğim.
- Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun resmi sitesinde bulunan Eylül 2024 ayına ait verilere göre; bireysel yatırımcıların toplam portföy büyüklüğü 5.543.890 milyat TL ve bunu 4.566.744 milyar TL’si yani yaklaşık %82’si sadece portföy büyüklüğü 10 milyondan büyük olan 18.918 kişiye ait. Kısaca geri kalan 7.135.915 kişi olanları sadece izliyor ve işleyise etkisinin olmasını umut ediyor.
2. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğinin Eylül 2024 Raporu’nun 45 numaralı sayfasında ver verdiği üzere, kurumsal yatırımcıların portföy büyüklüğünün yaklaşık %69’u Yatırım Fonlarına ait ve esa büyüme de Yatırım Fonları tarafında yaşanıyor.
3. “Yatırım Fonları büyüyor da bizim küçük yatırımcıya mı büyüyor kardeşim” derseniz cevabı yine TEFAS resmi internet sitesinde paylaşılan veriler ile vereyim size. Cevap tabii ki hayır !!!
Büyüyen yine büyük portföy sahipleri çünkü daha önce defalarca yazdığım üzere Serbest Şemsiye Fonlar “Nitelikli Yatırımcı” iştiraki ile kurulan ve herkese açık olmayan ve daha da önemlisi son yıllarda borsanın arka kapısı olarak kullanılan Fonlardır. Göreleceği üzere tüm Fonlar içisinde yaklaşık olarak %43’lük paya sahiptir.
Diğer para piyasaları, değerli maden veya borçlanma araçları gibi fonların hisse yatırımlarının olmadığı göz önüne alındığında esasında bu %42 olan oran borsaya yatırım yapan fonlar dikkate alındığında çok daha yüksek bir oran olarak karşımıza çıkacaktır.
Netice olarak; resmi rakamların bize gösterdiği gerek kurumsal gerekse bireysel olarak hisse senedi yatırımlarında ciddi bir yoğunlaşma mevcuttur ve piyasa bu yoğunlaşmaya sahip kişi,kurum yada kişilerce yönlendirilmektedir.
Kısaca bir buçuk yıl önce ortaya attığım OLİGOPOL PİYASA kavramı, günümüze gelindiğinde biraz önce paylaştığım rakamlarla vücut bulmuştur.
Böylece OLİGARKLARIN kendi çıkarları doğrultusunda; sayısal çoğunluk ama portföy büyüylüğü olarak azınlık olan bizlerin yatırımları üzerindeki tahakkümü devam etmektedir.
Yorumlar kapalı.