ABD’li seçmenler, Cumhuriyetçi Donald Trump ve Demokrat Kamala Harris arasında başa baş geçmesi beklenen seçimde, bir sonraki başkanlarını seçmek için 5 Kasım Salı günü sandık başına gidecekler.
Dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD’deki başkanlık seçiminin sonucu ABD’nin para politikası, küresel ticaret ve finansal piyasalar üzerinde önemli etkilere yol açabilir. Önümüzdeki hafta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yanı sıra İngiltere, Avustralya ve Brezilya’daki para politikası toplantıları takip edilecek.
New York’tan Lewis Krauskopf, Ira Iosebashvili ve Rodrigo Campos, Singapur’dan Rae Wee, Londra’dan Amanda Cooper gelecek haftaki önemli konuları derlediler.
1- ABD seçime gidiyor
Dünya genelindeki varlık fiyatlarını sarsan ABD seçim süreci nihayet sona eriyor.
Son dönemde bazı işlemciler, ABD Hazinesi’nin tahvil getirilerindeki artışı ve doların değerlenmesini, piyasalarda “Trump fiyatlaması” olarak yorumluyorlar. Fakat kamuoyu yoklamaları, seçimlerin başa baş geçeceğine işaret ediyor.
Tartışmalı bir seçim sonucunun uzun süreli bir belirsizliğe yol açmasından endişelenen yatırımcılar net bir sonucun çıkmasını istiyorlar.
Trump’ın seçimi kazanma ihtimalinden destek bulan kripto para birimi bitcoin de tekrar tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaşmaya başladı.
2- Fed’in toplantısı
ABD seçimlerinden bir gün sonra Fed’in para politikası toplantısı başlayacak. Bir sonraki ABD başkanının kararlarının iktisadi büyümeyi ve enflasyonu nasıl etkileyeceği, para politikası yetkililerinin görmezden gelmeye çalıştıkları bir konu.
ABD ekonomisinin beklenenden daha güçlü olduğunu gösteren son veriler, bazı yatırımcıların Fed’in Eylül ayında 50 baz puan faiz indirimiyle mevcut gevşeme döngüsünü başlatırken yanlış hesap yapıp yapmadığını sorgulamalarına neden oldu. Fed’in önümüzdeki Perşembe 25 baz puan faiz indirimi yapması bekleniyor.
Yatırımcılar, Fed’in faiz kararını ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın basın toplantısını yakından izleyecekler.
3- Trump’ın zaferinin Çin ekonomisine ciddi sonuçları olabilir
Çin önümüzdeki Perşembe Ekim ayı ticaret verilerini açıklayacak. Bazıları, gelecek hafta açıklanacak Çin’in ihracat rakamlarının ABD’de Trump’ın seçimi kazanması hâlinde belki de son kez beklentileri aşabileceğini düşünüyorlar.
Trump’ın Çin’den ithal ürünlere yüzde 60 gümrük vergisi getirme tehdidi, ABD’ye yılda 400 milyar dolardan fazla mal satan Çin’in sanayi sektörünü olumsuz etkileyebilir.
Çin’in ihracatının artması, zor durumdaki ekonomisi için tek olumlu unsur olduğu için Trump’ın olası zaferinin Çin ekonomisine ciddi sonuçları olabilir.
Çin’de 9 Kasım’da açıklanacak Ekim ayı manşet enflasyonu, Çinli yetkililerin Eylül’de ekonomiyi deflasyondan kurtarmak için bir dizi canlandırma tedbiri açıklamalarından bu yana olan ilk enflasyon verisi olacak.
4- Faiz kararlarında Fed’e paralel hareket etmek ya da etmemek
Fed para politikası konusunda ne yönde karar alırsa, diğer merkez bankaları da genellikle ona paralel hareket ediyor. Fakat ABD seçimlerinin sonucu bu durumu değiştirebilir.
Trump’ın seçimi kazanması ve kısasa kısas ticaret savaşı ihtimali ihracata dayalı ekonomiler üzerinde baskı yaratacak. Bunun sonucunda ABD’deki enflasyonun yükselmesi ve doların değer kazanması Fed’i faizleri daha yavaş düşürmek zorunda bırakabilir ve diğer merkez bankaları ilave vergilerin büyüme üzerinde yaratacağı ağır etkiyle mücadele etmek durumunda kalabilir.
İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) önümüzdeki perşembe faizleri 25 baz puan düşürmesi bekleniyor. İşçi Partisi hükümetinin yeni bütçesinin enflasyonu artırma ihtimali, 2025’te daha az faiz indirimi yapılacağı anlamına gelebilir.
5- Gelişmekte olan piyasalar
Çin ile birlikte Meksika, ABD’nin gelişmekte olan piyasayla ilişkilerinde bir gösterge niteliği taşıyor. ABD’deki seçime dair Meksika’daki endişenin iç sorunları artırmasıyla peso, son iki yılın en düşük seviyesine geriledi.
Gelişmekte olan piyasalardan çıkış, dolardaki güçlü seyrin, ABD Hazinesi’nin tahvil getirilerindeki yükselişin ve genel riskten kaçışın etkisiyle son iki yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Bu durum, gelişmekte olan ülkelerin üzerindeki baskıyı artıracak.
Fed’den önce para politikası kararını açıklayan Brezilya Merkez Bankası, şimdiden faiz artırma döngüsüne girdi. Yetkililerin, Eylül ayındaki 25 baz puanlık artışın ardından önümüzdeki Çarşamba faizleri 50 baz puan artırarak %10.75’e yükseltmeleri bekleniyor. İktisatçılar, enflasyonun yılı resmi hedef aralığının üst sınırı olan %4.5’in biraz üzerinde tamamlayacağını tahmin ediyorlar.
Avrupa’daki merkez bankalarının yetkilileri da daha fazla baskı altında kalabilirler. Bir yılı aşkın bir süredir faizleri sabit tutan Polonya Merkez Bankası, önümüzdeki Çarşamba faiz kararını açıklayacak. Ayrıca Çek Cumhuriyeti’nin perşembe yeni bir faiz indirimi yapması bekleniyor.
Kaynak: Reuters
Yorumlar kapalı.