İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Donald Trump’ı Ukrayna’daki Avrupa barış gücü için bir ABD’yi destek sağlamaya çağırdı ve bunun Rusya’nın ülkeye tekrar saldırmasını engellemenin tek yolu olduğunu söyledi.
İngiltere başbakanının Trump’a çağrısı, Avrupa liderlerinin savunma harcamalarında büyük bir artış için yaygın çağrılarda bulunduğu Paris’teki acil zirveden sonra geldi.
Zirvedeki bazı liderler – özellikle seçimlere bir hafta kala Almanya başbakanı Olaf Scholz – Ukrayna’da ateşkesi uygulamaya yardımcı olmak için bir Avrupa gücüyle ilgili ortaya çıkabilecek fikir ayrılıklarını engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Ancak Starmer, Pazar günü İngiliz birlikleri gönderme fikrini ortaya attıktan sonra böyle bir gücün yalnızca ABD desteğiyle mümkün olduğunun da ısrarla altını çizdi
Üç saatlik zirvenin ardından konuşan Macron, “Avrupa barış için gerekli rolünü oynamalı ve kalıcı bir barış anlaşması olacaksa, İngiliz güçleri ile hareket etmeyi düşünmeye hazırım ancak bir ABD desteği olmalı, çünkü ABD güvenlik garantisi Rusya’nın Ukrayna’ya tekrar saldırmasını etkili bir şekilde engellemenin tek yoludur.” açıklamasını yaptı
İlave olarak Macron, zirveden sonra hem Trump hem de Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy ile görüştüğünü ve “bunun üzerinde tüm Avrupalılar, Amerikalılar ve Ukraynalılarla birlikte çalışacağız – anahtar bu” dedi.
Macron, X’te “Ukrayna’da güçlü ve kalıcı bir barış istiyoruz. Bunu başarmak için Rusya saldırganlığını sona erdirmeli ve buna Ukraynalılar için güçlü ve güvenilir güvenlik garantileri eşlik etmeli” dedi.
“Aksi takdirde, bu ateşkesin Minsk anlaşmaları gibi olma riski var” dedi ve 2014 ve 2015’te doğu Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirmeyi amaçlayan paktlara atıfta bulundu.
Starmer, ABD’nin NATO’dan ayrılmaya hazır olmadığında ısrar etti ancak ittifak içindeki yük paylaşımının acil hale geldiğini söyledi. “Şu anda içinde bulunduğumuz yeni dönemin farkına varmalı ve geçmişin konforlarına umutsuzca tutunmamalı ve güvenliğimiz ve kıtamız için sorumluluk almalıyız” dedi.
İngiltere savunma yetkilileri, 30.000 kişilik bir Avrupa gücünün, güven verici bir rol üstlenmek üzere cephe hattından uzakta konuşlandırılması durumunda bile, yalnızca NATO’nun (özellikle ABD’nin) sağlayabileceği hava desteği ve lojistik dahil korumalara ihtiyaç duyacağını ileri sürüyorlar
Scholz, Starmer’ın ABD desteği olmadan böyle bir gücün düşünülemez olduğu konusunda hemfikirdi ancak askerler hakkındaki konuşmayı “tamamen erken ve şu anda bu tartışmayı yapmak için tamamen yanlış zaman” olarak eleştirdi.
Polonya Başbakanı Donald Tusk, “Kendi savunma yeteneklerimizle ilgili olarak derhal somut adımlar atmazsak Ukrayna’ya etkili bir şekilde yardım edemeyiz. Avrupa, ve bugün durum böyle, Rusya’nın askeri potansiyeline karşı koyamıyorsa, o zaman hemen yetişmeliyiz.” dedi.
Scholz da Avrupa’nın savunma harcamalarındaki artışları mali borç kurallarından nasıl kaldırabileceğine odaklanmak istediğini söyledi. “Ukrayna’ya verdiğimiz sürekli ve gerekli desteğin ancak bunu ayrı olarak finanse etmeye karar verirsek mümkün olduğu oldukça açık,” dedi. Alman borç freninin %2’nin üzerindeki savunma harcamalarına uygulanmaması gerektiğini ve ülkenin yılda ek 30 milyar avro seferber edebileceğini ekledi.
Trump’ın Rusya ile barış görüşmelerine aceleyle girme kararını eleştiren, henüz gerçekleşmemiş ve Ukrayna’nın katılımı olmadan yürütülen görüşmelerin sonucu hakkında bir tartışmanın başlamasının “son derece uygunsuz” olduğunu söyledi. “Bizim için çok açık: Ukrayna’yı desteklemeye devam etmeliyiz – ve Ukrayna bize güvenmeli ve güvenebilir” dedi.
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, tüm Avrupa ülkelerinin kendilerini Moskova’ya karşı korumak için Ukrayna’ya ve iç savunma harcamalarına desteklerini artırmaları gerektiğini söyledi. “Ne yazık ki Rusya şu anda tüm Avrupa’yı tehdit ediyor,” dedi.
Avrupalı liderler, Trump’ın Rusya ile Ukrayna ve Avrupa’nın ancak marjinal olarak şekillendirebileceği bir ateşkesi hemen ilan etmek için acele etmesinden giderek daha fazla endişe duyuyor.
Tusk, bu endişeleri dile getirerek şunları söyledi: “Bu toplantıdaki herkes, transatlantik ilişkilerin, NATO ittifakının ve Amerika Birleşik Devletleri ile dostluğumuzun yeni bir aşamaya girdiğinin farkında. Hepimiz bunu görüyoruz.”
Bu arada, üst düzey Rus ve Amerikalı diplomatlar, Trump’ın geçen hafta başlattığı Putin’e sürpriz telefon görüşmesinin ardından Çarşamba günü Riyad’da bir araya gelecekler.
Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi General Keith Kellogg, Trump’ın hızlı bir anlaşma istediğini vurguladı: “Şu anda Trump zamanındayız, bu da bugün bir görev aldığım ve yarın öğlen bana neden henüz yapılmadığını sorduğu anlamına geliyor.”
Scholz, “Avrupa ve ABD arasında güvenlik ve sorumluluk paylaşımı olmaması gerektiğini” savundu ve ABD barışı koruma misyonuna askeri olarak katılmayı kabul etmezse, ateşkes bağlamında Almanya’nın bir güvence gücüne katılımını fiilen dışladı.
ABD şimdiye kadar olası bir Avrupa gücüne herhangi bir yardım sağlamayı reddetti.
“NATO, her zaman birlikte hareket etmemiz ve birlikte risk almamız, böylece güvenliğimizi sağlamamız gerçeğine dayanmaktadır. Bu sorgulanmamalıdır,” dedi Scholz.
Polonya, uzun zamandır Ukrayna’ya asker göndermeyeceğini, Orta Avrupa’yı savunma rolünü savunarak söyledi. İtalya ve İspanya da ABD’nin rolü hakkında daha fazla netlik olmadan asker göndermeye karşı çıkıyor.
Zirveye yaklaşık bir saat geç gelen İtalya başbakanı Giorgia Meloni, “Avrupa askerlerinin Ukrayna’ya konuşlandırılmasını içeren seçeneğin bana en karmaşık ve belki de en az etkili seçenek gibi göründüğünü” söyledi.
“Avrupa ve Amerikan güvenliğinin temelinin Avro-Atlantik bağlamında olması nedeniyle, ABD’nin de dahil olduğu başka yollar araştırılmalı,” dedi.
Fransa’nın toplantıyı düzenlemesindeki ikili amaç, Ukrayna ile Avrupa dayanışmasının canlı ve birleşik bir gösterisini canlandırmak ve Trump’ı, Ukrayna görüşmelerinde kendi güvenliği ve kaynakları tehlikede olan Avrupa’nın masada bir yer edinme hakkına sahip olduğuna ikna etmek için bir strateji oluşturmaktı.
Yorumlar kapalı.