TCMB faiz kararı ve Para Piyasası Kurulu toplantısı gündeminin gölgesinde güne başlayan BİST100 Endeksi saat 15:00’ a kadar 10850-10920 bandında hareket etti.
14:00’ de açıklanan ve 2. kez sabit tutulan faiz kararının, döviz kurları, BİST ve diğer TL varlıklarda herhangi bir etkisi olmadı borsa kendi gündeminde kalmaya devam ediyor.
Borsa günün ikinci yarısında artan satışlarla %0,98 gerileyerek 10792, 53 seviyesinden kapanış yaparken, Mali endeks dünkü kapanışa göre %1,24 , sanayi endeksi 0,89, hizmetler endeksi 0,51 ve teknoloji endeksi %1,30 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en büyük kayıp %1,87 ile madencilik sektöründe en yüksek getiri ise, % 3,39 ile spor endeksinde yaşandı.
TCMB Para Piyasası Kurulu politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı), % 50’ de sabit tuttu demiştik. Karar metninde, son dönemde sistemde oluşan likidite fazlasını kontrol etmek amacıyla ek tedbirler alınacağına yer verilmiş.
Metinde, Nisan ayında tüketim malı ithalatında görülen artışın cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi sınırlandırıldığına vurgu yapılmış. Bir önceki metinde ise tüketim malı ithalatının cari dengeyi sağlama konusunda katkı sağladığı yazılıydı. Diğer ifadeler ise önceki metinle aynı.
Enflasyonda eğilimi sınırlı bir zayıflama gösteriyor. Mayısta en yüksek rakamı gördükten sonra en kötüyü geride bırakacağız döviz yerel seçimden beri yatay hareket ediyordu öncesinde de enflasyonun altında getiri sağladı. Dolarizasyonu engellemek için uygulanan makro ihtiyati tedbirler yavaş yavaş kaldırılıyor bu bağlamda menkul kıymet tesis uygulaması sonlandırıldı
TCMB rezerv biriktirmek için döviz alımına devam ederken oluşan likidite fazlası mevduat faizlerinin politika faizinin altına gelmesine neden oluyor. PPK Metninde likidite ile ilgili zorunlu karşılık arttırma tedbiri geldi. Mevduat faiziyle ilgili adım atılacağı yönünde mesaj veren TCMB zorunlu karşılık oranlarını TL Mevduatlarda ve KKM’ de arttırıldı. Bankalar mevduatların %12 sini TCMB’ de karşılık olarak tutacak. Böylece TCMB piyasadaki likiditenin bir kısmını kendi bünyesine almış olacak. Kısa vadeli KKM’ de de zorunlu karşılık oranı yüzde 25’ten yüzde 33’ e uzun vadelilerde yüzde 10’dan yüzde 22’ ye yükseldi.
Yükselen faizlere rağmen kredi talebi yavaşlamıyor. Finansman maliyetleri artarken, Kredi talepleri yüksek faizli TL’ den düşük faizli döviz kredilerine doğru kaymıştı. Dövizle borçlanma talebinin artmasında yatay seyreden kurların da etkisi var. Kurlarla ilgili bir önlem alınamayacağına göre döviz kredilerine kısıtlama getirerek para arzını kısıtlayacak bir tedbir alınmış. Tedbir kapsamında bankalar 1 ayda döviz kredilerini en fazla %2 arttırabilecekler.
Merkez Bankası faiz oranları yükselirken, iç talepteki daralmaya rağmen artmaya devam eden kredi talebini kontrol altına alarak parasal aktarım mekanizmasını düzenlemeye çalışıyor. Buradan da anlaşılıyor ki hedeflenen enflasyon oranına ulaşmak için artık faiz yükseltmek çok etkili olmuyor bundan sonra likidite daraltıcı önlemler alarak kredi büyümesine sınırlama getirmek gerekiyor. Piyasalarda, bankalar bu kararlardan sonra mevduat faizlerini arttırabilir bu durumda borsaya olan talebi olumsuz etkilerken para piyasası fonlarına olan talebi arttırabilir görüşü oluşmaya başladı
Reel sektörde artan finansman maliyetleri önemli bir sorun haline gelmeye başlamıştı. 2. Ve 3. Çeyrek bilançolarında karları ilk çeyrekten daha olumsuz etkileyeceği belli. Bundan sonra krediye ulaşımda da zorluk yaşanacak
Alınan makro ihtiyati tedbirler yabancı sermaye girişini önemli ölçüde arttırdı. Yabancılar geçen hafta 1.3 Milyar dolar tahvil satın alırken, borsada 232 Milyon dolarlık satış yapmış.
City Bank Research “TL varlıklar için Rönesans dönemi” yorumunu yapmış swap kanalları açılıp dezenflasyon başlarsa cari açığın azalacağını öngörmüş. Türk tahvillerinin sanki kredi notu BB’ ye yükselmiş gibi -50 baz puanla fiyatlandığı belirtiliyor. Bugün açıklanan PPK kararları enflasyonla mücadelede kararlılığı teyit eder nitelikte yabancı fon akışına pozitif katkısı olacaktır.
Goldman Sachs olası bir döviz şokundan Türkiye’nin orta düzeyde etkileneceğini, JP Morgan 3. Çeyrekten sonra dezenflasyonun başlayabileceği yönünde görüş bildirmiş.
Görünen o ki TL varlıklara ilgi artmaya devam ediyor fakat sıkı para politikasının en az 3. Çeyreğe kadar büyüme ve şirket karları üzerinde olumsuz etkisi olacağı açık. Borsaya henüz uzun vadeli fonlar teşrif etmiyor. Son günlerde THY ve Tüpraş’ta yabancı satışları da gösteriyor ki, gelen fonlar kısa vadeli trade amaçlı. Endeksin 11000 seviyesine dayandığı şu günlerde fazla riskten kaçınmakta fayda var. Önümüzdeki günlerde borsa tarafında geçici bir durgunluk bizleri bekliyor olabilir.
Toparlamak gerekirse faiz önemli bir rakip, altına olan talebi de etkiliyor. Şirketlerin artan finansman maliyetlerinin, kredi daraltma politikalarının etkisini bundan sonra daha yoğun hissedeceğiz.
Yazı çok uzadı o yüzden küresel piyasalara ve emtialara değinemedim yarın telafi ederiz.
“Son olarak bir konuya daha değinmek istiyorum ekonominin düzelmesi için hem hükümet yetkililerinin, hem de halk olarak bizlerin sabırla mücadele ettiği şu günlerde önümüzdeki hafta meclise gelmesi beklenen sokak hayvanları ile ilgili yasa tasarısı halkın büyük bir kesiminin vicdanını yaralayacak nitelikte. Her ne kadar tasarruf tedbirlerinin gündemde olduğu bir dönemden geçiyor olsak da, bu canlar için bütçe ayrılıp öldürmek yerine barınaklardaki koşulları iyileştirmek ve kısırlaştırarak yaşatmak gerektiğini düşünüyorum. Yaşam hakkı bütün canlılar için eşittir can veremiyorsak almayı da düşünemeyiz kanımca.“
Güzel bir Cuma günü diliyorum.
Yorumlar kapalı.