CHP’li Karatepe, işsizlik rakamlarını hatırlattı: ‘Neyi kutluyorsunuz?’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın “Son 25 yılın en düşük işsizlik oranı” açıklamasına tepki gösterdi. Karatepe, Türkiye’de çalışmak isteyen birçok kişinin sistem dışına itildiğini, iş arama isteklerinin kırıldığını belirtti. İşgücü piyasasının, toplumsal eşitsizliklerin artırıldığı bir alan haline geldiğini ifade eden Karatepe, devletin iş yaratma görevinden çekildiğini ve emek piyasasının tamamen başıboş bırakıldığını söyledi. Bakan’ın sunduğu tabloların, ağır bir toplumsal gerçeği gizlediğini vurguladı.

Karatepe, yaptığı yazılı açıklamada, Bakan Işıkhan’ın işsizlik verilerine dair açıklamalarının gerçekle bağdaşmadığını belirtti. TÜİK’in açıkladığı verilerin, emek piyasasındaki düşüşü örtmek yerine net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade eden Karatepe, geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 28,5 seviyesinde olduğunu açıkladı. İşsizlikle ilgili gerçekleri yansıtmayan bu tabloların, toplumla alay etmekten başka bir şey olmadığını dile getirdi.

Çalışan sayısının 266 bin kişi azaldığına, işgücüne katılım oranının 0,8 puan gerilediğine ve kadınların işgücüne katılım oranının yüzde 36’ya düştüğüne dikkat çeken Karatepe, tarım sektöründe 171 bin, sanayi alanında ise 61 bin kişinin işini kaybettiğini belirtti. Bu verilerin, Türkiye’de gerçek bir istihdam politikası olmadığını gösterdiğini, mevcut ekonomik yönetimin yalnızca işsizliği gizlemeye çalıştığını kaydetti.

Kadınlar, gençler, düşük eğitim seviyesine sahip olanlar ve bölgesel dezavantajlı grupların istihdam erişimlerinin neredeyse olanaksız hale geldiğini belirten Karatepe, reel sektörün krediye erişimde zorluklar yaşadığını, küçük işletmelerin kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Kamu alımlarının daraldığını, kamu istihdamının ise siyasi sadakatle belirlendiğini söyledi. Devletin iş yaratma işlevinden çekildiğini vurguladı.

İşsizlik oranlarının düşük gösterilmesinin, hem istatistiksel bir yanılsama yarattığını hem de sosyal güvenlik sistemini zayıflatmakla birlikte, işsizlik ödeneğini kısıtlamak ve güvencesizliği normalleştirmek için bir araç olarak kullanıldığını belirtti. Milyonlarca insanın, çalışabilir durumda iken sistem dışına itilmekte olduğunu ve bu durumun yalnızca bir veri sorunu olmadığını, aynı zamanda açık bir siyasal tercih olduğunu söyledi. “Atıl işgücü” kavramının, gerçekte bir toplumun sessizce çökertilmesi anlamına geldiğini vurguladı.

Cumhuriyet Halk Partisi, istihdamı merkeze alan, üretimle entegre ve toplumsal kapsayıcılığı öncelikli kılan bir ekonomi modeliyle ilerleyeceğini ifade etti. Emek piyasasını geçici teşviklerle değil, planlı yatırımlarla, nitelikli eğitim ile yeniden yapılandıracaklarını belirten Karatepe, her bireyin nitelikli bir iş bulma hakkına eşit şekilde sahip olması gerektiğini savundu.

Karatepe, genç işsizliğin yüzde 15, geniş tanımlı işsizliğin ise yüzde 28,5 olduğu bir ülkede neyin başarısının kutlandığını sordu. Bu durumun bir ekonomi sorunu değil, iradesizliğin kurumsallaşması anlamına geldiğini belirtti. Gerçekler ortadayken, CHP’nin duruşunun net olduğunu söyledi. Türkiye, üretimi artırıp, istihdamı güvence altına alan ve sosyal adaleti sağlayan bir yönetime ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle, erken seçim yalnızca siyasi bir gereklilik değil, toplumsal bir zorunluluk haline gelmiştir.