• YARIM ALTIN
    13.603,00
    % -0,19
  • AMERIKAN DOLARI
    38,8580
    % -0,08
  • € EURO
    44,2438
    % 0,19
  • £ POUND
    52,4056
    % 0,18
  • ¥ YUAN
    5,3892
    % 0,15
  • РУБ RUBLE
    0,4865
    % -0,20
  • BITCOIN/TL
    4213065,293
    % 1,87
  • BIST 100
    9.398,93
    % -1,21

İklim krizi çay tarımını tehdit ediyor: Yeşil altın tehlikede

İklim krizi çay tarımını tehdit ediyor: Yeşil altın tehlikede

Birleşmiş Milletler, çayın tarihi, kültürel ve ekonomik önemine dikkat çekmek amacıyla 2019 yılında 21 Mayıs’ı Uluslararası Çay Günü olarak belirlemiştir.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, dünya genelinde 2012-2022 yılları arasında çay tüketimi yıllık ortalama yüzde 3,3 oranında artarak 6,5 milyon tona ulaşmıştır. Bu miktarın 3 milyon tonu, yani yüzde 46’sı Çin tarafından karşılanmaktadır.

Hindistan, 2022’de 1,16 milyon ton çay tüketimi ile ikinci en büyük pazar olmuştur. Türkiye, 250 bin ton ile üçüncü sırada yer alırken, Pakistan 247 bin ton ve Rusya 132 bin ton ile onu takip etmektedir.

Kişi başına çay tüketiminde ise Türkiye, en yüksek seviyeyi elde etmektedir. Statista’nın verilerine göre Türkiye’de kişi başına yıllık çay tüketimi 3,16 kilogramdır. İrlanda, 2,19 kilogram ile ikinci; Birleşik Krallık, 1,94 kilogram ile üçüncü sırada yer alırken, İran ve Rusya da önemli tüketici ülkeler arasındadır.

Çay sektörü, 13 milyondan fazla insanı, küçük çiftçiler ve aileler de dahil olmak üzere desteklemektedir. Çay üretimi, özel iklim koşulları gerektirdiği için sınırlı alanlarda yapılabilmektedir ve bu üretimin büyük kısmı Asya Kıtası’nda gerçekleştirilmektedir.

Dünya çay üretimi yaklaşık 29,8 milyon ton olarak gerçekleşmiş olup, bu üretimin en büyük kısmı Çin’den gelmektedir. Çin, 14,5 milyon ton ile en büyük üretici olarak öne çıkmaktadır. Hindistan 6 milyon ton, Kenya 2,3 milyon ton, Sri Lanka 1,4 milyon ton ve Türkiye de 1,3 milyon ton ile onu takip etmektedir.

Uluslararası Çay Günü dolayısıyla yaptığı açıklamalarda Selışık, çayın uygun koşullarda yetişmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu koşullar arasında yeterli yağış, sıcaklık ve nem oranının sağlanması yer almaktadır. Çayın üretiminde nemin en az yüzde 70 olması gerektiği, sıcaklığın da 5 derecenin altına düşmemesi gerektiği belirtmiştir.

FAO’nun 2024 tahminlerine göre, dünyada çay yetiştirilen alan son 5 yılda yüzde 8 artarak 2022’de 5,3 milyon hektara ulaşmıştır. Bu alanların büyük bir kısmı Çin ve Hindistan’da bulunmaktadır.

Selışık ayrıca, çay hasat döneminin iklim koşullarına bağlı olarak değiştiğini; Türkiye, Gürcistan ve Japonya gibi ülkelerde bu dönemin mayıs ile ekim ayları arasında gerçekleştiğini ifade etmiştir.

İklim krizi, çay üreticileri için en önemli problem olarak öne çıkmakta ve bu durum çayın yetişme koşullarında dalgalanmalara yol açmaktadır. 2050 yılı için yapılan öngörüler, çay yetiştirilen alanların yüzde 55 oranında azalabileceği yönündedir.

Çin’de yıllık 5 milyon ton çay atığı meydana gelmekte olup, bu atıklar çeşitli şekillerde değerlendirilebilmektedir. Selışık, bu atıkların organik madde zenginliği sayesinde kompost üretiminde kullanılabileceğine değinmiştir.

Çay üretiminin çevresel etkileri hakkında bilgi veren Selışık, sürekli aynı coğrafyalarda yetiştirilmesinin toprakların zarar görmesine neden olduğunu ifade etmiştir. Bunun için çevresel ayak izinin azaltılması ve daha sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

İklim Krizi ve Çay Üretimi

YORUMLAR YAZ