• ALTIN (TL/GR)
    4.147,84
    % -0,55
  • AMERIKAN DOLARI
    39,3022
    % 0,32
  • € EURO
    44,9570
    % 0,28
  • £ POUND
    52,9693
    % -0,20
  • ¥ YUAN
    5,4510
    % 0,15
  • РУБ RUBLE
    0,5092
    % -0,34
  • BITCOIN/TL
    4062925,651
    % -2,34
  • BIST 100
    9.019,57
    % -1,65

Goldman Sachs, TCMB’nin en büyük engelini duyurdu: Rezerv kaybı abartılıyor!

Goldman Sachs, TCMB’nin en büyük engelini duyurdu: Rezerv kaybı abartılıyor!

Goldman Sachs, yayımladığı raporda Türkiye’nin mart ayında yaşadığı rezerv kaybını abartıldığını belirtti. 2023 yılına kıyasla net rezervlerin hala oldukça sağlıklı bir durumda olduğunu vurgulayan Goldman Sachs, Türk özel sektörünün TL cinsinden tasarruf etme tercihinin değişmediğine dikkat çekti.

Goldman Sachs’ın raporunda yer alan değerlendirmeler şunlardır:

“Türkiye’deki istikrar programının başarısı genellikle iki kriter üzerinden değerlendirilmiştir: TCMB’nin rezervlerindeki artış ve yıllık enflasyondaki düşüş.”

Öne çıkan verilere göre, mevcut durumda programın etkisiz olduğu görülmektedir. Enflasyon, Mayıs 2023’e benzer bir seviyede devam etmekte ve brüt döviz rezervleri programın başlangıcındaki seviyeye yakın bir düşüş göstermiştir.

2023’E KIYASLA DAHA SAĞLIKLI DURUMDA

Bu şüpheciliğin yersiz olduğunu savunuyoruz. Net döviz rezervleri anlamlı bir şekilde azalmış olsa bile, uygun ölçümlerle 2023’e göre hala önemli ölçüde daha sağlam bir durumdadır. Öte yandan, artışın en büyük nedeni olan Türk özel sektörünün TL cinsinden tasarruf etme tercihinin de değişmediği gözlemlenmiştir.

Bizim görüşümüze göre, mart ayındaki rezerv kaybı büyük ölçüde yabancı çıkışlarından kaynaklanmıştır. Yabancı pozisyonunun oldukça hafif olması ve cari açığın küçük düzeyde olması, daha fazla rezerv kaybı riskinin az olduğunu göstermektedir. Ayrıca Türk KKB’nin muhtemelen aşırı fonlamaya devam ederek rezervler üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturacağını düşünmekteyiz.

MERKEZ BANKASI’NIN KARŞILAŞTIĞI TEMEL ZORLUK NEDİR?

Ancak, TCMB’nin karşılaştığı ana zorluk, enflasyon beklentilerini sabitlemektir. Aralık ayında başlayan ve mart ayında sona eren indirim döngüsü, bu zorluğu daha da artırmıştır. Bu bağlamda, TCMB’nin döviz kurunu değer kaybetme eğilimine sokmayı tercih etmesi beklenmedik görünebilir. Zira değer kaybı oranı, enflasyon beklentileri üzerinde büyük bir etki yaratmaktadır.

Mevcut sezgisel olmayan politika, TCMB’nin reel değerlenmeyi sınırlı tutmak için gereken değer kaybını önden yükleme arzusuyla çekimser kalması ve carry trade pozisyonlarının yeniden oluşturulmasını engellemeye yönelik bir çaba olarak değerlendirilmektedir.

CARRY TRADE’E VURGU YAPILDI

TCMB yönetimi, carry trade pozisyonlarına yönelik önceki girişimlerin para biriminin değer kazanmasını önlemek için maliyetli sterilizasyon politikaları gerektirdiğini savunmuştur. Bunun yanında, bu süreçte biriken rezervlerin, mart ayındaki çöküş sırasında ilk çekilen yabancı fonlama olduğundan, krize fazla katkı sağlamadığı yönünde görüşler mevcuttur.

TL, vadeli işlemlerde değer kaybetme eğiliminde olsa da, 2024 yılına kıyasla hala pozitif getirilere olanak tanırken, mart ayındaki piyasa dalgalanmasının sonuçlarından biri de tahvil eğrisinin şu anda cazip görünen seviyelere yeniden fiyatlandırılması olmuştur.

YORUMLAR YAZ