
Eminönü, Bayram döneminde vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Yerli ve yabancı birçok turist ile birlikte, Kurban Bayramı’nı İstanbul’da geçirenler de burayı tercih etti. ANKA, burada vatandaşlarla konuşarak bayram deneyimlerini ve nasıl bir bayram geçirdiklerini öğrendi.
Bayramda Ekonomik Zorluklar Yaşanıyor
Bir vatandaş, “Bayramımız çok kötü geçti. Geldik, bir balık yiyebilirsek ne âlâ; yemezsek bir şey yok” derken, başka bir kişi kalabalığı göstererek, “Turistler burada rahat yaşıyor. Bizler ise ekonomik nedenlerden dolayı kendi ülkemizde yabancı gibi hissediyoruz” şeklinde konuştu. Bir diğer vatandaş ise, “Üzgünüm. Cebimde bir kuruş yok. Dolaşıp eve döneceğim, başka bir şey yok” diyerek durumu özetledi.
Ankara’dan bayram için geldiğini söyleyen başka bir vatandaş, “Eski bayramlar gibi değil ama yine de bunun için şükrediyoruz. Daha zor durumda olanlar var. En azından huzurlu bir ortam var” dedi. Bayram ziyaretlerine olan özlemini dile getiren bir başka kişi ise, “Misafirliğe gittiğinde çocuklar elini öpüyor ama onlara verecek 200 lira yok. 15 yaşındaki çocuğa da 50-100 lira vermek mümkün olmuyor” diyerek ekonomik boyutuna dikkat çekti.
Bayram süresince ulaşımın ücretsiz olmasıyla birlikte, Eminönü’ndeki kalabalığı “Sanki İstanbul tamamen buraya gelmiş” şeklinde tarif eden bir İstanbullu, diğer bir vatandaşın ise kentin boşalmasından memnun olduğunu belirtti. Eminönü Meydanı’nda vatandaşların bayramla ilgili düşünceleri şu şekilde:
Cebimde Bir Kuruş Yok
İmdat Çalışır: “Üzgünüm. Dolaşıyoruz ama para yok. Cebimde bir kuruş yok, sonunda gideceğim eve.”
Hatun Demir: “Geziyoruz, dolaşıyoruz bu şekilde.”
İsmail Demir: “Maddi sıkıntılar yüzünden bayram iyi geçmiyor. Her şey paraya bağlı, ekonomi her şeyi çözer. Eminönü’ne gezmeye geldik ama çok kalabalık; ücretsiz olduğu için herkes akın etmiş, sanki tüm İstanbul burada.”
Bir vatandaş: “Hayat çok zor. Memlekete gidemedim, her yıl giderdim. Maalesef bu sene gitmek nasip olmadı.”
Bir başka kişi: “Hayat gittikçe zorlaşıyor. Eski bayramları mumla arıyoruz.”
BAĞ-KUR emeklisi vatandaş: “Bayramımız çok kötü geçti. 9 bin lira maaşla ev kirası mı verelim, kurban mı keselim, çocuklara harçlık mı? Geldik işte Eminönü’ne, bir balık yiyebilirsek ne âlâ.”
Bir başka vatandaş: “Buna da şükür. En azından huzurlu bir ortam var. Eski bayramlar gibi değil. O zaman herkes bir aradaydı, misafirlikler olurdu.”
Bir diğer vatandaş: “Bayram evde geçiyor çünkü çalışıyoruz. Ekonomik sıkıntının tabii ki bayram üzerinde etkisi var. Misafirliğe gittiğinde çocuklar elini öperken 200 lira veremiyorsun. 10 çocuğa 2000 lira vermek zorundayız.”
Dilan Yılmaz: “İlk günü ailemle geçirdim, ikinci günde oğlumla baş başa vakit geçirmeyi planlıyoruz. Şimdi Üsküdar’a gideceğiz.”
Bir vatandaş: “Güzel, kalabalık azalmış. Memlekete gidenler orada kalsın zaten.”
Özlem Kardemir: “Çocuklarla birlikte vakit geçiriyoruz. Güzel geçiyor. Bayramda ister istemez İstanbul’da kalmak zorundayız. Ekonomik olarak zorlanıyoruz, 4 çocuğumuz var.”
Adem Yalçın: “Ankara’da yaşıyoruz ve dostlarımızı ziyarete geldik, aynı zamanda bir İstanbul gezisi yapıyoruz. Eski bayramlar gibi olmasa da, buna da şükür.”
Gazi Çakmak: “Hayır, iyi bir bayram geçirmiyorum. Ekonomik sebeplerden dar boğazdayız. Çalışmamıza rağmen geçim sağlayamıyoruz. Turistler burada rahat yaşıyor, biz ise kendi ülkemizde yabancı gibi hissediyoruz.”
