
ABD, Moody’s’in yüksek borç seviyesi ve genişleyen bütçe açığı nedeniyle kredi notunu düşürmesiyle birlikte, üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun da en yüksek notunu kaybetmiş oldu. Bu not indiriminin, tahvil piyasasında olumsuz etkiler yaratabileceği öngörülüyor.
Moody’s, ABD’nin uzun vadeli kredi notunu “Aaa”dan “Aa1″e düşürürken, görünümünü ise “negatif”ten “durağan”a çevirdi.
Derecelendirme kuruluşunun yaptığı açıklamada, not indiriminin, ABD’deki kamu borcu ve faiz ödeme oranlarının, benzer derecelendirmeye sahip ülkelerin seviyelerinin çok üzerinde olmasından kaynaklandığı ifade edildi.
Açıklamada, federal hükümet ve Kongre’nin büyük yıllık bütçe açıkları ve artan faiz maliyetleri üzerindeki eğilimleri değiştirecek önlemler üzerinde uzlaşamadığı vurgulandı. “Mevcut mali tekliflerin zorunlu harcamalara ve bütçe açıklarına uzun vadede önemli bir azalma getireceğine inanmıyoruz.” denildi.
Önümüzdeki on yıl boyunca hükümet gelirlerinin genel olarak sabit kalması ve daha büyük açıkların beklendiği belirtildi. Vergilendirme ve harcama düzenlemeleri yapılmazsa, 2024’te toplam harcamaların zorunlu harcamalarının faiz giderleri de dahil olmak üzere 2035 yılına kadar yaklaşık yüzde 78’e yükselebileceği öngörüldü.
ABD federal bütçesinin yıllık açığı yaklaşık 2 trilyon dolar civarında olup, bu rakam GSYH’nın yüzde 6’sından fazla bir değere karşılık geliyor. 1 Ekim’de başlayan mali yıl için bütçe açığı, şimdiden 1.05 trilyon dolara ulaşarak önceki yıla göre yüzde 13 oranında artış göstermiş durumda.
YATIRIMCILAR DOLARDAN UZAKLAŞIYOR
Moody’s’in not düşürme kararıyla, ABD artık üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun en yüksek notunu kaybetmiş oldu.
Dünyanın en büyük ekonomisinin kredi notu, Avusturya ve Finlandiya gibi daha küçük ekonomilere eşit seviyeye geldi. ABD’nin ilk not kaybı 2011 yılında S&P Global Ratings’in kararıyla yaşanmış ve piyasalarda sert tepkiler doğurmuştu.
S&P 500, bu kararın ardından kısa sürede yüzde 16 değer kaybetmişti. Fitch Ratings de 2023’te benzer bir not indirimi gerçekleştirmiş, ardından ABD 10 yıllık tahvil getirileri, kısa bir süre içinde yüzde 4,1’den yüzde 5’in üzerine çıkmıştı.
Daha düşük kredi notu, ABD için tahvil piyasasında kötüleşen koşulların habercisi olabilir. Uzmanlar, Moody’s’in not indirimine bağlı olarak tahvil getirilerinin artabileceğini ve bu durumun borçlanma maliyetlerini yükselterek ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebileceğini ifade ediyor. Yüksek ulusal borç ve ABD Başkanı’nın başlattığı ticaret gerilimleri, yatırımcıların temkinli davranmasına ve daha yüksek getiri talep etmesine neden oldu.
ABD Hazine tahvil piyasası, yüksek borç beklentileri ve sürekli enflasyon nedeniyle zaten baskı altında. Tahvil getirilerinin artması, tahvil piyasasına güvenen şirketler ve tüketiciler için borçlanma maliyetlerini artırabilir, bu da hisse senedi piyasası üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
ABD 10 yıllık tahvil getirisi şu anda yüzde 4,5 ile 2008 küresel finansal krizinden beri görülen en yüksek seviyede. Yüzde 5 seviyesi ise piyasalarda kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Nisan ayında ABD Hazine tahvil getirileri bu seviyeye yaklaşınca, ülkede ticaret anlaşmazlıkları bakımından bir gerileme yaşanmış ve ithalata uygulanan ek gümrük vergileri askıya alınmıştı.
Dolar Endeksi, uluslararası yatırımcıların dolardan uzaklaşma eğilimlerine bağlı olarak, yıl başından bu yana yüzde 6,5 oranında değer kaybetti. Bu süreçte, Avro dolara karşı yaklaşık yüzde 8 değer kazandı.
Moody’s kararının, piyasa kapanmadan sonra açıklandıği için, piyasaların açılışında ilk somut tepkilerin görülmesi bekleniyor. Ancak, cuma günü yapılan işlemlerde S&P 500 ETF’si yüzde 1 değer kaybetti, ABD 20+ yıllık Hazine bonosu ETF’si de benzer şekilde yüzde 1 düştü. Altın fiyatlarını takip eden ETF ise yüzde 1 artış gösterdi.
NOT İNDİRİMİNE ABD HÜKÜMETİ SERT TEPKİ GÖSTERDİ
Moody’s’in not indirim kararı karşısında Washington’dan sert tepkiler geldi.
Beyaz Saray İletişim Direktörü Steven Cheung, Moody’s ekonomisti Mark Zandi’yi hedef alarak kararın siyasi bir taşlama olduğunu öne sürdü. Cheung, “Kimse onun ‘analizlerini’ ciddiye almıyor. Yanıldığı sayısız kez kanıtlandı.” dedi.
Beyaz Saray sözcüsü Kush Desai de Moody’s’in zamanlamasını eleştirerek önceki yönetimlerin mali politikaları için eleştiride bulundu. Ancak Moody’s, not indiriminin belirli bir yönetim yerine uzun yıllara yayılan yapısal sorunlara dayandığını belirtti.
