
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılının ikinci Enflasyon Raporu sunumunu gerçekleştirdi.
Başkan Fatih Karahan liderliğindeki kurul, 7 Şubat tarihinde belirlenen yüzde 24 olan yıl sonu enflasyon beklentisini değiştirmedi. TCMB, 2026 yılının sonunda enflasyonun yüzde 12, 2027 yılının sonunda ise yüzde 8 seviyelerinde olacağını öngörüyor.
7 Şubat’taki ilk Enflasyon Raporu toplantısında enflasyon tahmin aralığı yüzde 19-29 olarak açıklanmıştı.
Toplantının sunumunda TCMB Başkanı Dr. Fatih Karahan’ın ifadelerinden dikkat çeken noktalar şunlardır:
“Para politikasında kararlı duruş sürecek.”
“Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli olarak almaya devam ediyoruz.
Mart ve Nisan aylarında finansal piyasalarda meydana gelen dalgalanmalara karşı, TCMB olarak hızlı bir şekilde gerekli önlemleri aldık. Gelecek dönemde de para politikasındaki kararlı tutumumuzu sürdürecek ve dezenflasyon sürecinin devamını sağlayacağız.”
Küresel ticaret ve ekonomi politikalarında belirsizlik düzeyi hala yüksek. Tarife uygulamaları, küresel enflasyon beklentilerine bir miktar artış sağlamıştır.
Sıkı para politikasının etkisiyle talep yapısı daha dengeli hale gelmiştir. Sanayi ve hizmetlerde üretim, ilk çeyrekte artış göstermiştir. İşgücü piyasasında ise manşet işsizlik oranında beklenenden daha az bir sıkılık gözlemlenmektedir.
İç talep bir miktar ivme kaybetse de öngörülenden daha güçlü seyretmektedir. İlk çeyrek itibarıyla talep koşullarının enflasyon üzerindeki düşürücü etkisi azalmıştır.
“Cari açığın milli gelire oranı yükseldi.”
2025 yılında cari açığın milli gelire oranının, 2024 yılına göre daha yüksek olacağı ancak uzun dönem ortalamalarının altında kalacağı tahmin edilmektedir. 2024 Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci devam etmektedir.
Son üç aylık veriler, ana eğilimin yatay bir seyir izlediğini göstermektedir. Bu eğilim, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ortaya koymaktadır. Temel mal enflasyonu Nisan ayında güçlenmiştir. Mevcut veriler, döviz kurunun etkisinin geçmişe göre daha sınırlı olduğunu göstermektedir. Emtia fiyatlarındaki düşüşün dezenflasyonu desteklemesi beklenmektedir.
“Zirai dondan etkilenen ürünlerin enflasyondaki payı yüzde 1,5.”
Son dönemdeki zirai don olayından etkilenen 16 ürün, tüketici sepetindeki yüzde 1.5’lik bir paya sahiptir. Enflasyon beklentileri, dezenflasyon yolunda seyretmeye devam ediyor. Bu durum, para politikasındaki sıkı ve kararlı duruşun sürdürülmesini gerektiriyor.
Piyasa işleyişinde attığımız proaktif adımlar, sıkı para politikası duruşunu destekledi. Alınan tedbirlerin etkisiyle finansal piyasalardaki dalgalanma azalmıştır.
“Finansal koşullardaki sıkılık devam etmekte.”
Finansal koşullardaki sıkılık hala devam ediyor. Portföy tercihlerinde dövize yönelim sınırlı kalmıştır. Orta vadeli tahminler oluşturulurken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşmeye kadar sıkı para politikasının süreceği esas alınmıştır.
Yatırımcıların TL’ye yönelik risk algısında bir iyileşme gözlemlenmiştir. Aldığımız önlemler sayesinde dalgalanma azalmıştır.
Finansal koşullardaki sıkılık sürmektedir. Ticari kredi artışı, büyüme ile uyum gösteriyor.
KKM bakiyesinin azalması, TCMB’nin bilançosundaki riskleri azaltmayı sağlamaktadır.
