“Mehmet Şimşek istifa etti” şeklindeki, piyasayı ve özellikle de BİST’i doğrudan etkileyeceği aşikâr olan bir “haberi” teyit ettirmeden sosyal medya üzerinden piyasaya yayarak borsa’da sert düşüş yönündeki fiyat hareketlerini tetiklemek veya güçlendirmek, ilk bakışta apaçık piyasa bozucu eylem ve/vaya piyasa dolandırıcılığı izlenimi vermektedir.
Peki mer’i Sermaye Piyasası Kanunu (SerPK) ve ikincil mevzuat bakımından bu durum böyle midir? Daha önce twitter hesabımızdan ve Finanshub’daki yazımızda da değindiğimiz üzere sermaye piyasasında buradaki hukuka aykırılıklar, piyasa bozucu eylemler (SerPK m. 104) ve piyasa dolandırıcılığı (SerPK m. 107) olarak iki kategoride düzenlenmiştir. Bunlardan ilk kategori hukuka aykırılık hukuken kabahat olup, idari para cezası ile cezalandırılırken; ikinci kategori olanlar ise suç niteliğinde olup hapis ve adli para cezası ile cezalandırılabileceklerdir.
Somut olaydaki, hukuka aykırı fiil kategorisinin bilgi bazlı olduğu açıktır. O halde burada yaptırım uygulayabilmek için ya bilgi bazlı piyasa bozucu eylem ya da bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı düzenlemelerine gidilecektir. Sermaye Piyasası Kurulu-SPK, iki kategoride de yaptırım uygulamayı zorlaştıran düzenlemelere imza atmış ve faillerin işini kolaylaştırmıştır.
Burada TCK m. 217/A düzenlemesi de gündeme gelebilecektir. “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlıklı olan m. 217/A (Ek:13/10/2022-7418/29 m.) şu şekildedir:
“(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır”. Ancak bu madde kanımızca ekonomik veya sermaye piyasası suçlarına yönelik bir düzenleme değildir.
Konumuzun özüne dönecek olursak, SerPK m. 104 kapsamında bilgi bazlı PBE’den (2017’de değişikliğe uğrayan Tebliğ m. 6 -iletişim veya haberleşme yoluyla işlenen piyasa bozucu eylemler) ceza verilmesi bakımından SPK sonradan bir Tebliğ değişikliği ile Kanundaki PBE tanımını daraltmış ve bilgi bazlı PBE’yi işlem yapma unsuru ile ilişkilendiren (sonra veya önce işlem yapılması şartı ve 5 işgünü düzenlemeleri) hybrid melez bir kabahat haline getirmiştir. O halde işlem yapmayana bu düzenlemeden ceza vermeyi SPK kendi eli ile zorlaştırmıştır.
Peki SerPK m. 107(2)’deki bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığından suç duyurusu yapılamaz mı? Yapılabilir ama açılacak dava/açılırsa?? da bu bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığından “menfaat sağladığı” ispat edilemez ise gene fail ceza almaz. Bu “menfaat sağlama” suç unsuru olarak 6362 sayılı SerPK’nın ilk halinde yoktu ve sonradan hangi “aklıselimin” icraatı olduğu belli olmayan bir düzenleme olarak yasaya eklendi ve bilgi bazlı manipülasyondan neredeyse hiç kimsenin (abonelik, eğitim vb. şeklinde para alanlar hariç) ceza almaması “güvenceye alınmış” oldu!
Tekrar ifade edecek olursak, bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığını düzenleyen SerPK m. 107(2) gereğince sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla (kastıyla) yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle menfaat sağlayanlar üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar. Burada sonradan Kanun değişikliği ile (6637 sayılı Kanun m. 11) maddeyi uygulanamaz kılan bir menfaat sağlama unsuru eklenmiştir.
Saygılarımla
Law__ Capital
Yorumlar kapalı.