Dilan ve Engin Polat’ın tahliyesiyle ilgili gündem, çoktan unutulmaya mı bırakılıyor? Tahliye haberlerinin medyada beklenen yankıyı bulamaması dikkat çekici. Hani her adımları, her yaptıkları anında haber olan Polat çiftinden bahsediyoruz. Şimdi ise adeta görünmez oldular. Peki, ne değişti?
Özellikle sosyal medyada dolaşan “sus payı” iddiaları oldukça düşündürücü. Bu iddialara göre, bazı medya organlarının Polat çiftiyle ilgili haber yapmaktan kaçınmasının arkasında birtakım menfaatler yatıyor olabilir. Gerçekten, medya neden bu kadar sessiz? Yoksa olayın üzeri bilinçli olarak mı örtülmeye çalışılıyor? Halkın dikkatinin başka yerlere çekildiği bir dönemde, bu sessizlik şüphe yaratmaya yetiyor. Peki adı geçen siyasilere ne oldu? Yoksa siyasilerin emri böyle miydi? Bu sorular, kamuoyunun zihninde yer buluyor.
Bir de işin bir başka boyutu var: MASAK raporları. Polat ailesinin mali durumuna yönelik soruşturmalarda kullanılan bu raporların sahte olduğu iddiaları, kafaları iyice karıştırdı. Peki ya deliller? Eğer raporlar ve deliller sahteyse, bu soruşturma neye dayanıyor? Yoksa işin içinde “cash” dönen bir adalet mekanizması mı var? Cevaplanması gereken çok soru var, ama soruları soran yok gibi.

Lüks araçlara ne oldu derseniz, o da ayrı bir muamma. Bu araçların polis arabasına dönüştürüldüğü söyleniyor, fakat araçların zararla geri iade edilme durumu konuşuluyor. Eğer bu araçlar geri verilecekse, bunun yaratacağı mali ve hukuki boyutlar ne olacak? Hem zararın tazmini hem de adaletin işleyişi bu süreçte yeniden sorgulanacak gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Polat ailesinin tahliyesiyle başlayan bu sessizlik, medyanın tutumuyla iyice büyüdü. Halkın kafasında “Unutturulmak mı isteniyor?” sorusu her geçen gün daha fazla yer ediniyor. Tahliye, sahte raporlar ve lüks araçların akıbeti derken, bu hikaye daha uzun süre gündemde kalacağa benziyor.
Ne diyelim, Mark Twain’in de dediği gibi: “Eğer adalet istiyorsanız, bir avukata değil, bir tarihçiye başvurun.” Görünen o ki, adalet ve hukuk kavramı yalnızca fakirler için var. Yoksa siyasilerin emri böyle miydi?
Yorumlar kapalı.