Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son dönemlerde artış gösteren konkordato taleplerini mercek altına aldı. TCMB Başdanışmanı Halil İbrahim Aydın, Uzman Yardımcısı Kadir Gürci ve Genel Müdür Ünal Seven’in ortak çalışması olan bu rapor, konkordato sürecine giren firmaların finansal durumu üzerine çarpıcı veriler sunuyor.
Rapora göre, firmalar finansal zorluklar karşısında konkordato başvurusuyla borçlarını ertelemeyi amaçlıyor. Raporda, konkordato başvurusunda bulunan firmaların finansal göstergeleri detaylı bir şekilde analiz edilerek, konkordato sürecine giren firmaların borçluluk oranlarının diğer firmalara kıyasla çok daha yüksek olduğu, likidite durumlarının ise belirgin şekilde düşük olduğu vurgulanıyor.
Bu dönemde konkordato ilan eden firmaların ticari borçlarının toplam varlıklarına oranı %36 iken, diğer firmalar için bu oran yalnızca %11 seviyesinde kaldı. Ayrıca, konkordato talebinde bulunan firmaların likidite oranlarının, yani nakit varlıklarının kısa vadeli borçlarını karşılama kapasitesinin oldukça düşük olduğu da belirtiliyor.
TCMB’nin incelemesine göre, konkordato talebinde bulunan firmaların finansal zorlukları, parasal sıkılaştırma adımlarından önce dahi mevcuttu. Raporda, konkordato ilan eden firmaların %41’inin temerrüde düşmüş olduğu, %61’inin yüksek borç yükü taşıdığı ve %26’sının ciddi likidite sıkıntısı yaşadığı ifade ediliyor.
Konkordato süreci, sadece bu firmalar üzerinde değil, aynı zamanda tedarik zincirlerinde de önemli etkilere yol açıyor. TCMB, konkordato sürecindeki firmaların tedarikçi ve müşteri sayısında yaşanan azalmaların, ticaretin daralmasına neden olduğunu belirtiyor.
Sonuç olarak, konkordato sürecinin arkasında yatan temel nedenlerin yüksek borçluluk ve düşük likidite olduğunu söyleyen uzmanlar, bu firmaların finansal sistem üzerindeki etkisinin sınırlı olmasına rağmen, genel ekonomik dengeler açısından dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Yorumlar kapalı.