Merkezi Kayıt Kuruluşunca (MKK) düzenli olarak her ay, portföy büyüklüğü esas alınarak yatırımcı sayısı açıklanmaktadır. Bu açıklamalar ışığında borsa yatırımcısının dayranışları az da olsa tahmin edilmektedir.
Uzun süredir bahse konu veriler ışığında borsada bir yoğunlaşma riski olduğunu, borsadaki portföy büyüklüğünün neredeyse %85’inin, portföy büyüklüğü 5 milyon ve üstünde olan kurumsal veya bireysel yatırımcılara ait olduğunu defalarca gündeme taşımıştık.

Özellikle ABD seçimleri sonrası BİST100 endeksinde 8500 seviyesinden gelen tepki ile birlikte, Ocak 2025 ayı itibariyle borsaya portföy büyüklüğü 5 milyon ve üstünde olan yatırımcıların ilgisi gözle görülür bir şekilde arttı. Sadece Nisan ayında MKK’nın açıkladığı veriler ışığına portföy büyüklüğü 10 milyon ve üstünde olan yatırımcı sayısında az da olsa bir gerileme oluğu dikkatlerden kaçmadı.

Portföy büyüklüğü 10 m ve üstünde olan yatırımcının öneminden daha önce bahsetmiştik. Bahse konu yatırımcı profilinde Nisan 2025 ayında sayısal olarak az da olsa azalma olduğu dikkate alarak portföy büyüklüğündeki değişime bakıldığında, değişimin yatırımcı sayısının değişiminde daha büyük oranda olduğunu görüyoruz.

Borsadaki başat gücün portföy büyüklüğü 10 m ve üstündeki yatırımcılar olduğu, portföy büyüklüğü 10 m ve üstündeki yatırımcının sayısının azalmasının toplam portföy azalması ile doğru orantılı olarak ilerlediği dikkate alındığında BİST100 hareketleri daha anlamlı bir hal alıyor.

Bahse konu dönem içerisindeki BİST100 hareketleri de zaten istatistikleri onaylar şekilde bir örüntü içerisinde ilerliyor.

Mayıs ayına geldiğimizde ise akıllarda borsanın nasıl bir hareket içerisinde olacağına ilişkin sorular dolaşıyor. Belirtmiş olduğum MKK verilerine ilave olarak endeksin pozitif bir yok izlemesi için;
- Yerli yatırımcının veya portföy büyüklüğü 5 milyon TL ve üstüne olan yatırımcıların borsaya geri dönmesi
- Yabancı yatırımcının geleceğe ilişkin beklentileri satın almak için Borsa İstanbul’u seçmesi
- Hedge Fonları dönemsel hareketler ile borsayı speküle ederek kısa süreli kazançlar peşinde olması
gerektiğini düşünüyorum. Onun haricinde bir yık önce ortaya atılmış olan likidite kuraklığının ortadan kalktığını söylemek çok da gerçekçi olmayacaktır