İşletmeler, gümrük vergilerinden kaynaklanan fiyat artışı kaynaklı darbeyi en aza indirmek için “ilk satış kuralı” olarak bilinen onlarca yıllık bir mevzuatı kullanarak, geçici bir çözüm yolu arayışında
ABD gümrük yasası kapsamında ilk satış kuralı, ABD’li ithalatçıların gümrük vergilerini hesaplamak için bir dizi işlemde ilk satış fiyatını kullanmalarına olanak tanımlanmakta.
Örneğin, Çinli bir üretici bir tişörtü Hong Kong’lu bir satıcıya 5 dolara satıyor. Hong Kong’lu satıcı daha sonra tişörtü bir ABD perakendecisine 10 dolara satıyor. ABD’li perakendeci daha sonra tişörtü tüketicilere 40 dolara satıyor.
İlk satış kuralına göre, ABD’li perakendeci, satıcının şişirilmiş 10 dolarlık fiyatı yerine, malın ilk 5 dolarlık fiyatı üzerinden ithalat vergisini ödeyebilir; böylece aracının kârıyla ilişkili maliyet ortadan kalkar.
Miller & Chevalier Chartered’da kıdemli avukat ve üye olan Brian Gleicher, CNBC’ye yaptığı açıklamada, “Kuralların size izin verdiği şey, fabrikadan satıcıya yapılan ilk satış fiyatını kullanarak nihai gümrük fiyatını belirlemenizdir.” dedi.
Bu Yasa Nasıl İşliyor?
İlk satış kuralı 1988′den beri var ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk yönetimi ve şimdi de son gümrük tarifeleri rejimi sebebiyle tozlu raflardan tekrar indirildi.
ABD danışmanlık firması Moss Adams’ın ortağı Sid Paruthi ile yapılan mülakatta, ”İlk yönetim [2018′de Çin’e] %25 gümrük vergisi koyduğunda, o zaman çağrılar almaya başladık. Şimdi yeni gümrük vergileriyle birlikte, ilk satış kuralı tekrar gündeme gelmeye başladı” dedi.
Gleicher, ”Çok uzun zamandır var ama… şimdi herkes onu daha fazla ilgiyle keşfetmeye başlıyor” dedi.
Kuralın uygulanabilmesi için işletmelerin yerine getirmesi gereken kriterler şunlardır:
- En az iki satış söz konusu olmalıdır: Biri yurtdışındaki bir üreticiden ve biri veya daha fazlası bir aracıdan.
- Satışlar bağımsız ve tamamen ilgisiz taraflarca organik ilişki olmadan gerçekleştirilmelidir.
- Ürünün ABD’ye gönderildiğine dair kanıt olmalı,
- İlk satış fiyatının belgelendirilmesi gerekir
Bazı şirketler için bunu söylemek yapmaktan daha kolay olabilir : )
Tipik olarak, ABD gümrüğü tarafından uygulanan varsayılan vergi, bir malın ithalat fiyatına dayanır ve bu da, söz konusu ürünün ilk maliyetini gösterme yükümlülüğünü ithalatçıya yükler. Bu, bir satıcının her zaman açıklamaya istekli olduğu bir şey olmayabilir.
Gleicher mülakatında ″İthalatçıysanız, ilk satış fiyatını almanız gerekir. Verilere sahip olmanız gerekir, satıcılar bu bilgiyi her zaman vermek istemeyebilir.” diyerek kritik noktaya da parmak bastı.
Trump’ın ilk döneminden bu yana ilk kez Fortune 500 şirketlerine satış kuralı konusunda danışmanlık yapan, Çin’in Ningbo kentindeki kurumsal iş geliştirme danışmanı Rich Taylor, riskler nedeniyle “tüm taraflar arasında belirli bir güven düzeyi olması gerektiğini” belirtti.
Ancak, potansiyel maliyet tasarrufları göz önüne alındığında, ek karmaşıklıklara katlanmaya değer olabilir.
Taylor, “Siz [tedarikçiler] müşterinizi elinizde tutuyorsunuz. Onlara maliyetlerini düşürmek için her türlü aracı sağlamaya çalıştığınızı gösteriyorsunuz” dedi.
“Kullanmazsanız, nihai maliyet artacaktır. Ve rakibiniz [ilk satış] kuralını kullanıyorsa, onlara karşı olan avantajınızı kaybedeceksiniz.”
Bunu kim kullanıyor?
Şirketler bunu fark etmeye başlıyor gibi görünüyor.
Birinci satış kuralı genel olarak tüm ürünler ve sektörler için geçerli olmakla birlikte, özellikle kâr marjlarının daha yüksek olduğu yüksek değerli tüketim malları ve lüks ürünlerde oldukça faydalı olduğu düşünülmektedir.
Geçtiğimiz ay, İtalyan lüks moda markası Monclerilk satış kuralının maliyet yapısına ”önemli fayda” sağladığını belirtti.
Merkezi İsviçre’de bulunan biyoteknoloji şirketi Kuros Biosciences, bu ayın başlarında operasyonlarını değiştireceğini ve bu sayede ilk satış politikasını benimseyebileceğini duyurdu.
İlk satış kuralının kullanımı tamamen yasal olsa da, Trump yönetiminin gümrük vergilerinden elde edilen geliri artırma ve üretimi ülke içine kaydırma çabalarını baltalayabilir.