
MAyıs 2023 ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte, rasyonel ekonomi politikalarına dönüş yaşanmış ve enflasyonla mücadele kapsamıda Haziran 2023 ayı itibariyle politika faizinde artış yaşanmaya başlanmıştır

Rasyonel ekonomiye dönüş kapsamıda ve alınan bu karar paralelinde Haziran 2023 sonrası hem ticari hem de tüketici kredi oranlarında ciddi bir yükseliş yaşanmıştır.

Tüm bu faiz artış döngüsüne rağmen, Türkiye Sermaye Piyasalar Birliği’nin yayımladığı Borsa İstanbul kredi hacmi verilerine göre borsadaki kredi riski artarak devam etmektedir.

Tabii ki kredi hacmini, yatırımcı sayısının artışı ile bağdaştırmak mümkün olsa da, rakamlar bunun tam tersini söylemekte; kredi hacmi artarken, kredi kullanan kullanan yatırımı sayısında ciddi bir artış gözlemlenmemekte.

Bu da bize, kredi riskinin belli bir yatırımcı kitlesi üzerinde yoğunlaştığını göstermekte. Daha önce defalarca borsada yoğunlaşma riski olduğunu ,borsadaki toplam portföy büyüklüğünün yaklaşık %82’sının, portföy büyüklüğü 10 milyon TL ve üstünde olan 20 bin hesap tarafından yönetildiğini gündeme taşımış ve bunu da OLİGOPOL PİYASA olarak alandırmıştık.

Diğer taraftan kredi hacmi ile krei kullanan yatırımcı sayılarını karşılaştırdığımızda yine benzer bir durum karşımıza çıkıyor. Özellikle rasyonel ekonomi politikasınan dönüş ile birlikte kredi kullanan yatırımcı sayısı artmasa da kredi hacmi sürekli olarak artış göstermekte.

Sonuç olarak; yoğunlaşma riskinin ciddi anlamda yaşandığı borsamızda;
- Portföy büyüklüğü 10 m ve üstüne olan yatırımcıların yatırımlarına yönelik tasarrufları
- Kredi riski yüksek olan yatırımcıların, bu riski yönetip/yönetememeleri
borsamızın kırılganlığını ve trendinin yönünü net olarak belirleyen en önemli etkendir. Daha da önemlisi bu kredi riskinin azaltılabilmesi için; ya kredi hacminin azalması yada borsaya acil olarak sıcak paranın girişine ihtiyaç duyulmaktadır.
