
Bundan sadece 1.5 ay önce, 18 Nisan 2025’te kamuoyuna duyurduğumuz İstikamet Döküm haberinde, konkordato süreçlerinin artık daha sıkı denetlendiğini ve borca batık olmayan şirketlerin taleplerinin mahkemelerce geri çevrildiğini yazmıştık. Bu hafta gelen Yeşil GYO (YGYO) kararı, tam da o haberimizin altını çizer nitelikte oldu.
Şirketin İnnova 4 Projesi’nden kaynaklanan finansal sorunlar gerekçesiyle başlattığı konkordato süreci, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından reddedildi. Kararla birlikte geçici mühlet kaldırıldı, konkordato komiser heyetinin görevine son verildi ve konkordato tedbirleri tamamen sona erdirildi.
Ne Dediysek O!
Hatırlanacağı üzere, 18 Nisan’daki haberimizde şu ifadeler yer almıştı:
“İstikamet Döküm için verilen ‘borca batıklık yok’ gerekçeli konkordato iptali kararı, ilerleyen süreçte benzer durumdaki şirketler için emsal teşkil edebilir.”
Ve nitekim öyle oldu.
Mahkeme Kararı KAP’a Böyle Yansıdı
30 Mayıs 2025 tarihli duruşmaya ilişkin olarak Yeşil GYO tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Şirketimizin 05.02.2025 tarihli özel durum açıklamasında belirtildiği üzere İnnova 4 Projesinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2025/113 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan konkordato başvurusuna istinaden verilen geçici mühlet sonuçlanmış olup; konkordato başvurumuzun 30.05.2025 tarihli duruşmasında;
• Davanın reddine,
• Geçici mühletin kaldırılmasına,
• Komiser heyetinin görevine son verilmesine,
• Hükümle birlikte konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına
karar verilmiştir.”
Bu açıklamayla birlikte konkordato süreci resmen sonlandırılmış oldu.
YGYO Kararı Neyi Gösteriyor?
• Konkordato artık “kurtarıcı” bir araç değil, mali gerçekliğe dayanmak zorunda.
• Mahkemeler, şirketlerin başvurularında borca batıklık analizini merkezine alıyor.
• Sermaye piyasasında şeffaflık, hesap verilebilirlik ve yasal denge dönemi güçleniyor.
Finanshub olarak yaptığımız analizlerin mahkeme kararıyla örtüşmesi, yalnızca bir gazetecilik başarısı değil; aynı zamanda ekonomik refleksleri ve yargı eğilimlerini isabetli şekilde okuyabildiğimizin de kanıtı oldu.
