Şok 967 Şirkette Konkordato Kararı

2025’in ilk 5 ayında Türkiye’de konkordato fırtınası yaşanıyor. Mahkemelerce verilen konkordato geçici mühlet kararı sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre tam yüzde 97 artarak 967’ye ulaştı. Bu tablo, şirketlerin finansman darboğazında ciddi bir boğulma yaşadığını ortaya koyuyor. En riskli sektör ise tekstil oldu.

🔻 Rekora Doğru Gidiyoruz

Konkordatotakip.com’un Basın İlan Kurumu verilerine dayandırdığı analizine göre, sadece Mayıs 2025’te 185 dosya için geçici mühlet kararı çıktı. Ocak-Mayıs döneminde 690 dosyada kesin mühlet verilirken, bu sayı geçen yıla kıyasla %242 artış gösterdi. Reddedilen konkordato dosya sayısı ise %98 artarak 462’ye yükseldi. Ayrıca, iflas kararları da %75 artışla 77’ye çıktı.

2023 yılında 1723 konkordato geçici mühlet kararıyla rekor kırılmıştı. Ancak eğilim bu şekilde sürerse, 2025 yılı sonunda yeni bir rekor kaçınılmaz olacak.

🧵 En Riskli Sektör: Tekstil

Ekonomideki nakit akışı krizi, en çok tekstil sektörünü vurdu. İlk 5 ayda tekstil alanında 71 firmaya geçici mühlet kararı verildi. Onu inşaat (42 dosya), metal ürün imalatı (35), mobilya (29) ve plastik sanayi (26) izledi.

⚠️ Sektörden Uyarı: “Mevcut Sistem Sağlıksız”

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, konkordato sisteminin acilen gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. “Mevcut uygulama sağlıksız. Bir firmayı kurtaralım derken başka firmaları batırıyoruz” dedi.

Öksüz, konkordatonun yalnızca kamu ve banka alacaklarını kapsaması gerektiğini, piyasa borçlarının bu kapsamın dışında tutulmasının zincirleme etkileri engelleyebileceğini savundu.

Ayrıca bazı firmaların bu süreci kötüye kullandığını dile getiren Öksüz, “Borcu olan firma konkordato alıyor, sonra piyasadan peşin alışa geçiyor. Borçlu olduğu firma mağdur kalıyor” ifadelerini kullandı.

💰 Şirketten Şahsa Kaçış

Öksüz’e göre bazı patronlar, şirket konkordatosunun ardından şahsi konkordato başvurusuyla da mal varlıklarını güvence altına alıyor. Bu nedenle, şahsi mal varlıklarına da tedbir konulması gerektiğini söylüyor.

📉 Analiz:

Konkordato taleplerindeki bu sert artış, Türkiye ekonomisinin derin bir likidite ve güven krizi içinde olduğunu gösteriyor. Finansmana erişimin zorlaşması, şirketlerin sürdürülebilirliğini tehlikeye sokarken; hukuki süreçlerin kötüye kullanımı da piyasada yeni bir “etik kriz” dalgası yaratıyor. Eğer sistemde düzenlemeye gidilmezse, bu kriz sadece şirketleri değil, tüm ekonomik ekosistemi tehdit edebilir.