Euro’nun lideri: ‘Herkesin ödün vermesi gerekebilir’

Christine Lagarde’ın Pekin ziyareti sırasında Çin Halk Bankası’nda yaptığı konuşma, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) resmi web sitesinde yayımlandı.

Konuşmasında, 1929 yılında başlayan Büyük Buhran’ı tetikleyen gümrük vergisi savaşlarına atıfta bulunan Lagarde, mevcut ticaret anlaşmazlıklarının sürdürülebilir bir çözümle sonuçlanamayacağını vurguladı. Küresel ticaret savaşlarının son bulması için tüm ülkelerin bazı tavizler vermesi gerektiğine dikkat çekti.

Korumacılığın küresel refah üzerinde zararlı etkileri olabileceğini ileten Lagarde, “Eğer refahı korumak istiyorsak, jeopolitik farklılıklara rağmen işbirliğine dayalı çözümleri aramalıyız. Bu, hem ticaret fazlası hem de açığı bulunan ülkelerin sorumluluk alması ve gerekli adımları atması demektir.” şeklinde konuştu.

Lagarde, 2014’ten bu yana küresel ticareti olumsuz etkileyen sübvansiyonlarla ilgili müdahalelerin üç kat arttığını hatırlatarak, dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’in sübvansiyon kullanma konusunda yalnız olmadığını belirtti. Özellikle gelişmekte olan piyasalarındaki diğer ülkelerin de bu tür stratejilere başvurmakta olduğunu ifade etti.

Küresel ticaretin sürdürülebilirliğinin önemine vurguda bulunan Lagarde, pek çok ülkenin stratejik endüstriler için başka ülkelere bağımlı kalmayı istemediğini belirtti.

Lagarde, “Ulusal güvenlik endişeleri ve Covid-19 pandemisi süresince yaşanan gelişmeler göz önüne alındığında, rislden arındırmanın belli bir aşamada kalıcı hale geleceği anlaşılıyor.” dedi.

Lagarde, savaş sonrası dönemde karşılaşılan krizlerde ABD ve ticaret ortaklarının Soğuk Savaş’ı kazanma gibi ortak jeopolitik bir yükümlülük taşıdıklarını, bunun da anlaşmazlıkların çözülmesi için bir teşvik sağladığını belirtti.

Ticaret ve uluslararası tedarik zincirlerinin geçmişe nazaran çok daha büyük bir rol oynadığını ifade eden Lagarde, bu durumun anlaşmazlıkların küresel ekonomi açısından daha riskli hale gelmesine neden olduğunu vurguladı.

Lagarde, küresel kurallara daha fazla saygı gösterilmesi durumunda anlaşmazlıkların daha etkin bir şekilde çözülebileceğini sözlerine ekledi.