
Wells Fargo, 2025 yılının ortasına yönelik değerlendirmelerinde, küresel ekonomik ve jeopolitik gelişmelerin altın fiyatlarını önümüzdeki iki yılda rekord seviyelere yükseltebileceğine dikkat çekiyor. Bankanın yayımladığı raporda, altın fiyatlarının 2026 yılı sonunda ons başına 3,600 dolara ulaşabileceği öngörülüyor.
Son raporda, artan ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik risklerin yatırımcıları güvenli liman arayışına ittiği vurgulanmakta. “Emtia fiyatlarındaki sert düşüşler, 2025 sonları ve 2026 yılı için daha olumlu bir ekonomik ortamda pozisyon almak adına cazip fırsatlar sunuyor” denildi.
Banka, bu dönemde enerji ve değerli metaller gibi döngüsel piyasalara yönelmenin yatırımcılar için avantaj sağlayabileceğini ifade ediyor. Özellikle politik belirsizlikler ve küresel gerilimler, portföy çeşitlendirilmesinde bu tür varlıkların önemini artırıyor.
2024 seçimlerinin ardından ABD’de artan ticaret savaşı endişeleri ve gümrük vergisi tartışmaları, finansal piyasalarda dalgalanmaları beraberinde getirdi. Analistlere göre, hızla değişen politikalar piyasaları önemli ölçüde etkileyerek risk iştahında ciddi bir düşüşe yol açtı.
ALTIN NEDEN YÜKSELİYOR?
Rapor ayrıca, altın fiyatındaki yükselişin yalnızca belirsizliklerden değil, aynı zamanda merkez bankalarının güçlü alımlarıyla da desteklendiğini belirtiyor. Küresel altın talebinin yaklaşık %21’inin merkez bankaları tarafından karşılandığı ifade ediliyor. Wells Fargo, düşük ABD kısa vadeli faiz oranları ve dolardaki ılımlı toparlanmanın bu yükselişi güçlendiren faktörler arasında bulunduğunu vurguladı.
Ancak bu olumlu beklentilere rağmen, Wells Fargo analistleri, yatırımcıların aşırı iyimserliğinin geçmişte sıkça ani fiyat düzeltmeleriyle sonuçlandığını hatırlatarak temkinli olunmasının ve “geri çekilmelerde alım fırsatlarının değerlendirilmesinin” gerekli olduğunu öneriyor.
Raporda, altının son dönemde hisse senedi piyasalarına göre çok daha iyi bir performans gösterdiği de belirtiliyor. Bloomberg Değerli Metaller Endeksi, 19 Şubat – 21 Nisan 2025 tarihleri arasında %12,1 artarken, aynı dönemde S&P 500 Endeksi %15,8 değer kaybı yaşadı. Bu durum, yatırımcıların güvenli limanlara yönelimini pekiştiriyor.
