• ALTIN (TL/GR)
    4.322,05
    % 1,03
  • AMERIKAN DOLARI
    39,5851
    % -0,32
  • € EURO
    45,6681
    % -0,99
  • £ POUND
    53,6762
    % -0,71
  • ¥ YUAN
    5,4869
    % -0,07
  • РУБ RUBLE
    0,4961
    % -0,03
  • BITCOIN/$
    106.560
    % 0,53
  • BIST 100
    9.311,88
    % -2,19

En eşitsiz gelir dağılımı

En eşitsiz gelir dağılımı

Son dönemde uygulanan ekonomi politikaları, derinleşen ekonomik krizi daha da büyüttü ve bu durum en çok çalışan kesimi, özellikle dar gelirlileri etkiledi. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) geçtiğimiz günlerde yayımladığı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İSO 500) araştırmasına göre, 2024 yılında işçilerin net katma değerden aldığı ücret payının yüzde 66.7 seviyesine ulaşması bekleniyor. Bu oran, 2018’den bu yana görülen en yüksek seviyeyi temsil ediyor. Araştırmada ayrıca, İSO 500’de ödenen maaş ve ücretlerin yüzde 90 artışla 818 milyar liraya çıktığı belirtildi. Ancak sendika temsilcileri, bu artışların kıdem tazminatları, üst düzey yöneticilerin maaşları ve EYT uygulamasının etkisiyle gerçekleştiğini vurguladı.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkan Yardımcısı ve Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, İSO 500 araştırmasının sonuçlarına atıfta bulunarak, istihdam edilen kişi başına brüt işçilik maliyetinin yüzde 86 oranında arttığını ifade etti. Atar, toplam artışın anlamlı olmadığını, asıl önemli olanın kişi başına düşen artış olduğunu dile getirdi. 818 milyar TL’lik brüt işçilik ödemesinin işçiler için yapılan tüm ödemeleri kapsadığını, bu rakama ücretler, vergiler, sigorta primleri, kıdem tazminatları ve diğer ödemelerin dahil olduğunu belirtti. Atar, 2024 yılında emekli olanların sayısının oldukça arttığını ve EYT’nin de bu durumu etkilediğini vurguladı. Bu durumların dikkate alındığında, gerçek işçi ücreti oranlarının düştüğünü ifade etti.

KRİZİN YÜKÜ EMEKÇİYE

Atar, 2022 ve 2023 yıllarında enflasyonu artıracak programların uygulandığını ve yerli ile yabancı sermayeye büyük kaynak transferlerinin yapıldığını, bu durumun Cumhuriyet tarihinin en adaletsiz gelir dağılımına yol açtığını söyledi. İktidarın “enflasyonu düşüreceğiz” söylemiyle krizin yükünü emekçilerin sırtına yüklediğini belirtti.

2001 yılından bu yana en yüksek seviye

Özkan Atar, yılın başında memurlar için yapılan yüzde 11, emekliler için ise yüzde 15 oranındaki zammın yeterli olmadığını, 600 bini aşkın kamu işçisinin toplu sözleşme süreçlerinde bir ilerleme kaydedilemediğini ifade etti. 2023-2024 döneminde Kur Korumalı Mevduat uygulamaları nedeniyle Merkez Bankası’nın 1.5 trilyon TL zarar ettiğini ve bunun bedelinin topluma ödettirildiğini aktardı. Ayrıca, yapılan hukuksuz siyasi operasyonların ekonomiye toplamda 60 milyar dolara mal olduğunu belirten Atar, “’Bu kardeşiniz iktidarda olduğu müddetçe faiz yükselemeyecek’ denildi fakat 2001 krizinden bugüne en yüksek faiz oranları görüldü.” dedi.

OVP ile reel ücretler baskılandı düşürüldü

Asgari ücretteki artışın yüzde 30 ile sınırlı kaldığını hatırlatan Atar, “Asgari ücret artışı, gerçek enflasyonun yalnızca yarısı kadar yapılmıştır. Yılın başında asgari ücret açlık sınırının altında kalmıştır.” dedi. Atar, OVP uygulamaları sonucu çalışanların reel ücretlerinin baskılandığını ifade ederek, “Biz toplu sözleşmelerimizle buna karşı durarak reel ücretlerimizi korumaya çalışıyoruz. Asgari ücrete acil olarak ara zam yapılması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.

YORUMLAR YAZ