• ALTIN (TL/GR)
    4.286,44
    % -0,96
  • AMERIKAN DOLARI
    39,3718
    % 0,37
  • € EURO
    45,5638
    % 0,60
  • £ POUND
    53,5396
    % 0,55
  • ¥ YUAN
    5,4849
    % 0,02
  • РУБ RUBLE
    0,5006
    % 1,84
  • BITCOIN/$
    109.587
    % 3,07
  • BIST 100
    9.350,01
    % 0,41

Maden Kanunu’nda devrim: Doğaya taahhüt yasal bir zorunluluk haline geliyor.

Maden Kanunu’nda devrim: Doğaya taahhüt yasal bir zorunluluk haline geliyor.

Türkiye, enerji ve madencilik alanlarında çevresel uyum, kamu yararı ve güvenli üretim ilkelerini temel alan yeni bir modele geçmeye hazırlanıyor. TBMM’ye sunulan yeni kanun teklifi, maden sahalarındaki izin süreçlerinden rehabilitasyona kadar birçok alanda köklü değişiklikleri içermektedir.

Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı (YMGV) Yönetim Kurulu Üyesi ve Altın Madencileri Derneği (AMD) Başkanı Hasan Yücel, TBMM Başkanlığına sunulan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin Maden Kanunu’nda önemli değişiklikler içereceğini dile getirdi. Bu değişikliklerin, madencilik sektöründe çevreyle uyumlu üretim anlayışını yasal çerçeveye alacağını kaydetti.

Yeni teklif ile birlikte madencilerin doğaya verdikleri sözleri yerine getirmedikçe üretim faaliyetlerine başlayamayacaklarını vurgulayan Yücel, “İşletme ruhsat bedeli kadar her yıl alınacak rehabilitasyon bedeli yalnızca doğanın onarımı için kullanılacak. Bu kaynak haczedilemeyecek ve yeniden yapılandırılamayacaktır. Eksik veya yetersiz rehabilitasyon yükümlülüğü halinde üretim faaliyetleri hemen durdurulacak.” şeklinde konuştu.

Yatırımını Tamamlamayanların Ruhsatı İptal Edilecek

Yücel, teklifin çevresel korumanın yanı sıra sektörel disiplin ve sorumluluğu da önemseyen bir yaklaşım benimsediğini belirtti. “Artık taahhüdünü yerine getirmeyen ve doğaya verdiği sözü tutmayan üreticinin ruhsatı iptal edilebilecek. Sektörde dürüst ve kararlı yatırımcıların desteklenmesi hedefleniyor.” dedi.

Yücel, yeni düzenlemenin zeytinlik alanları madenciliğe açmadığını belirterek, sadece Yeniköy Termik Santrali çevresindeki kömür sahası için geçerli olduğunu açıkladı. Türkiye’de madencilik faaliyetlerinin ormanlık alanların binde 3’ünde, zeytinliklerin ise on binde 3’ünde yapıldığını vurguladı.

Yerli Maden Kaynakları Stratejik Öneme Sahip

Hasan Yücel, küresel enerji ve ham madde krizlerine dikkat çekerek, Türkiye’nin yerli maden kaynaklarını stratejik bir perspektifle değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. Yeni yasa teklifi ile birlikte oluşturulacak yapının, kamu yararı doğrultusunda hızlı ve etkin kararlar alarak maden üretimini teşvik edeceğini, bu sayede dışa bağımlılığın azaltılacağını sözlerine ekledi.

Yücel, “Bu düzenleme, izin süreçlerini hızlandırmanın yanı sıra çevre koruma ve iş kazalarını önleme konularında da güçlü bir denetim sağlayacaktır. Türkiye, enerji ve madencilikte çevreyle uyumu esas alan çağdaş bir modele geçmektedir.” dedi.

Yeni Model Güçlü Teşvik ve Denetim Dengesi Üzerine Kurulmalı

Yücel, kanun teklifi ile devlet katkı payı oranlarının artırılmasının kamu gelirlerini yükseltmeyi, böylece madencilik faaliyetlerinden elde edilen değerlerin topluma daha fazla yansımasını sağlamayı hedeflediğini açıkladı. Ancak maliyet baskısının da göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. “Yüksek yatırım maliyetleri göz önüne alındığında, devlet katkı payındaki artış rekabet gücünü olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle madenlerin yatırım teşvikleri kapsamına alınması önem taşımaktadır.” şeklinde değerlendirdi.

Yücel, bu düzenlemenin çevre duyarlılığını ve kaynakların verimli kullanımını öngördüğünü, ancak mevcut haliyle yeterli olmadığını düşündüğünü kaydetti. “Madencilik ve bu madenlerden alınacak ürünler olmadan, güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomiye ulaşmak mümkün değildir.” şeklinde tamamladı.

YORUMLAR YAZ