Türkiye’nin ilk lüks AVM’si kapanıyor

Türkiye’de uygulanan ekonomik model neticesinde birçok işletme, mağazalarını kapatma kararı alma zorunluluğu ile karşı karşıya kalıyor. Bu durum, şehirlerin hafızalarında yer eden alışveriş merkezlerini de etkiliyor. İstanbul Bahçeşehir’de, 18 yıl boyunca kesintisiz olarak hizmet veren Prestige Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi, haziran ayının sonuna doğru faaliyetlerine son vermeye hazırlanıyor.

Alışveriş merkezi içerisindeki File Market, bu hafta sonu kepenk indirirken, geriye kalan 10-15 mağazanın da haziran ayı sonuna kadar kapanacağı bildirildi.

Türkiye genelinde sayıları 450’ye yaklaşan alışveriş merkezi sektörü, son yıllarda ciddi değişim baskısıyla karşılaşıyor. Pandemi sonrası hızlanan dijitalleşme, çevrimiçi alışverişteki artış, ekonomik daralma ve yükselen işletme maliyetleri, geleneksel yapıdaki AVM’leri zor durumda bırakıyor. Bu merkezlerden yaklaşık 50’sinin, ayakta kalabilmek için ihtiyaç duyduğu doluluk oranını sağlamakta güçlük çektiği belirtiliyor. Uzmanlar, bu durumun temel nedenleri arasında AVM’lerin marka karmasını etkili bir şekilde oluşturamaması ve değişen müşteri beklentilerine uyum sağlayamamasını sıralıyor.

Prestige Mall, bu dönüşüme ayak uyduramayan örneklerden biri olarak dikkat çekiyor. 2000’li yılların ortalarında lüks ve butik segmentte konumlanan ilk alışveriş merkezi olma hedefiyle hayata geçirilen proje, 25 bin metrekarelik toplam alanı ve 12 bin metrekarelik kiralanabilir alanı ile 2007 yılında açılmıştı. Süzer Grubu tarafından hayata geçirilen bu merkezi, kısa bir süre sonra 55 milyon dolara İrlandalı Quinn Grubu satın aldı. 2013 yılında Rus yatırımcı MSFD Gayrimenkul A.Ş. tarafından devralınan AVM, 2016’da çeşitli yolsuzluk iddiaları ile gündeme gelmişti. Zamanla ziyaretçi trafiği, marka çeşitliliği azaldı ve rekabet gücünü kaybetti. Bugün doluluk oranı yüzde 50’nin altında kalan bu merkezde, çalışanlar gelir-gider dengesizliklerini ve maaşların temininde yaşanan güçlükleri vurguluyor. Prestige Mall’un kapanışı, sadece bir alışveriş merkezinin değil, aynı zamanda geçmiş yatırım anlayışının sona erdiği anlamına geliyor. Sektörde, yenilikçi ve çok yönlü projelerin desteklenmediği sürece yaşama şansının her geçen gün zorlaştığı bir gerçek.