Dedelerinin Trabzon’un Sürmene ilçesinden Samsun’a göç ettiği bilinen Galip Öztürk, 1965 yılında Samsun’un Ayvacık ilçesinde beş çocuklu mütevazı bir ailenin ferdi olarak dünyaya geldi. İlköğrenimini Çarşamba’da tamamlayan Öztürk, henüz 13 yaşındayken İstanbul’a gelip Topkapı otogarında bir çay ocağında çalışmaya başladı. Ancak onun hayali büyük, hedefi ise kendi işinin patronu olmaktı.
Tuvalet İşletmeciliğinden Metro Turizm’e Giden Yol
Genç yaşlarda ilk hayalini gerçekleştirerek otogarda bir çay ocağı satın aldı. Kısa sürede otogarın en kârlı yerlerinden biri olan tuvalet işletmesini de kiralayarak ikinci büyük adımını attı. Gözü kara ve girişken kişiliğiyle çevresinde tanınan Öztürk, bir yazıhane açarak diğer firmalara komisyonla bilet kesmeye başladı. Ardından Murşit Yavaş ile birlikte kurdukları Star Turizm ile bilet satışlarını büyüttüler.
İşin başında hem çay ocağını hem de tuvalet işletmesini bırakmayan Öztürk, her detayıyla ilgilenerek kısa sürede çevre edinmeye başladı. Bu yeni çevresi, zamanla iş dünyasında ve İstanbul’un ulaşım sektöründe önemli kapılar açacaktı. Star Turizm büyürken, Galip Öztürk daha büyük bir hedefe odaklandı: kendi otobüs filosuna sahip olmak.
Metro’nun Doğuşu ve Ortaklıkların Dağılışı
İtalya’da cinayet ve uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla tutuklanan ortağı Hurşit Yavaş’ın yurt dışında hapse girmesi sonrası Öztürk, 1992 yılında Metro Turizm’i kurarak yollarını ayırdı. İki yıl sonra Star Turizm’in hisselerini Yavaş’ın oğlundan devraldı. Aynı dönemde Topkapı Otogarı Esenler’e taşındı. Bu taşınma Galip Öztürk için büyük bir fırsat yarattı. Esenler Otogarı’nın ilk taşındığı yıllarda en etkili isimlerden biri haline geldi.
1994 yılında otogarın tuvalet ihalesini Öztürk’ün kardeşi Talip Öztürk kazandı. Ancak gazetelerde çıkan haberlere göre engelli kabinleri kilitliydi ve tuvaletler kullanılmaz durumdaydı. Büyük rant iddiaları dönüyordu.
Otogar Savaşları ve Büyüyen İddialar
2000 yılında Esenler Otogarı’ndaki firmalar, Büyük İstanbul Otobüs İşletmeciliği A.Ş. çatısı altında birleşti. Şirketin başkanlığına Galip Öztürk getirildi. Ancak bu genel kurul, 500’den fazla polisin gözetiminde yapıldı. Aynı günlerde otogar giriş ücretlerine yapılan zamlar halk arasında büyük tepki topladı. Tepkilerin odağındaki isim artık Galip Öztürk’tü.
İstanbul halkının tepkisi sürerken, Öztürk otogarı halka açmak istedi. Ancak bu kez de otogar içindeki firmalardan itirazlar yükseldi. 2003 yılına gelindiğinde Galip Öztürk’ün adı bu kez organize suç örgütü kurmak iddiasıyla gündeme geldi. Polis kayıtlarında tehdit, haraç, senetleri ödemesine rağmen iade etmemek, hatta güvenlik firmasını kullanarak darp ettirmek gibi çok sayıda suçlama yer alıyordu.
Polonezköy’de gözaltına alınan Öztürk, tüm suçlamaları reddetti. Serbest bırakıldı. Ancak hakkındaki söylentiler ve borsadaki manipülasyon iddiaları artık kamuoyunun gündeminden düşmüyordu.
Vanet Hamlesi ve Galatasaray’a Bağış
2005 yılında Galip Öztürk büyük ses getiren bir satın alma yaptı. Halka açık Vanet şirketinin hisselerini Metro Holding üzerinden devralarak gıda sektörüne giriş yaptı. Yaklaşık %70 hisseye sahip olduğu söylenen Öztürk, bu işlemin tamamen SPK onayıyla yapıldığını gazete ilanlarıyla duyurdu. Aynı dönemde yardımsever kişiliğini de kamuoyuna gösterdi.
2006 yılında Galatasaray Spor Kulübü’ne 200.000 dolarlık bağış yaptı. Dönemin başkanı Özhan Canaydın’a verdiği çek günlerce gazetelerde yer aldı.

Suçlamalar, Gözaltılar ve Tahliyeler Zinciri
2007’de hakkında nitelikli dolandırıcılık davası açıldı ve 12 yıl hapis cezası talep edildi. Aynı yıl bir akrabasının yüklü miktarda uyuşturucuyla yakalanması, Galip Öztürk’ün ismini bir kez daha şüpheli bir dosyada anılır hale getirdi.
2009 yılında “Keriz Silkeleme” operasyonuyla tekrar gözaltına alındı. SPK, hakkında borsada işlem yasağı kararı aldı.
2011’de Varan Turizm’i de satın aldı. Ancak satış kısa sürede iptal edildi. Aynı yıl Metris Cezaevi’ne gönderildi. Kısa bir süre sonra serbest kaldı.
2012’de hayatının kırılma noktası yaşandı: iddialara göre, Samsun’da dayısını öldüren aileye husumet güden Öztürk, 6 kişiyi tetikçiye öldürttü. Bu tetikçi 2011’de yurt dışına kaçarken yakalandı.
Müebbet, Cezaevi ve Gürcistan’a Kaçış
2013’te açılan 70 sanıklı davada rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve yargıyı etkileme suçlamasıyla yargılandı. 146 yıl hapis istendi. 11 yıl 3 ay ceza aldı.
Ayrıca Kuvvet Köseoğlu cinayeti dosyasında ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Ancak iyi hal indirimiyle tahliye edildi.
2018’de Yargıtay Ceza Genel Kurulu müebbet hapis cezasını onayınca Galip Öztürk aynı gün Gürcistan’a kaçtı.
Gürcistan’da Yeni Bir Hayat ve İlginç Aile Kurumu
Batum’a yerleşen Galip Öztürk burada Metro Avrasya Georgia, New Investment Opportunities gibi şirketlerle 500 milyon doları aşan yatırım yaptığını duyurdu. 3.000 kişiye istihdam sağladı. Covid döneminde 160.000 dolar nakit yardım ve 300.000 dolarlık tıbbi malzeme desteği sağladı.
Bu süreçte Kristina Öztürk ile evlendi. Aralarında 30 yaş fark vardı. 22 çocuk sahibi oldular. Tüm çocuklar taşıyıcı annelikle doğdu. Çocuk başına 24.000 euro ödendiği söylendi. Hikâyeleri İngiltere basını başta olmak üzere tüm dünyada haber oldu.

Uyuşturucu Operasyonu ve Gürcistan’da Hapis
2022 Mayıs ayında Gürcistan’da Batum’daki ofisi ve evine yapılan baskında 7 kilo kokain bulunduğu iddia edildi. Mahkeme 8 yıl hapis cezasına çarptırdı. Zaman zaman serbest kaldığına dair haberler çıktıysa da resmi olarak teyit edilmedi.
Sonuç: Efsane mi Suç Makinesi mi?
Galip Öztürk bazılarına göre sıfırdan zirveye çıkmış bir Anadolu kaplanı, bazılarına göre ise Türkiye’nin sistem boşluklarından beslenen bir suç lideri. Ama gerçek şu: Metro Holding gibi binlerce kişiye istihdam sağlayan dev bir yapıyı kurdu ve adını Türkiye’nin ekonomik tarihine yazdırdı.
Kaynak: Efsane İşler – Galip Öztürk/ Başarılı bir iş adamı mı, Suç Örgütü lideri mi?