Doların gücü sarsılıyor, dönemi bitiyor, rezerv para olma özelliğini kaybediyor.

VTB’nin Başkanı Andrey Kostin, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda önemli açıklamalar yaptı. Kendisi, Rusya’ya uygulanan yaptırımların uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti. “Yaptırımlara alıştık; bu nedenle bugün bizim için fazla bir sorun teşkil etmiyor. Yaptırımlar kötü bir durum ama bu koşullar altında faaliyet göstermemiz gerekiyor.” dedi.

Kostin, ABD’nin mevcut yönetimi altında uygulanan yaptırım politikasının duraksama dönemine girdiğini ifade etti. “Yaptırımların uzun süre kalacağına her zaman hazırlıklıydık. Büyük bir değişim beklemiyoruz. Stratejimiz, yaptırımlar altında başarılı bir şekilde yürütülmekte ve son iki yılda rekor kâr elde ettik.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Geçtiğimiz yıl VTB’nin yaklaşık 500 milyar ruble (yaklaşık 6,4 milyar dolar) kâr elde ettiğini belirten Kostin, Rusya’daki enflasyon ve yüksek politika faizinin ekonomik zorluklar yarattığını da sözlerine ekledi. Yüksek politika faizinin ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini vurgulayan Kostin, “Geçen yıl yüzde 4 büyüdük, bu yıl ise büyüme yüzde 2’nin altına inecek ve bu durum elbette ekonomik açıdan olumlu değil. Ancak ruble güçlü durumda. Bu durum ihracatçılar için avantajlı, ancak ithalatçılar için sorun teşkil ediyor.” ifadelerini kullandı.

Kostin ayrıca, Avrupa’nın Rusya’ya yönelik yaptırımları kaldırmasa bile, ABD’nin bu yolda atacağı adımların önemli olabileceğinin altını çizdi. “Bu durumun Türkiye ile olan ilişkilerimizi de etkileyeceğini düşünüyorum. Fakat bu konuda konuşmak için henüz erken. Gelişmeleri izliyoruz ve en iyi sonucu umuyoruz.” dedi.

“YÜKSEK MİKTARDA PARALAR LONDRA VE NEW YORK’TAN GEÇİYOR”

Rus bankalarına yönelik yaptırımlar bağlamında BRICS ülkeleri arasında alternatif finans sistemleri geliştirme projelerine değinen Kostin, bu alanda somut adımların henüz atılmadığını ifade etti. BRICS’in genişlemesinin işbirliği açısından zorluklar yarattığını belirten Kostin, ortak bir para birimi oluşturmanın gündemde olmadığını vurguladı.

Kostin, küresel finans sisteminde yeni alternatif mekanizmalar geliştirilmesi gerektiğini söyleyerek, Batılı ülkelerin finans sistemlerini ve para birimlerini bir araç olarak kullandıklarını belirtti. Körfez ve Çin gibi bölgelerde yeni finans merkezlerinin oluştuğunu ifade eden Kostin, “Buralarda yüksek miktarda para akışı gerçekleşiyor, ancak bu paralar hâlâ Londra ve New York’tan geçiyor. Modern dijital teknolojiler bu süreci daha verimli hale getirebilir.” dedi.

Finans kurumlarının temkinli bir yapı sergilediğini belirten Kostin, Türkiye ile ödemelerde zorluklar yaşandığını ifade etti. Türkiye’nin Rusya ile ticari ilişkilerde büyük bir destek sağladığını ve ticaretin 52,5 milyar doları aştığını belirtti. “Ulusal para birimleri ile ödemeler bu sorunları çözebilir, fakat bazı bankalar bu konuda endişe duyuyor.” dedi.

Ayrıca, ABD’nin politikalarının dolara zarar verdiğine dikkat çeken Kostin, “Yaptırımlardan bağımsız olarak ödemeleri ulusal para birimleriyle yapmalıyız. Bugün ikimizin de elinde olan fırsatları değerlendirmeliyiz.” dedi. Türkiye’nin lojistik anlamda Rusya için önemli bir ülke olduğunu da sözlerine ekledi.

Kostin, VTB’nin Türkiye pazarına açılması ihtimaliyle ilgili ise “Türkiye ile çok ilgiliyiz ama ne yazık ki Türk bankalarıyla henüz başarılı sonuçlar elde edemedik. Prensip olarak açılmaya hazırız. Şu anda Çin ve Kazakistan’da bankalarımız var ve orada işbirlikleri yapıyoruz. Ancak Türkiye’de böyle bir varlığımız henüz bulunmuyor.” ifadelerine yer verdi.

“DOLAR VE EURO’DAN DAHA İYİ BİR ÖDEME ŞEKLİ OLACAK”

Dijital teknolojilerin, yapay zeka ve blok zincir uygulamalarının hayatın bir parçası haline geldiğini vurgulayan Kostin, “Dijital ödemeler ve dijital para birimleri gelecekte daha etkin bir sistem oluşturmamıza olanak tanıyacak. Bu, dolardan veya eurodan daha iyi bir ödeme aracı olacaktır.” dedi.

Uzun süredir Rusya’da dijital ruble kullanımının gündemde olduğunu belirten Kostin, küresel ölçekte altına olan ilginin arttığını da kaydetti. “ABD Başkanı bu konuda daha dikkatli davranılması gerektiğini savunuyor. Büyük ülkeler, bu durumu ciddi şekilde değerlendiriyor ve dolara olan bağımlılığı azaltma yoluna gidiyor. Doların bir gün yok olacağını düşünmüyorum, ancak on yıl içinde ciddi bir düşüş yaşayabiliriz.” dedi.