Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) yayınladığı “Dünya Yatırım Raporu 2025” verilerine göre, dijital ekonomiye yapılan yatırımlar hızlı bir artış gösteriyor ve yıllık ortalama 122 milyar dolara ulaşmış durumda.
Raporda, 2021 ile 2023 yılları arasında dijital ekonomiye yönlendirilen yatırımların, küresel doğrudan yabancı yatırımların ortalama yüzde 8,3’ünü oluşturduğu belirtiliyor.
Gelişmekte olan ülkelerde, bu dönemde dijital ekonomiye yapılan doğrudan yabancı yatırımlarda neredeyse iki katlık bir artış gözlemleniyor. Küresel büyümenin temel dinamikleri arasında dijital hizmetlerin yaygınlaşması, yazılım çözümlerine olan talebin artışı, yeni teknolojilerin ortaya çıkması ve girişimcilik ekosistemlerinin gelişimi sayılmakta.
Rapora göre, dijital ekonomiye yapılan yatırımlarda sağlanan avantajlar arasında daha iyi bir altyapı, nitelikli istihdam, teknoloji transferi ve dinamik inovasyon ekosistemleri yer alıyor. Ancak, birçok düşük gelirli ülkenin dışarıda kalmaya devam etmesi, yatırımcılar için altyapı eksiklikleri, yüksek riskler ve zayıf düzenleyici çerçeveler gibi engellerin bulunduğunu gösteriyor.
Raporda ayrıca, dijital ekonomiye yapılan “greenfield” (sıfırdan) yatırımların 2020’den bu yana neredeyse üç katına çıkarak 360 milyar dolara ulaştığı ve bu yatırımların tüm “greenfield” projelerinin yaklaşık üçte birini temsil ettiği vurgulanıyor.
“Küresel Doğrudan Yatırımlarımızı Yüzde 1,5’e Çıkarmayı Hedefliyoruz”
Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, raporda yer alan dijital yatırımlardaki artışın, 2024-2028 dönemine yönelik stratejik öncelikleriyle örtüştüğünü ifade etti.
Polat, şu şekilde devam etti:
“Strateji belgemizde, küresel doğrudan yatırımlardan aldığımız payı yüzde 1’den yüzde 1,5’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda dijital altyapıya dayalı girişimleri, öncelikli yatırım profillerimizden biri olarak belirledik. Türkiye, yatırım ortamını güçlendirmek amacıyla yapısal dönüşüm sürecini sürdürmekte ve uluslararası doğrudan yatırımlar açısından cazibesini artırmaya devam etmektedir. 2024 yılında ülkemiz, 11,3 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çekti. Bu rakam, küresel ortalamanın yüzde 8 azaldığı bir dönemde, önceki yıla göre yüzde 5,6’lık bir artış göstererek Türkiye’nin dayanıklılığını ve sürdürülebilir büyümesini kanıtladı.”
Polat, Türkiye’nin teknoloji girişim ekosisteminin 2010-2020 döneminde 800 milyon dolar, 2020 sonrasında ise toplamda 5 milyar dolar yatırım aldığını belirtti. Son beş yılda teknoloji ve girişimcilik ekosisteminde önemli bir gelişim yaşandığını aktardı.
İstanbul’un Avrupa’nın ikinci, Ankara’nın dördüncü büyük oyun merkezi haline geldiğini ifade eden Polat, “Turcorn 100” gibi programlarla unicorn olma yolundaki girişimlerin desteklendiğini ve Türkiye merkezli unicorn şirket sayısında artış sağlandığını vurguladı.
Türkiye’nin AR-GE ve teknoparklar konusunda güçlü bir altyapıya ve teşvik sistemine sahip olduğunu belirten Polat, 2023 yılı itibarıyla 215 binin üzerinde tam zamanlı AR-GE personelinin görev yaptığını ve yıllık patent başvuru sayısının 24 bine yaklaştığını aktardı.
“Teknoparklarımız, sağladığı güçlü altyapı ve teşviklerle hem yerli hem de uluslararası sermaye için cazip bir ortam sunuyor. Yapay zeka, FinTek ve mobilite alanlarında Türkiye ekosistemi hızla büyüyor. FinTek sektöründe açık bankacılık düzenlemeleri ve güçlü bankacılık altyapısı sayesinde önemli gelişmeler kaydedildi. Türkiye merkezli FinTek girişimleri, küresel pazarda kendilerine yer bulma konusunda ilerleme kaydediyor. Mobilite alanında TOGG öncülüğünde elektrikli araç ve akıllı ulaşım teknolojileri gelişiyor; yapay zeka çözümleri üreten girişimlerimiz de uluslararası rekabetçi bir konumda.”
Polat, girişimlerin yatırımcılar ile bir araya gelmesini sağlamak amacıyla “Start in Türkiye” web sitesinin yayına alındığını belirtti.
Kurumsal geçmişte Türkiye’yi “Dijitalin Bağlantı Noktası” olarak tanıtmayı amaçlayan çalışmalara devam ettiklerini söyleyen Polat, dijital dönüşüm temalı yıllık eylem planları ile kamu, özel sektör ve sivil toplum arasında işbirlikleri geliştirdiklerini vurguladı.
Polat sözlerini şöyle tamamladı:
“Gelişmiş teknoloji altyapımız ve dinamik girişimcilik ekosistemimizi, dünyadaki öncü teknoloji merkezlerine taşıyarak, düzenlenen etkinlik ve fuarlarda girişimlerimizi küresel yatırımcılarla buluşturuyoruz. Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanı’mız tarafından açıklanan 30 milyar dolarlık HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile yarı iletkenlerden dijital ekonomiye kadar çeşitli sektörlerde büyük ölçekli üretim ve AR-GE yatırımlarını güçlü teşviklerle destekliyoruz.”
Türkiye’ye kritik teknoloji yeteneklerinin kazandırılması amacıyla başlatılan “Türkiye Tech Visa” programını da gündeme getiren Polat, nitelikli uluslararası iş gücünün Türkiye’deki ekosisteme entegrasyonunun kolaylaştırıldığını aktardı.
Polat, UNCTAD’ın raporunda vurgulanan dijital yatırımların büyümesinin, tüm bu gelişmelerin ve uygulamaların ne kadar değerli olduğunu gösterdiğini dile getirerek, “Son olarak, Türkiye’nin küresel dijital yatırımlardan aldığı payın, sahip olduğu dinamik yapıyla orantılı olarak artacağını öngörüyoruz.” şeklinde konuştu.