HAK-İŞ Genel Başkanı: En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çıkarılmalı.

Hak-İş Genel Başkanı Arslan, “30 Haziran Dünya Emekliler Günü” vesilesiyle yazılı bir açıklama yaparak tüm emeklilerin bu özel gününü kutladı.

Arslan, Türkiye’nin büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayan emeklilerin, toplumsal hafızanın ve üretim kültürünün önemli temsilcileri olduğunu vurguladı ve bu nedenle emeklilerin ekonomik ve sosyal açıdan desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

Ayrıca, sosyal güvenlik sisteminin emeğe dayalı ve hak temelli bir yaklaşımla yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Arslan, mevcut sistemde emekli aylıklarının belirlenme kriterlerinin ve miktarlarının, emekliler için hak kayıplarına yol açtığını belirtti.

Sosyal güvenliğin, sigortalı bireylerin çalışmaları sırasında ödedikleri primler karşılığında emeklilik döneminde elde ettikleri meşru bir hak olarak değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Arslan, bu yaklaşımın sistemin mali sürdürülebilirliğini artıracağına ve toplumsal adalet duygusunu güçlendireceğine inandığını belirtti.

Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli, dul ve yetim aylığı alanlar ile ailelerinin, temmuz ayında yapılacak artış oranını büyük bir umutla beklediklerine dikkat çeken Arslan, “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, temmuzda belirlenecek emekli aylığı artışının emeklilerimizin alım gücünü koruyacak ve yaşam standartlarını iyileştirecek bir düzeyde olmasını istiyoruz. Ayrıca, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılmasının ve aylıkların, prim ödeme gün sayısı ve kazanç düzeyi dikkate alınarak adil bir şekilde artırılmasının toplumun en büyük beklentisi olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“EMEKLİLİK HESAPLAMA SİSTEMİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”

Arslan, 2024 yılında emeklilik başvurusu yapacak olan sigortalılar ile 2025’te emekli olacaklar arasında, emekli aylıklarının hesaplanmasında kullanılan güncelleme katsayısından kaynaklanan farklılıklar oluştuğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

“Mevcut sistem, enflasyonun dalgalı seyrettiği dönemlerde başvuru yılına göre kişilere avantaj ya da dezavantaj sağlayarak farklı sonuçlar doğuruyor. Geçtiğimiz yıllarda başvuru yılına bağlı olarak emekli aylığında yaşanan farklılıkların bu yıl da benzer şekilde devam edeceği görülüyor. Konfederasyon olarak emeklilik hesaplama sisteminin yeniden gözden geçirilmesi ve yaşanan hak kayıplarının önlenmesi gerektiğini vurguluyoruz.”

Sendikalılığın, kayıt dışı istihdamla mücadele, primlerin zamanında ödenmesi ve işçilerin haklarını koruma anlamına geldiğini belirten Arslan, sendikasız çalışan tüm işçileri sendikalı olmaya ve HAK-İŞ çatısı altında bir araya gelmeye davet etti.

Ayrıca, emekli bireylerin haklarını savunabilmesi, toplumsal dayanışmayı devam ettirebilmesi ve örgütlü mücadelenin bir parçası olabilmesi için uygun hukuki ve kurumsal zeminlerin oluşturulması gerektiğini ifade etti.