Bakan Kacır, Türkiye’nin fikri mülkiyet alanında önemli kazanımlar sağladığını belirtti.

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) Bakanlar Toplantısı için İsviçre’nin Cenevre şehrinde bulunan Kacır, burada WIPO’nun patent, tasarım tescili ve coğrafi işaretler gibi fikri mülkiyet alanlarını yöneten uluslararası bir kuruluş olduğunu ifade etti.

Kacır, Türkiye’nin WIPO bünyesindeki çalışmalara aktif bir şekilde katıldığını belirterek, “Fikri mülkiyet alanının daha kapsayıcı olması ve tüm ülkelerde bu bilincin yaygınlaşması için WIPO’nun yürüttüğü çalışmalara önemli katkılar sağlıyoruz.” dedi.

Ayrıca, Kacır, WIPO ile Türk Patent ve Marka Kurumu arasında yürütülen işbirliklerinin önemine dikkat çekerek, Türkiye’nin son 23 yılda fikri mülkiyet alanında kayda değer ilerlemeler elde ettiğini vurguladı.

Tasarım tescil başvurularında dünya ikincisi, coğrafi işaret tescilinde aynı şekilde ikinciliği elinde bulunduran Türkiye, marka başvurularında altıncı, patent başvurularında ise on ikinci sırada yer alıyor. Kacır, “Bu, Türkiye’nin fikri mülkiyet kapasitesinin geldiği noktayı gösteriyor. 23 yıl önce patent başvuru sayısı yalnızca 414 iken, geçtiğimiz yıl bu sayı 10 bini aştı ve bu yıl geçtiğimiz yıla göre %20 artış gösteriyor.” bilgilerini paylaştı.

Kacır, bu verilerin Türkiye’nin Ar-Ge, inovasyon altyapısının gelişimini gösterdiğini belirtirken, bakanlık olarak bu alanları güçlü bir şekilde desteklemeye devam edeceklerini ifade etti.

WIPO ile gerçekleştirecekleri 3 önemli pilot projeyi de duyuran Kacır, bunlardan birinin coğrafi tescilli ürünlerin yüksek katma değere dönüştürülmesi üzerine olduğunu, Anadolu’nun yerel değerlerinin ekonomiye kazandırılması için hızlı adımlar attıklarını dile getirdi.

Bakan Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen “Anadoludakiler” projesinin önemine de vurgu yaparak, “Anadolu’nun tüm şehirlerinin yerel değerlerini ekonomik bir değere dönüştürme çalışmalarını kararlılıkla destekliyoruz.” şeklinde konuştu.

WIPO ile yürütülen projelerin uluslararası alanda ilgi gördüğünü belirten Kacır, ayrıca üniversite bilginin ticarileşmesine yönelik önemli bir projeden bahsetti. Bu projenin Karadeniz Teknik Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Giresun Üniversitesi ve Samsun 19 Mayıs Üniversitesi ile işbirliği içinde yürütüldüğünü ifade etti.

Kacır, Türkiye’nin teknoparklarla önemli kazanımlar elde ettiğini, şu anda 11 bin 500’ün üzerinde firmaya ev sahipliği yapan araştırma, geliştirme ve inovasyon odaklı bu yapıların daha ileri seviyelere taşınmasına yönelik WIPO ile işbirliği projelerinin sürdüğünü aktardı.

WIPO ile bu işbirliklerinin detaylı bir şekilde istişare edildiğini, her iki tarafın işbirliğini güçlendirmesi konusunda hemfikir olduğunu belirten Kacır, Cenevre’deki temaslarıyla Türkiye’nin uluslararası çalışmalarda daha etkin bir şekilde yer alabilmesi için gerekli adımları attıklarını söyledi.

Kacır, Cenevre’deki Uluslararası Ticaret Merkezi ve Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ziyaretlerinde Türkiye’nin küresel ticarette etkili bir varlık sürdürmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, çeşitli Türk firmalarının CERN’de mühendislik katkıları sağladığını ve bu katkıların önümüzdeki dönemde daha da artırılmasının hedeflendiğini belirtti.

Kacır, Ankara Üniversitesi bünyesindeki Türk Hızlandırıcı ve Işınım Laboratuvarı’nın (TARLA) da bakanlık himayesinde çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ederek, “CERN’deki gelişmeleri Türkiye’ye aktarabilmek için işbirliğimizi güçlendireceğiz.” dedi.