Türkiye Katılım Bankaları Birliği, İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu ve Birleşik Krallık İhracatın Finansmanı Kuruluşu (UK Export Finance) tarafından gerçekleştirilen İslami Finans Zirvesi’nde, AA muhabirinin sorularına yanıt veren Dağlıoğlu, katılım finans sektörünü geliştirmeye yönelik strateji belgelerinin önemine dikkat çekti.
Dağlıoğlu, bu belgede uluslararası işbirliğinin geliştirilmesinin önemli adımlardan biri olduğunu belirtti. İngiltere’deki bu toplantının, global katılım finans sektörünün büyümesine katkı sağlamak açısından kayda değer bir etkinlik olduğunu ifade etti. “Katılım finansı dünyada toplam finansal piyasanın yaklaşık %1’ini oluşturuyor. Bu sektörün büyümesi için ülkeler arası işbirlikleri büyük bir fırsat sunuyor.” dedi.
Toplantının önemini vurgulayan Dağlıoğlu, iki ülke arasındaki sektör profesyonellerinin bir araya gelerek anlaşmalar imzaladığını aktardı.
Dağlıoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’de katılım finans sektörü, dünya ortalamasının üzerinde bir büyüklüğe sahip. Bankacılık alanında %8’in üzerinde, sermaye piyasalarında ve katılım sigortasında da bu rakamları aşıyor. İngiltere’deki derinlik, bu hacmi ve likiditeyi artırmak için işbirliğini önemli kılıyor. Umut ediyoruz ki, bu uzun ve orta vadede yatırımlara dönüşecek.” Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı tarafından açılan İstanbul Finans Merkezi’nin, uluslararası İslami finans için önemli bir merkez olma hedefi bulunduğunu da belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, etkinlikte Türkiye’deki sektör aktörleri ile bir araya geldiklerini ve onlara sektör hakkında bilgi verme fırsatı sağladıklarını açıkladı.
London’daki programları sırasında Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden fon yöneticileriyle görüştüklerini ve Türkiye’nin salgından sonraki dönemde ihracata yönelik imalat ve teknoloji yatırımlarında önemli bir artış gözlemlediklerini ifade etti.
Dağlıoğlu, Türkiye’nin salgın öncesinde yılda 100 milyon dolar olan erken aşama teknoloji yatırımlarının, salgın sonrası dönemde 1 milyar doların üzerine çıktığını vurguladı. Son dört yılda bu alanda yaklaşık 5 milyar dolarlık bir yatırım yapıldığı bilgisini paylaştı. Yeni yatırımcılar çekmek için bu hikayeyi anlattıklarını belirtti.
Yılın başından beri Türkiye’ye büyük çaplı yatırımların geldiğini ve bu yılın ilk aylarında uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde teknoloji yatırımlarının etkisinin görüldüğünü söyledi.
Yatırımlar arasında önemli teknoloji projeleri olduğunu belirten Dağlıoğlu, birkaç uluslararası markanın Türkiye’de büyük ölçekli yatırımlara başladığını aktardı. Halen yatırım turu süren fintech girişimlerinin yanı sıra derin teknoloji alanlarında da ciddi yatırımlar gerçekleşiyor. Biyoteknoloji ve sağlık sektöründe başarılı teknoloji girişimlerinin de fonlandığı bilgisini ekledi.
Dağlıoğlu, ABD’nin gümrük vergilerinin Türkiye’ye etkileri hakkında toplantılarda sıkça konuşulduğunu kaydetti. Toplantılarda, Türkiye’nin jeopolitik konumunun yatırımcılar tarafından pozitivite ile değerlendirildiğini ifade etti.
Yatırımcıların, Türkiye’nin bölgede istikrar sağlayan bir ülke olarak öne çıktığına işaret ettiklerini söyleyen Dağlıoğlu, Türkiye’nin şoklar karşısında dayanıklılığını koruduğunu belirtti. “Son 12 aylık dönemde Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırım miktarı 12 milyar doları geçti.” dedi.
Türkiye’deki yatırımlarla ilgili projelerin sürdüğünü dile getiren Dağlıoğlu, bu yıl sonunda uluslararası doğrudan yabancı yatırım girişinin 13-14 milyar dolar seviyelerine ulaşmasının sürpriz olmayacağını ifade etti.