Fransa, 2024’de gündeme taşınana seçim reformları nedeniyle sorunlar yaşadığı ve günümüzde bile sömürgesi olarak hayatına devam eden denizaşırı sömürge toprağı Yeni Kaledonya ile anlaştığını ilan etti

Yeni Kaledonya, İngiliz kaşif James Cook tarafından 4 Eylül 1774’te keşfedildikten sonra, 24 Eylül 1853’te Fransa tarafından ele geçirildi. O tarihten itibaren yerli halkla Fransız yönetimi arasında sürekli çatışmalar yaşandı. Bu durum 1953’te bölgenin Fransa’nın denizaşırı toprağı olması ve bölge halkına Fransız vatandaşlığı verilmesiyle de değişmedi. 1983’te bölgeye genişletilmiş özerklik verildi fakat Fransa’da Mart 1986’da seçilen merkez sağ hükümet, toprakları yerli halkları dikkate almadan yeniden dağıttı ve bu dağıtım toprakların 3’te 2’den fazlasının Avrupalılara geçmesiyle sonuçlandı.
1998 yılında Noumea Anlaşması ile yetkilerin 20 yıl boyunca kademeli olarak yerel yönetime devredilmesi kararlaştırıldı. Bu dönemin sonunda 2018, 2020 ve 2021 yıllarında bölgenin bağımsızlık kazanması için 3 referandum yapıldı. Son 25 yılda Yeni Kaledonya’da bağımsızlık karşıtı bir yönetim iş başında olsa da ülkede güçlü bir bağımsızlık hareketi de mevcut.

Fransa cumartesi günü Yeni Kaledonya ile denizaşırı Güney Pasifik bölgesine daha fazla özerklik tanıyan bir anlaşma yaptığını duyurdu. Ancak anlaşma, takımadaların yerli sakinleri tarafından talep edilen tam bağımsızlıktan biraz uzak bir görüntü sergiliyor
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “tarihi” olarak nitelendirdiği 13 sayfalık anlaşma, Fransız kalacak ve Fransız anayasasında yer alacak bir “Kaledonya devleti” kurulmasını öngörürken, hem Fransız hem de Kaledon vatandaşlığı kavramlarını öngörüyor. Bu teklif niteliğindeki anlaşmanın Kaledonlar tarafından onaylanacağına yönelik ciddi bir beklenti bulunmakta.
Avustralya’nın doğusundaki Pasifik takımadaları on yıllar boyunca bağımsızlık isteyenlerle Fransa’ya sadık olanlar arasında siyasi gerilimlerle karşı karşıya kaldı.
Kanaklar ve diğer Kaledonluların önünde zorlu bir yol var ancak 10 gün süren müzakerelere katılan Kanak milletvekili Emmanuel Tjibaou’ya göre yeni anlaşma adayı “şiddet sarmalından” çıkaracak.

“Bu metinde bağımsızlık kelimesi geçmiyor. Ancak yapılandırılmış, ilerici, yasal olarak düzenlenmiş ve siyasi olarak meşru bir yol açıyor.”
Yeni Kaledonya’nın Fransa’ya bağlı kalmasından yana olanlar da anlaşmayı selamladı. Milletvekili Nicolas Metzdorf bunu “zorlu bir diyalogdan” doğan bir uzlaşma olarak nitelendirdi ve Kaledonya vatandaşlığını ″gerçek bir taviz″ olarak tanımladı.
Yeni Kaledonya’nın uluslararası ilişkiler, güvenlik ve adalet konularında daha egemen olmasını da öngörebilecek sonraki adımları sonuçlandırmak için özel bir kongre düzenlenecek. Anlaşma, Yeni Kaledonyalıların bölgenin adını, bayrağını ve marşını değiştirmesine de izin verebilir.

Katılımcılar, Yeni Kaledonya’nın büyük ölçüde nikel madenciliğine dayanan borçlu ekonomisini rehabilite etmenin, çeşitlendirmenin ve Fransız anakarasına daha az bağımlı hale getirmenin önemini vurguluyor.
Fransa Yeni Kaledonya’yı 1850’lerde sömürgeleştirdi ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra denizaşırı bir bölge haline geldi. Fransız vatandaşlığı 1957 yılında tüm Kanaklara verildi, ancak birçoğu tam bağımsızlık talep ediyor.