Fransa Başbakanı François Bayrou, ülkenin artan açığını azaltmayı, ekonomisini canlandırmayı ve borç batağında ezilmesini önlemeyi amaçlayan radikal önlemler kapsamında iki resmi tatilin kaldırılmasını önerdi.

Bayrou, Salı günü 2026 bütçesini açıklarken, Paskalya Pazartesisi ve Fransa’nın İkinci Dünya Savaşı’nın sonunu kutladığı Zafer Bayramı’nda tatil yapılmamasını tartışmaya açtı
Merkezci başbakan, “Ülkenin bir bütün olarak faaliyetinin artması ve Fransa’nın durumunun iyileşmesi için tüm milletin daha fazla çalışması gerekiyor. Herkesin bu çabaya katkıda bulunması gerekiyor.” dedi.
Fransa, GSYİH’nın %5,8’i oranındaki kamu açığını, AB kurallarının gerektirdiği %3’lük rakamın altına düşürme ve yıllık 60 milyar avroluk faizi yakında ülkenin en büyük bütçe harcaması haline gelebilecek olan 3,3 trilyon avroluk kamu borcunu kontrol altına alma baskısı altında.

Bayrou, borç dağının “uçurumun kenarında” ve “hala kamu harcamalarına bağımlı” bir ülke için “ölümcül bir tehlike” oluşturduğunu belirterek, bütçeden 43,8 milyar avro keserek açığı gelecek yıl yüzde 4,6’ya, 2029’da ise yüzde 3’e düşürecek adımları sıraladı.
Diğer önlemler arasında, borç ödemeleri ve savunma sektörü hariç olmak üzere tüm kamu harcamalarının dondurulması yer alıyor. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, savunma sektörünün gelecek yıl 3,5 milyar avro, 2027’de ise daha fazla artırılmasını talep etmişti.
Bütçe sıkışıklığı ayrıca emekli maaşlarının 2025 seviyesinde tutulmasını, refah harcamalarının sınırlandırılmasını ve sağlık harcamalarının 5 milyar avro azaltılmasını da beraberinde getirecek. Kamu görevlileri ve kamu kurumlarının maaşları dondurulacak ve kamu sektöründeki iş sayıları azaltılacak.
Resmi tatillerin kaldırılması yönündeki hamlenin güçlü bir direnişle karşılaşması muhtemel, ancak Fransa daha önce Zafer Günü’nü 11 Kasım’daki Ateşkes Günü ile birleştirerek, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı kurbanları için tek bir anma günü oluşturmayı görüşmüştü.
Parlamentodaki en büyük parti olan aşırı sağcı Ulusal Birleşme (RN) üyesi Jordan Bardella, “İki bayramın iptal edilmesi, tarihimize, köklerimize ve çalışan Fransa’ya doğrudan bir saldırıdır,” dedi. “Hiçbir RN milletvekili provokasyon niteliğindeki bir önlemi kabul etmeyecektir.”
Diğer parti liderleri de aynı derecede sert eleştirilerde bulundu. Fransız Komünist Partisi’nden Fabien Roussel, önerilerin “organize bir soygun” olduğunu söyledi. Radikal sol LFI’den Jean-Luc Mélenchon ise “Bayrou’yu kovma ve bu yıkıma, bu adaletsizliklere son verme zamanı” geldiğini söyledi.
Sosyalist Parti milletvekili Boris Vallaud, bütçeyi “acımasız ve kabul edilemez bir bütçe” olarak kınadı. “Az olanlardan sürekli daha fazlasını, çok olanlardan ise çok az şey istemek ne ciddi, ne etkili, ne de adil.” diye ekledi.
Macron’un geçen yıl erken seçim kararı, Bayrou’nun bütçeyi geçirmek için yeterli oya sahip olmadığı ve hem sol hem de sağın farklı nedenlerle önerilerine karşı çıktığı bir parlamentoda çıkmaza yol açtı.
Anlaşma sağlanamaması halinde deneyimli başbakan, selefi Michel Barnier’i deviren güven oylamasına benzer bir güvensizlik önergesiyle ekim ayında karşı karşıya kalabilir. Barnier’in ayrıntılı bütçe tasarısı parlamentoya sunulacak.