Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat, tarihinin en ağır krizlerinden birine sürükleniyor. 2025 yılının ilk 6 ayında, bina inşaatı faaliyetinde bulunan tam 1.652 şirket kepenk indirdi. Bu tablo, sektörün uzun süredir içinde bulunduğu yapısal kırılganlığı ve ekonomik zorlukları yeniden gün yüzüne çıkardı.
Müteahhitler Sahneyi Terk Ediyor
Nefes’in Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerinden derlediği bilgilere göre, kapanan firmaların 862’si şahıs şirketi, 691’i limited, 99’u ise anonim şirket. Veriler ilk kez 2010’da açıklanmaya başladığından bu yana toplam 87 bin 104 inşaat şirketi faaliyetini sonlandırdı. Son 15 yılda her 6 şirketten biri piyasadan silindi.
Giriş Kolay, Çıkış Sert
Sektöre girişin kolaylığı nedeniyle çok sayıda sermayesiz ve tecrübesiz firma pazara girdi. Ancak finansmana erişimin zorlaştığı, faizlerin arttığı ve bankaların kredi musluklarını kıstığı bu dönemde, bu firmaların büyük kısmı nakit akışlarını sürdüremedi. Sonuç: ya iflas ya da faaliyet durdurma.
Maliyetler Müteahhitleri Boğuyor
Çimento, beton ve demir gibi temel inşaat malzemelerinde yaşanan fiyat artışları; döviz kuru dalgalanmalarıyla birleşince küçük ve orta ölçekli firmaların kâr marjını tamamen sildi. İşçilik maliyetleri ve yüksek enflasyon da tabloyu daha da ağırlaştırıyor.
İhale Sistemi Rekabeti Boğdu
Kamu ihalelerinin büyük firmalar etrafında şekillenmesi, küçük müteahhitler için hayatta kalmayı neredeyse imkânsız hale getirdi. TOKİ ve dev altyapı projelerinde sadece belirli şirketlerin etkin olması, sektördeki fırsat eşitsizliğini derinleştiriyor.
Konut Talebi Dibe Vurdu
TÜİK verilerine göre, satılan her 100 konuttan sadece 14’ü krediyle alınabiliyor. Birinci el konutların toplam satış içindeki payı ise %31’e gerilemiş durumda. Arsa maliyetleri, kredi faizleri ve gelir kaybı nedeniyle konut almak artık geniş kitleler için ulaşılmaz hale geldi.
Yabancı Yatırımcı da Kaçıyor
Bir dönem Türkiye’ye milyarlarca dolarlık yatırım yapan Körfez ve Rus yatırımcılar da Türkiye konut piyasasından adım adım çekiliyor. Özellikle lüks projelerde alıcı bulunamıyor, döviz getirisinin durması sektörün dış talep ayağını zayıflatıyor.
Sektör Temsilcileri Uyarıyor:
“Bu sadece inşaat sektörü değil, ekonominin geneli için bir alarm zili. Zincirleme bir istihdam ve büyüme daralması yaşanabilir.”
Sektörün yeniden ayağa kalkabilmesi için şu 3 başlık ön plana çıkıyor:
- Finansmana erişimin kolaylaştırılması
- Maliyetlerde denetim ve sübvansiyon mekanizmaları
- Konut alımını teşvik edecek destek paketleri
Yapısal reformların ertelenmeden hayata geçirilmemesi hâlinde, inşaat sektörü çökerken ülke ekonomisinin de altında kalabileceği endişesi büyüyor.
Kaynak: Borsanın Gündemi