TCMB’nin 24 Temmuz 2025 tarihli PPK toplantısında vereceği karar, nominal faiz oranındaki düzeltmeden çok, ileriye dönük yönlendirme (forward guidance) stratejisinin tutarlılığı ve sinyal gücü açısından değerlendirilecektir.
Halihazırda para piyasaları ve kısa vadeli faiz vadeli işlemleri, 250 bps bi indirimi büyük ölçüde fiyatlamış durumdadır. Dolayısıyla marjinal getiri açısından, faiz kararının kendisinden ziyade, karar metninde kullanılacak dilin TCMB’nin reaksiyon fonksiyonuyla ne ölçüde uyumlu olduğu belirleyici olacaktır.
Haziran karar metni itibarıyla “ek sıkılaştırma” ifadesinin metinden çıkarılmış olması, gevşeme döngüsünün eşiğine gelindiğine dair net bir sinyal niteliğindedir. Ancak bu durumda enflasyon beklentilerinin çıpalanması için gerekli olan şey, deterministik değil, koşullu bi gevşeme patikasının sözlü olarak ifade edilmesidir. Aksi takdirde, parasal aktarım mekanizması zayıflar, dezenflasyon süreci sekteye uğrar ve bekleyiş kanalı bozulur.
Özellikle bu noktada, kurulun iletişim stratejisinde data-contingent (veriye bağlı) ve state-dependent (duruma bağlı) bi patikayı açık biçimde tanımlaması gereklidir. Belirsiz, muğlak veya zaman temelli yönlendirme biçimleri, kısa vadeli reel faiz kanalını zayıflatır, risk primini artırır ve politika transmisyonunu bozar.
Bu nedenle, bugünkü açıklama bi faiz kararı olmanın ötesinde, TCMB’nin iletişimsel mimarisinin piyasada öngörülebilirliği sağlayacak ölçüde inşa edilip edilmediğini test edecek temel çerçeve olarak okunacaktır. İletişim, burada araç değil doğrudan politika etkisi yaratan bi değişkendir.
NOT: Aşağıdaki grafikler, merkez bankalarının ileriye dönük yönlendirme (forward guidance) stratejilerinin piyasa belirsizliği üzerindeki etkisini görsel olarak ortaya koymaktadır.
- İlk grafik (ECB, 2018):
Opsiyon-türetilmiş üç aylık EONIA forward dağılımı gösterilmektedir. Yönetim kurulu öncesi ve sonrası beklenti bantları karşılaştırıldığında, yönlendirmenin belirsizlik dağılımını daraltma etkisi açıkça görülmektedir. Bu durum, TCMB’nin bugünkü metninde kullanacağı dilin piyasa oynaklığına etkisini doğrudan yansıtan bir örnektir. - İkinci grafik (ECB, 2017):
Euro OIS sözleşmelerine dayalı kısa vadeli faiz patikası beklentilerinin dağılımı sunulmaktadır. Veriye veya koşula dayalı olmayan yönlendirme durumunda piyasanın nasıl geniş bir belirsizlik bandında fiyatlama yaptığı gösterilmektedir. Bu da, metinde vurgulanan “koşullu gevşeme patikası” ihtiyacını grafiksel olarak desteklemektedir.

