Rusya, dünyanın en büyük enerji ihracatçısı olarak, dış ticaretinde rublenin payını ilk kez %50’nin üzerine çıkardı. Bu durum, ülkede dolar ve avro talebinin azaldığını gösteriyor.
AA muhabirinin Rusya Merkez Bankası verileriyle derlediği bilgilere göre, Rusya’nın Asya ülkelerine yaptığı ihracatta rublenin payı Mayıs ayında önceki aya göre 2 puan artarak %50,7’ye ulaşmış durumda.
Öte yandan, Rusya’nın Avrupa’ya yaptığı ihracatta rublenin payı ise 2,3 puan düşerek %59,8’e gerilemiştir. Afrika’ya yapılan ihracatta ise bu oran 14,3 puan azalma ile %84,6 seviyesine düştü.
Ancak, Kuzey ve Güney Amerika’ya yapılan ihracatta rublenin payı 2,3 puan artarak %51,9’a, Okyanusya bölgesine ise 3,1 puan artışla %94,2’ye çıktı.
Bu gelişmelerle Rusya’nın toplam ihracatında rublenin payı %50’yi aşarken, ithalatında da Aralık 2024 itibarıyla aynı seviyeyi geçmiştir.
Uzmanlar, Rusya’nın dış ticaretinde ruble kullanmanın, önceki dönemde zorunlu olduğu döviz çevirme ve komisyon gibi ek maliyetleri azaltarak avantaj sağladığını ifade ediyor. Ayrıca, alıcılara direkt ödeme yapabilme imkânının önemine dikkat çekiyorlar.
Ancak rublenin düşük konvertibilitesi ve yüksek volatilitesi, özellikle Rusya’dan ithalat yapan ülkeler için çeşitli sorunlar doğurabiliyor. Kur riskinden kaçınmak isteyen alıcıların, ürün ya da hizmetlerin fiyatlarını daha istikrarlı olan yuan gibi para birimlerine bağladığı görülüyor.
Rusya’daki dolarsızlaşma eğilimi, 24 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından hız kazandı. ABD’nin yaptırımları yüzünden dolarla yapılan ticaretin azalmasına yönelik süreçte Rusya’nın öncü rol üstlendiği belirtiliyor. Diğer birçok ülke de, ABD’nin doları ekonomik bir silah olarak kullanmasından dolayı benzer adımlar atmaya yöneldi.
BRICS üyeleri, ortak bir para birimi konusunun mevcut gündemlerinde olmadığını belirtse de, karşılıklı ticarette dolardan uzaklaşarak ulusal para birimlerinin kullanımını artırma çabasını sürdürdüklerini ifade ediyorlar.
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, BRICS’in doları yok etmeye çalıştığını savunarak buna izin vermeyeceğini belirtti.
Analistler, yaptırımlar ve Trump’ın tarife politikalarının dolara yönelik küresel güveni zayıflattığına ve bunun yerine altın, avro ve yuan gibi alternatif varlıklara yönelik talebi artırdığına dikkat ediyorlar.
Rusya’da yuanın popülaritesi, Batılı ülkelerin Rus rezervlerini dondurması ve dolarla avro işlemlerini sınırlaması nedeniyle yükselişe geçti. Ancak, ABD’nin geçen yıl uyguladığı yeni bankacılık yaptırımları bu talebin artışını durdurdu.
Rusya Merkez Bankası, daha önce yuan kullanımına dair paylaştığı verileri artık güncellemiyor. Ayrıca, Moskova Borsası, işlem gören en büyük yabancı birim olan yuana dair hacim bilgilerini de yayımlamamaya başladı.
Ülkenin önde gelen gazetelerinden Kommersant’ın haberine göre, Moskova Borsası’ndaki döviz işlemleri Mayıs ayında son iki yılın en düşük seviyesine gerileyerek Haziran’da da bu düşük seviyede kalmaya devam etti.
Rublenin “adil değeri” konusundaki tartışmalar sürüyor. Dış ticarette ana para birimi haline gelmiş olan rublenin, dolar karşısında bu yıl en çok değer kazanan para birimlerinden biri olduğu belirtiliyor. Rusya’nın dövizine yönelik baskılar, yıl başından itibaren dolar karşısında %30’a yakın bir değer kazanımına neden oldu.
Ukrayna savaşı sonrasında dolar/ruble paritesi 75 seviyesinden 120 seviyesine ulaşmışken, 28 Temmuz itibarıyla 80 seviyesinde işlem görüyor.
Özel sektör ve ihracatçı şirketler, ruble için adil değer olarak 100 bandını işaret ederken, Rusya Merkez Bankası, mevcut ekonomik koşulların enflasyonla birleştiğinde avantaj sunduğunu kaydediyor.