Türkiye’de gelir dağılımı artık sadece adaletsiz değil; açıkça ahlaki bir çöküşü temsil ediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verileri, yıllardır konuşulan “gelir uçurumu”nun artık bir laf değil, belgelenmiş bir gerçek olduğunu gösteriyor.
21 trilyon liralık mevduatın %80’i sadece 2.2 milyon kişinin elinde. Geri kalan 166 milyon hesapta ise kişi başına düşen ortalama para sadece 793 TL. Evet, yanlış okumadınız. Yüz milyonlarca insanın bankadaki varlığı bir market alışverişi bile değil.
2.2 Milyon Kişi Bu Ülkenin Ekonomik Sahibi
Hesabında 1 milyon liranın üzerinde para bulunan bu 2.2 milyon kişi, Türkiye’deki toplam mevduatın dörtte üçünü tek başına elinde tutuyor. Kişi başı ortalama servetleri 7.4 milyon lirayı aşıyor. Bir yanda bu ultra zenginler varken, öte yanda ise banka hesabına maaşı yatar yatmaz eksi bakiyeye düşen bir halk var.
Bu tablo, artık gelir dağılımındaki eşitsizliği değil, ekonomik yönetim anlayışının toplumun çoğunluğunu sistemin dışına ittiğini gösteriyor.
“Banka Hesabına Değil, Borç Takip Sistemine Kayıtlıyız”
166 milyon hesapta 10 bin liranın altında para var. Bu insanların çoğu zaten mevduat sahibi değil; sadece ay sonunu getirmeye çalışan, kredi kartı limitini düşürmemek için uğraşan, otomatik ödemesi dönmesin diye dua eden insanlar. Bankacılık sisteminde adı var ama varlığı yok.
Tarım sektöründeki veriler de bu yokluğun sahadaki halini ortaya koyuyor. Borcunu ödeyemeyen çiftçilerin tarlaları, traktörleri icralık. Banka hesaplarında birikim yok ama çiftçilerin icra dosyalarında yığılan kalem kalem borçlar var.
Bu Bir Ekonomik Modelse, Kim İçin?
Soru açık: Bu ekonomik düzen kimin için çalışıyor?
Eğer toplam mevduatın %80’i nüfusun %1’i tarafından tutuluyorsa, bu “büyüme”nin, bu “rekor ihracat”ın, bu “müjde”lerin kime yaradığı bellidir. Geri kalanlar için ekonomi, istatistiklerde geçen ama hayatın içinde hissedilmeyen bir soyutlamadan ibaret.
Türkiye’de Zenginlik Gösterilir, Yoksulluk Gizlenir
Reklam panolarında, lüks araçlarda, sosyal medyada gösterilen hayatlar bu ülkenin gerçeği değil. Gerçek, ortalama 793 lira ile hayatta kalmaya çalışan milyonların her gün yeni bir borçla, yeni bir çöküşle tanıştığı sessiz krizdir.
Kaynak: Oda Tv