Selda K., 28 Ocak’ta tamamen şarjlı ve şifresiz kullandığı telefonunu başucuna koyarak uykuya daldı. Sabah saat 10.00 civarında uyandığında telefonunun kapalı olduğunu ve açmak istediğinde şifrenin aktif olduğunu fark etti. Evinin yakınındaki bir telefoncuda yardım alarak telefonunu açtıran Selda K., mobil bankacılık bilgileri kullanılarak 3 ayrı bankadan hesaplarındaki paranın ve 2 kredi tutarının Muhammet B. ve Engin K.’ye transfer edildiğini öğrendi. Toplamda 628 bin 500 TL dolandırıldığını iddia eden Selda K., hesaplarına bloke koydurdu. İlgili şahısları tanımadığını vurgulayarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
BANKAYA İTİRAZ VE KARŞI DAVA
Selda K., iki kredinin taksitlerini ödememesi üzerine bankanın başlattığı icra takibine itiraz ederek karşı dava açtı. Avukatı aracılığıyla Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne sunduğu dava dilekçesinde, sabah 07.00 sularında gerçekleşen yüksek tutarlı kredi başvurusu ve diğer havale işlemlerinin kendisinden onay alınmadan yapıldığını belirtti. Selda K., bankaların müşterilerinin olağandışı işlemlerini izlemek ve gereken güvenlik önlemlerini almak zorunda olduklarını ifade ederek, banka ile arasında geçerli bir borç ilişkisi bulunmadığını ve uğradığı zararın karşılanmasını talep etti. Ayrıca 100 bin TL manevi tazminat talepinde bulundu.
“HACKLENEN TELEFONDAN BAHSEDİYORUZ”
Hukuk mücadelesine devam eden Selda K., durumu fark ettikten sonra bankayla iletişime geçtiğini belirterek, “Banka bu konuda yapabilecekleri bir şey olmadığını, durumu savcılığa bildirmem gerektiğini söyledi. Hemen akabinde savcılığa suç duyurusunda bulundum. Şu anda karşı dava açtık ama henüz duruşma gerçekleşmedi. Banka bu süreçle ilgili olumlu dönüş yapmadı. Mail attım ama orada da mağdur değil, borçlu olarak görülüyorum. Hiçbir şekilde suçu kabul etmiyorlar. Hacklenen bir telefon durumu var. Bankaların mevduat hesaplarımızı tamamen koruma yükümlülüğü bulunuyor. Beni aramadan, sadece ‘Siz kendi şifrenizle mobil bankacılığına girmişsiniz’ diyerek, anında kredi veriyorlar. Daha önce 100 bin liranın üstünde herhangi bir işlem yapmadım. Yani bu durum benim müşteri profilime de uygun değil. Çok erken saatte birçok işlem yapılarak transfer gerçekleşmiş. Daha önce herhangi bir alışverişim olmadı.” dedi.
Selda K., bankanın hukuki hakkını kullanarak icra takibi başlattığını, avukatının bu durumu durdurduğunu, fakat daha sonrasında ihtiyati haciz uygulayarak tüm mal varlığının araştırıldığını ifade etti. “Üzerimde bir şey bulunmadığını görüyorlar ki, ben de bankaya göre bu parayı ödeyebilecek kadar zengin birisi değilim. Banka bunu bilmeli. Çünkü kendilerinde benim gelirimi gösteren bir belge yok. Maaşımın dörtte birine haciz uygulandı. Dolandırıldım, şimdi de bankadan mağdur ediliyorum,” diye ekledi.
“EMSAL DAVALAR MEVCUT”
Selda K.’nın avukatı Özge İrem Aksu, hem suç duyurusunda bulunduklarını hem de bankaya karşı dava açtıklarını belirtti. Aksu, müvekkilinin maaşından bir kısmının kesildiğini söyleyerek, “Hiç kullanmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldı, bir de maddi ve manevi sıkıntılar yaşıyor. Bu konuda 25 Eylül’de duruşmamız var. Ayrıca bankaya karşı devam eden bir davamız da söz konusu. Sürecin en sonunda lehimize sonuçlanacağına inanıyoruz. Çünkü hukuk ve devlet, her zaman doğru olanın yanında yer alır. Bu noktada, müvekkilin kullanmadığı, kendisiyle ilgisi olmayan borcu için iade talep ediyoruz.” dedi.