Fed’den 9 ay aradan sonra ilk faiz indirimi bekleniyor.

Dünya ekonomisinde enflasyonla mücadele sürerken, özellikle Fed’in de aralarında bulunduğu bazı büyük merkez bankalarının eylül ayında alacağı para politikası kararları küresel ekonomik gidişatı etkileyecek.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ABD’nin gümrük tarifelerinin enflasyona dair yarattığı belirsizlikler ve Fed’in izleyeceği strateji, merkez bankalarının gündeminin önemli maddeleri arasında yer alıyor.

Eylül ayında önemli merkez bankalarını yoğun bir çalışma temposu bekliyor. Fed ve ABD hükümeti arasındaki devam eden politik ayrışma, ekonomi çevreleri için dikkat çekici bir konu haline gelmiş durumda.

Bu ay Fed’in yanı sıra Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BoE), Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve Avustralya Merkez Bankası (RBA) gibi büyük bankaların para politikası kararları da yakından izlenecek.

Piyasalar, Fed’in faiz kararına odaklanmış durumda. ABD yönetiminin korumacı ticaret politikası, enflasyon risklerinin artmasına yol açarken, Bankanın 9 ay sonra ilk faiz indirimine gitmesi bekleniyor.

Fed, en son politika faizini sabit tuttuğu toplantısında, enflasyonun yüksek seyrini devam ettirdiğini belirtmişti. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin bazıları, bu toplantıda 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapılması gerektiğini savunmuştu.

Fed Başkanı Jerome Powell, ağustos ayında Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’nda faiz indirimi olasılığını gündeme getirmişti.

Analistler, bazı Fed üyelerinin güvercin tutumları ve Banka yetkililerinden gelen sinyallerin, eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimine yönelik beklentileri artırdığına dikkat çekiyor. Bu adımın, hükümetin Fed üzerindeki baskısını hafifletebileceği ifade ediliyor.

Piyasalarda, Fed’in 17 Eylül’de politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 4,25-4,00 aralığına çekmesi için yüzde 87 ihtimalle fiyatlama yapıldığı görülüyor.

3 Eylül’de yayımlanacak “Bej Kitap” raporu da yatırımcılar tarafından dikkatle izlenecek. Bu rapor, Fed’in Amerikan ekonomisine dair mevcut değerlendirmelerini içerecek.

Japonya’da BoJ’nun, temmuz ayındaki toplantısında belirlediği politika faizini sabit tutması bekleniyor. Eylül ayında yapılacak toplantıda da bu tutumun devam etmesi öngörülmekte. Banka, yıl sonuna kadar 25 baz puanlık bir faiz artışı yapabilir.

BoJ, enflasyon tahminlerini yükselterek, 2025 mali yılı için enflasyon öngörüsünü yüzde 2,2’den yüzde 2,7’ye çıkardı. Bu durum, BoJ’un politika faizini artırabileceği spekülasyonlarını artırıyor.

Avrupa’da, ECB ve BoE’nin alacağı kararlar dikkatle takip ediliyor. Bölgedeki imalat sanayi aktivitesi ve ekonomik büyüme ile ilgili riskler, merkez bankalarının atacağı adımları etkileyebilir. ECB, son toplantısında iktisadi belirsizliklere vurgu yaparak, ana politika faizlerini sabit tutmuştu.

Para piyasalarında, 11 Eylül’de ECB’nin ve 18 Eylül’de BoE’nin faiz oranlarını sabit tutmaları bekleniyor.

Avustralya’da RBA’nın da faiz kararının takip edilmesi bekleniyor. RBA’nın, ağustos ayında politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 3,60 seviyesine çektiği biliniyor. Bu ayki toplantıda, başka bir değişiklik yapılmadan mevcut parametrelerin sürdürülmesi bekleniyor.

Türkiye’de ise yatırımcılar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanacak faiz kararına odaklanmış durumda. TCMB, temmuz ayında politika faizini 300 baz puan düşürerek yüzde 43 seviyesine indirmişti. TCMB Başkanı, enflasyonun gelecekteki eğilimlerine ilişkin tahminlerini paylaşmıştı.

Öte yandan, eylülde Rusya, İsveç, Macaristan, Polonya ve Çekya merkez bankalarının da alacağı kararlar dikkatle izlenecek.