ABD yönetiminin attığı adımlarla ekonomi ve ticaret alanında oluşan riskler devam ederken, Fed’in gelecekte daha güvercin bir tutum izleyeceği yönündeki öngörüler cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisinin beklenenden düşük gelmesiyle güçlendi.
Söz konusu veri, ABD’deki iş gücü piyasasında zayıflama sinyalleri olarak yorumlanıyor ve bunun üzerine Fed’in iş gücü piyasasını desteklemek amacıyla yıl sonuna kadar daha fazla faiz indirimi yapabileceği beklentileri arttı. Para piyasalarında, Fed’in yıl sonuna kadar 2 olan faiz indirim beklentisi, bu düşük tarım dışı istihdam verisi sonrasında 3’e yükseldi.
Bu durum, genellikle faiz oranları ile ters korelasyon gösteren altın fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Ons altın, geçen haftanın son işlem gününde 3,600 dolarlık yeni bir rekor seviyeye ulaştı.
ABD’de geçen hafta açıklanan istihdam verilerine göre, JOLTS açık iş sayısı temmuzda 7 milyon 181 bine geriledi ve bu, piyasa beklentilerinin altında kaldı. Bu, Eylül 2024’ten bu yana görülen en düşük seviye oldu. Ayrıca, ABD’de özel sektör istihdamı ağustosta 54 bin kişi ile yine piyasa beklentilerini karşılayamadı.
İlk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 30 Ağustos ile biten haftada 237 bine çıkarak tahminlerin üzerinde bir artış gösterdi. Piyasalara damgasını vuran tarım dışı istihdam verisi, ağustosta 22 bin kişilik bir artışla beklenenin altında kalırken, işsizlik oranı ise yüzde 4,3’e çıkarak Ekim 2021’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Geçen hafta açıklanan istihdam verileri, iş gücü piyasasında soğuma yaşandığını gösteriyor. Fed’in gelecekteki kararlarına yönelik netlik kazanmak için bu hafta açıklanacak enflasyon verileri dikkatle izlenecek.
“Altındaki geri çekilmelerin piyasa tarafından alım fırsatı olarak değerlendirilmesi büyük bir olasılık.”
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan uluslararası piyasalar stratejisti Özgür Hatipoğlu, tarım dışı istihdam verisinin Amerikan ekonomisindeki büyümenin yavaşladığına dair endişeleri artırdığını ifade etti.
Hatipoğlu, JOLTS verilerine göre her bir işsiz için ekonomide sadece 0,9 iş pozisyonu açıldığını, oysa geçen yıl bu rakamın 1,8 olduğunu belirtti.
Bundan sonraki istihdam verilerinin daha kritik hale geleceğini vurgulayan Hatipoğlu, kişisel tüketim harcamaları verilerinin de istihdam piyasasının durumu hakkında fikir vereceğini ekledi.
Hatipoğlu, tarım dışı istihdam verisinin son 12 ay boyunca aşağı yönlü bir seyir izlediğini ve gelecek haftaki enflasyon verisi ile fiyatlar üzerindeki etkilere bakılmaya devam edeceğini belirtti.
ABD enflasyonunun, önceki dönemde olduğu gibi marjinal bir yükseliş göstermesi muhtemel ama bunun, Fed’in eylül toplantısındaki tutumunu değiştirmeyeceğini söyledi.
“Altın tarafında, merkez bankalarının alımları, ülkelerin silahlanmaya daha fazla bütçe ayırmalarının yanı sıra ABD’deki faiz düşüşü ve ekonomik yavaşlama gibi faktörler, altın fiyatlarını destekleyecek unsurlar.” şeklinde konuşan Hatipoğlu, altındaki geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirileceğinin büyük ihtimal olduğunu ifade etti.
“Piyasa artık Fed’in yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi yapacağını fiyatlıyor.”
Colendi Menkul Analisti Sadullah Çalışır, ABD’deki tarım dışı istihdam verisinin piyasanın beklentilerinin altında kalmasının ardından, “Önceki verilere yönelik aşağı revizyonlar da oldu. ABD ekonomisinin istihdam yaratmakta zorlandığını görüyoruz. Bu beklentilerin altında kalan rakamlar, Fed’in faiz indirim kararları açısından elini güçlendiriyor. Piyasa artık yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi bekliyor.” dedi.
İstihdam verilerindeki zayıflığın ciddi bir soğuma belirtisi olduğunu dile getiren Çalışır, ancak resesyon için henüz yeterli verinin oluşmadığını belirtti.
Çalışır, son büyüme verilerinin beklenenden iyi geldiğini anımsatarak, “Hala resesyon için önemli sinyaller yok. Ancak istihdamdaki zayıflık, büyümeye dair ciddi bir risk teşkil edebilir. Önümüzdeki çeyreklerde ABD ekonomisinde büyüme ivme kaybı olabileceği görünse de resesyon endişeleri için henüz bir risk oluşmadığı kanaatindeyim.” değerlendirmesinde bulundu.
Sadullah Çalışır, tahvil tarafının da faiz indirim beklentileri doğrultusunda fiyatlama yaptığını belirtti.
Uzun vadeli tahvillerde katılığın mevcut olduğunu ifade eden Çalışır, son dönemde piyasadaki fiyatlamalara uzun vadelilerin katılımının azaldığını gözlemlediklerini aktardı.
Çalışır, kısa vadeli tahvillerin faiz indirim beklentileri ve tahvil faiz patikasıyla, uzun vadeli tahvillerin ise daha çok enflasyon beklentileriyle ilişkilendirildiğini belirtti.
“ABD tarafında, tarifelerin etkisiyle enflasyonun yüksek seviyelerde kalması beklentisi, uzun vadeli tahvilleri güçlü tutmuştu. Ancak gelen istihdam verileri, ekonomideki zayıflığın enflayon üzerindeki etkisinin düşebileceği sinyalleri veriyor. Bu da uzun vadeli tahvil getirilerinin azalmasına, tahvil fiyatlarının ise artış göstermesine neden oldu.” dedi.
“Ons altın, değer kazandığı güçlü bir yılı daha ileri taşımış durumda.”
Saxo Capital Emtia Strateji Başkanı Ole Hansen, ons altının 3,600.15 dolara çıkarak yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 37 değer kazandığını belirtti. Hansen, bugünkü yükselişin yenilenen faiz indirimi beklentileri ve jeopolitik gelişmelerin güvenli liman varlıkları üzerindeki etkilerinin bir yansıması olduğunu ifade etti.
Piyasalarda, gümrük vergilerinin ekonomik veriler üzerindeki olumsuz etkilerinin devam etmesi durumunda, eylül ayında Fed faiz indiriminin neredeyse kesin olduğuna dair fiyatlamalar olduğunu belirtti. Ayrıca, ABD yönetiminin Fed üzerindeki baskılarına dikkat çekti.
Hansen, ABD Başkanı Donald Trump’ın Fed üyesi Lisa Cook’u görevden alma girişiminin ardından, Hazine Bakanı Scott Bessent’in yeni Fed başkanını bulma sürecine başlayacağını vurgulayarak, böyle bir durumun yatırımcılar için ABD para politikasının uzun vadeli bağımsızlığı adına soru işaretlerini gündeme getirebileceğini kaydetti.
Altının, siyasi müdahalelere karşı bir korunma aracı olarak bu endişeyi absorbe ettiğini söyledi.