Avrupada Bazı Otomobillerin Yasaklanması Yine Gündemde

Avrupa’da 2035 yılından itibaren yeni dizel ve benzinli otomobil ve kamyonet satışının yasaklanması kararı yeniden gündemde.

Avrupa Birliği tarafından 2023 yılında kabul edildiğinde önemli bir dönüm noktası olarak görülen tartışmalı konu, bu hafta Münih’te düzenlenen IAA Mobility otomobil fuarında da yoğun bir şekilde tartışıldı.

Pazartesi günü bölgedeki elektrikli otomobil endüstrisinin 150′den fazla lideri, AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’ndan “dik durmasını”, otomobil ve kamyonetler için 2035 sıfır emisyon hedefini korumasını ve “bunu daha cesur eylemlerle desteklemesini” isteyen bir açık mektup imzaladı .

İmzalayanlar arasında Volvo ve Polestar gibi elektrikli araç üreticileri de yer alıyor, malzeme tedarikçileri, pil üreticileri ve şebeke operatörlerinin yanı sıra — hedefin tanıtımının şimdiden yüz milyarlarca avroluk yeni yatırımı tetiklediğini söyledi.

Taahhütlerinde herhangi bir zayıflamanın yatırımcı güvenini zedeleyeceğini ve Çin gibi küresel rakiplere uzun vadeli rekabet avantajı sağlayacağını eklediler

Çağrı , otomobil lobi grubu olan Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) ve otomobil tedarikçileri birliği olan Avrupa Otomotiv Tedarikçileri Birliği’nin (CLEPA) başkanlarının geçen ayın sonlarında yayınladığı ayrı bir mektubun ardından geldi.

Gruplar, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e hitaben yaptıkları açıklamada, AB’nin 2035 karbon hedeflerinin “artık uygulanabilir olmadığını” belirtti. Mektup, şu anda ACEA başkanlığını yürüten Mercedes patronu Ola Källenius ve CLEPA başkanı ve Schaeffler’in Otomotiv Teknolojileri bölümünün CEO’su Matthias Zink tarafından imzalandı.

Otomotiv endüstrisi dernekleri ise, 27 ülkeden oluşan bloğun emisyon azaltma planının, Avrupa’nın endüstriyel rekabet gücünü, sosyal uyumunu ve tedarik zincirlerinin stratejik dayanıklılığını güvence altına alırken iklim hedeflerini de gözetmek için “yeniden kalibre edilmesi gerektiğini” söyledi.

ACEA, BMW, Ferrarive, Renault, Volkswagen gibi Avrupa merkezli 16 büyük otomobil üreticisini temsil ediyor.

Salı günü Almanya Başbakanı Friedrich Merz de tartışmaya dahil oldu.

CNBC’nin aktardığına göre Merz, IAA Mobility konferansında yaptığı konuşmada, “Belirli teknolojilere yönelik tek taraflı siyasi taahhütler, temelde yanlış bir ekonomik politika yoludur” dedi.

“Bunlar, ortak hedeflere güvenilir bir şekilde ulaşmamızı sağlayacak yol değil,” dedi Merz. Yorumları, AB’nin 2035 karbon düzenlemesine üstü kapalı bir gönderme olarak algılandı.

Kritik görüşmeler

Otomotiv sektörünün bu konudaki bölünmesi, otomotiv patronlarının cuma günü AB’den von der Leyen ile görüşmeye hazırlanmasıyla birlikte ortaya çıktı.

AB’nin 2035′te yeni dizel ve benzinli araçlara yönelik yasağın unsurlarını yeniden gözden geçirmesiyle birlikte beklenen ve büyük bir merakla beklenen görüşmelerin, sektörün ” çoklu krizi ” olarak adlandırılan sorununun nasıl ele alınacağına odaklanması bekleniyor.

Avrupa’nın otomotiv sektörü, artan üretim maliyetlerinden ABD tarifelerine  ,  tedarik zinciri kesintilerinden  düzenleyici  baskılara kadar  çok sayıda zorlukla boğuşuyor  .

Hollanda bankası ING’nin ulaştırma ve lojistikten sorumlu kıdemli sektör ekonomisti Rico Luman, AB ile bloğun en büyük otomobil üreticileri arasında yaklaşan stratejik diyaloğun, düzenlemenin faydalarına ilişkin tartışmaları yeniden canlandırdığını söyledi.

Luman, Avrupa’daki politikacıların Volkswagen’deki yeniden yapılanma ve iş kayıplarının tamamen farkında olduklarını , Almanya’nın tarihi otomotiv endüstrisindeki istihdam düşüşünün daha fazla pozisyonu riske atabileceği yönündeki endişelerin ise arttığını söyledi.

Luman, CNBC’ye e-posta yoluyla yaptığı açıklamada, “2025 standartlarının esnekleştirilmesiyle otomotiv stratejik planımız var ve otomobil üreticileri, ciddi tarife etkisi ve marj gerilemeleriyle rekabet zorluklarının yaşandığı zorlu bir yıl geçiriyor.” dedi.

Taşımacılık ve Çevre adlı kampanya grubu ise, AB’nin Cuma günü otomotiv endüstrisinin geleceğiyle ilgili diyaloğunda 2035 emisyon hedefine sadık kalması çağrısında bulundu .

Avrupa Komisyonu sözcüsü Cuma günü yapılacak görüşmeler öncesinde yorum yapmayı reddetti.