22–28 Eylül Piyasa Rotası: Değerli Metaller ve Küresel Risk İştahı

Küresel Piyasalar Yeni Bir Döneme Giriyor: Faiz İndirimi, Değerli Metaller ve Türkiye   Gündemi

Geçtiğimiz hafta küresel piyasalarda dikkatler merkez bankalarının adımlarına çevrildi. Fed’in dokuz ay sonra gerçekleştirdiği ilk faiz indirimi, hemen ardından Norveç ve Kanada Merkez Bankaları’nın aynı yönde politika değişikliğine gitmesi risk iştahını belirgin biçimde artırdı. Bu gelişmeler ABD borsalarında rekor üstüne rekor getirdi. Güçlü işlem hacimleri eşliğinde iki gün üst üste gelen zirve kapanışlar, MSCI küresel endeksini de yeni seviyelere taşıdı. Hisse senetlerinde adeta ralli havası hâkimken, dolar değer kazandı, 10 yıllık ABD tahvil getirileri de yukarı yönlü seyretti. Fed her ne kadar istihdam piyasasındaki yumuşamayı gerekçe gösterip faiz indirimine gitse de, enflasyona karşı temkinli tutumunu koruması dolar endeksini (DXY) uzun süredir izlenen teknik seviyeden destekleyerek son günlerde toparlanma ivmesi kazandırdı.

Dolar endeksi teknik alımlarla toparlanmaya çalışsa da, kâğıt para sistemine yönelik endişeler ve büyük ekonomilerin artan bütçe açıkları, yatırımcıların güvenli liman arayışını hızlandırıyor. Faiz indirimlerinin borç çevrimi için kaçınılmaz hale gelmesi, kıymetli metallerin öne çıkmasına neden oldu. Fed toplantısı öncesinde güçlü bir ivme yakalayan altın ve gümüş, kısa süreli soluklanmanın ardından yükseliş trendine geri döndü. Altın ons fiyatı Powell’ın açıklamaları sonrasında 3.705 dolardan gelen kâr satışlarıyla 3.630 dolara çekilse de haftayı 3.683 dolardan tamamladı. Gümüş ise yıl başından bu yana dolara karşı %50’ye yakın değer kazanarak yatırımcıların gözdesi oldu. Haftanın son işlem gününde %3 primle 43 doları aşan gümüş, 11 yılın en yüksek seviyesini test etti. Teknik açıdan 50 dolar hedefi sanıldığından daha kısa sürede gündeme gelebilir. Üstelik çeyrek kapanışına günler kala, gümüş tarihindeki en güçlü üç aylık kapanışa doğru ilerlerken, bu tablo teknik analizde güçlü bir formasyon olan “fincan-kulp” ihtimalini de destekliyor. Bu görünüm, kalıcı ve sert yükselişlerin habercisi olabilir. Altının beş haftadır kesintisiz kazançlarını sürdürmesiyle birlikte, 3.700 dolar sonrası yeni hedef 4.250 dolar olarak ön plana çıkıyor. Değerli metallerin yükselişi sürerken, Bitcoin 115 bin dolar seviyelerinde sakin seyrini korudu. Ancak kıymetli madenlerde temponun yavaşlaması halinde, kripto piyasaların amiral gemisinin 150 bin dolara doğru hareket etmesi bekleniyor.

Dolar endeksi güçlenirken İngiltere’de kamu maliyesine ilişkin endişeler sterlini baskı altında bıraktı. Ağustos ayında bütçe açığı 18 milyar sterlin ile son beş yılın zirvesine çıkarken, yılın ilk beş ayında toplam açık 83,8 milyar sterline ulaştı. Düşük vergi gelirleri ve artan harcamalar tabloyu ağırlaştırırken, Kasım ayındaki bütçe açıklaması öncesinde Hazine Bakanı Reeves’in manevra alanı iyice daraldı. Bu gelişmeler GBPUSD paritesini 1,3726 seviyesinden 1,3460’a çekerken, GBPTRY kurunda da sert dalgalanmalar yaşandı. Doların toparlanmasıyla euro da son dört yılın zirvesi olan 1,1918’den 1,17 seviyelerine kadar geri çekildi.

Türkiye cephesinde ise siyasette tansiyonun düştüğü bir haftayı geride bıraktık. YSK, CHP’nin tek adayla gidilen olağanüstü kurultayına yönelik yapılan itirazları reddetti. Bu gelişme belirsizliği azaltarak Türk mali piyasalarına destek verdi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu için ABD’ye gidiyor. Perşembe günü Beyaz Saray’da Başkan Trump ile yapılacak görüşmede F-16 ve F-35 programları, Boeing uçak alımı, enerji ve savunma sanayi başta olmak üzere birçok anlaşma masaya yatırılacak. BIST100 endeksi geçen haftayı %2,2 artışla kapattı. Siyasi tansiyonun azalması ve Trump-Erdoğan zirvesi beklentisiyle yeni haftaya da pozitif başlaması bekleniyor. USDTRY 41,40 seviyesine yaklaşırken, 5 yıllık CDS risk primi 240 baz puan civarında pandemi sonrası en düşük seviyelerde seyrediyor. Gram altın ise 4.915 TL’ye çıkarak yeni bir rekor kırdı.

Asya piyasalarında haftaya temkinli bir yükselişle girildi. Fed’in faiz politikası gündemdeki ağırlığını korurken, ABD yönetiminin açıkladığı yeni vize düzenlemeleri de dikkat çekiyor. Özellikle teknoloji sektöründe kullanılan H-1B çalışma vizeleri için şirketlerden yıllık 100 bin dolar ücret talep edilmesi, Hindistan ve Çin merkezli firmalar için ciddi maliyet artışı anlamına geliyor. Hindistan’ın bilişim sektöründe gelirlerinin yarıdan fazlasını ABD’den elde ettiği düşünüldüğünde, bu adım hem şirket kâr marjlarını daraltabilir hem de iki ülke arasındaki ticari ilişkileri zorlaştırabilir.

Japonya cephesinde ise BoJ’un faizleri sabit bırakmasına rağmen iki üyenin karşı oy kullanması, ilerleyen aylarda olası faiz artışlarını gündeme taşıdı. Bu durum yen üzerinde destekleyici etki yaparken, Tokyo borsası %1,4 artışla yeni haftaya başladı. ABD vadeli endekslerinde ise yatay bir görünüm öne çıkıyor. Petrol fiyatları sınırlı yükselişle haftaya başlarken, altın 3.700 dolara yakın seyrediyor. Gümüş ise 43,55 doları aşarak yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor.

Haber akışında öne çıkan gelişmeler arasında ABD’de öldürülen muhafazakâr aktivist Charlie Kirk için düzenlenen anma töreni vardı. Arizona’da on binlerce kişinin katıldığı törende, Kirk’ün “özgürlük şehidi” ilan edilmesi siyasi kutuplaşmayı derinleştirirken, ülkede şiddet endişelerini de artırdı. Uluslararası alanda ise İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz’in Filistin devletini tanıma kararı önemli bir dönüm noktası oldu. İsrail’in sert tepki gösterdiği bu gelişme, bölgede yeni bir denge arayışını gündeme getirirken, Batı kamuoyunda artan baskıların da etkili olduğu görülüyor.

Sonuç olarak, küresel piyasalarda merkez bankalarının kararları, değerli metallerin ralli havası, jeopolitik gelişmeler ve Türkiye’de siyasi tansiyonun düşmesi yeni haftanın seyrini belirleyen ana başlıklar olacak. Özellikle altın ve gümüşteki teknik görünümler ile Erdoğan-Trump görüşmesinden çıkacak mesajlar, piyasaların yönü açısından yakından takip edilecek.