• ALTIN (TL/GR)
    5.177,68
    % 1,02
  • AMERIKAN DOLARI
    41,5514
    % 0,71
  • € EURO
    48,6484
    % 1,00
  • £ POUND
    55,7287
    % 0,85
  • ¥ YUAN
    5,8813
    % 2,73
  • РУБ RUBLE
    0,4992
    % 0,88
  • BITCOIN/$
    111.242
    % 0,13
  • BIST 100
    11.151,20
    % -1,99

Gazeteci Timur Soykan Seçil Erzan Vakası Serisi Başlattı -1

Gazeteci Timur Soykan Seçil Erzan Vakası Serisi Başlattı -1
  • Seçil Erzan’dan Mektup Var; Hepsi Paranın KayıtDışı Olduğunu Biliyordu
  • Selçuk İnan, 3 milyon dolar üzeri faiz aldı.
  • Akman genel müdür yardımcısı Mehmet Aydoğdu ile çektiği fotoğrafını gönderip ‘Seni şikâyet edeceğim’ diye şantaj yapıyordu.
image 77
Gazeteci Timur Soykan Seçil Erzan Vakası Serisi Başlattı -1 3

Gazeteci ve BirGün yazarı Timur Soykan, futbolcuları dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan’ın mektubunu paylaştı. Erzan, “Futbolcular, paranın ‘kayıtdışı’ olduğunu biliyordu. Kapıştılar” dedi. 

Seçil Erzan cezaevinden yazdığı mektupta ‘fon dolandırıcılığı’ iddialarını yalanladı. Davacıların kazancın kayıtdışı olduğunu bildiğini savunan Erzan, futbolcuların yüksek faiz talepleriyle paraları kapıştığını söyledi. Erzan, bazılarının yüzde 6 bin 420 faiz aldığını iddia etti. 

Soykan’ın yazısı şöyle: 

Banka müdürü Seçil Erzan’ın, Fatih Terim’in adını kullanarak Türkiye’nin yıldız futbolcularının arasında olduğu 18 kişiyi dolandırdığı iddiası ülke gündemine bomba gibi düşmüştü. 7 Nisan 2023’te patlak veren vurgunun üzerinden yaklaşık 2,5 yıl geçti. İddiaya göre; Erzan, DenizBank Florya Şubesi’nin müdürü olduğu sırada Galatasaraylı futbolcularla temas kurmuştu. Daha sonra onlara bankanın gizli ve özel bir fonu olduğunu anlatarak dolara yüzde 250 faiz gibi inanılmaz bir kazanç vaat etmişti. Bu paraları kayıtdışı olarak topladı. Aslında eski yatırımcıların paralarını yeni yatırımcılardan gelen para ile ödediği bir ponzi sistemi kurmuştu ve 2023 yılında sistemi çöktü. Bu olay; Fatih Terim, Arda Turan, Selçuk İnan, Muslera, Emre Belözoğlu gibi isimler nedeniyle aylarca konuşuldu ama pek çok soru yanıtsız kaldı.

Halen en önemli soru şu: Bu vurgunda toplanan 44 milyon dolar ile 15,6 milyon TL nerede? Kimlerin cebinde?

11 Nisan 2023’te tutuklanan Erzan, 28 ayda 12 duruşmaya çıktı. Halen Silivri Cezaevi’nde. Haksız, hukuksuz ve sadece niyet okumayla aynı cezaevinde hapsedilen gazeteci Fatih Altaylı’ya bir mektup ulaştırdı. Hücresinden gazetecilik yapmaya devam eden Altaylı da bu haberi bana ‘pas’ladı. Erzan’ın uzun mektubundaki savunmasını ile karşı iddiaları birlikte ele alalım:

Bu çark nasıl başladı?

Erzan, mektupta 2021 yılında bir tefecilik ağına düştüğünü savunuyor. Davanın şikâyetçilerinden Atilla Baltaş’ın tefeci olduğunu iddia ediyor. Yakın çevresinin kullanımına verdiği tutarların faizi ile geri iadesi için bu kişiden 250 bin dolar para aldığını ileri sürüyor ve şöyle yazıyor: “250 bin doları 1 yıl dolmadan 650 bin dolar olarak iade etmek zorunda kaldım. 650 bin dolar olarak ödeyeceğimi bilmiyordum. Uzun vadede düşük taksitlerle ödeyeceğim bir ödeme planı yapmıştık. Kendisini iyi niyetli, yardımsever bir iş insanı olarak tanıtıyordu… (Sistem çöktükten sonra) Baltaş telefonlarımı açmadı. Çünkü benden farklı beklentileri vardı. Karşılık bulamıyor, onunla kaçmamı istiyor, çözmemi istemiyordu.”

23 yıl bankacılık yapmış bir kişinin bu kadar saf olması ve kolayca tefecilerin ağına düşmesi inandırıcı mı? Zannetmiyorum.

Peki, 44 milyon dolar ve 15,6 milyon TL nerede?

Erzan, Baltaş’tan aldığı 250 bin dolar için bir yılda 2 milyon 100 bin dolar faiz ödediğini iddia ediyor. Bu parayı tehditler nedeniyle ödemek zorunda kaldığını savunuyor. Baltaş, davada Erzan’dan 5 milyon dolar alacağı olduğunu söylüyor.

Erzan mektubunda borçlarını ödemek için Süleyman Aslan’dan 11 milyon TL borç aldığını ve bir yılda 3,5 milyon dolar faiz ödediğini öne sürdü. Aslan, Erzan’dan 3 milyon dolar alacaklı olduğunu söylüyor.

Mektubunda kendisini suç kastı olmayan, tefecilerin eline düşmüş bir mağdur olarak anlatan Erzan, aralarında Ayhan Akman, Semih Kaya gibi futbolcuların da olduğu 17 isim sıralıyor ve bu kişilerin bir kuruş alacakları olmamasına rağmen tehditlerle 21 milyon dolar faiz aldıklarını iddia ediyor.

Böylece Erzan, MASAK raporunda tespit edilen 44 milyon doların 26 milyon 600 bin dolarını tehdit ve baskılar sonucu dağıttığını savunuyor. Geriye halen açıklanamayan 17 milyon 400 bin dolar ve 15,6 milyon TL kaldı.

YÜZDE 6 BİN 420 FAİZ

Futbolcuları dolandırdı mı? Onlara ne kadar para verdi?

1 TL menfaati olmadığını savunan Seçil Erzan’ın mektubunda şöyle yazdı: “Semih Kaya, 3,2 milyon dolar verdi. 4 milyon Euro’ya Bodrum’dan villa aldı. Valizlerle ben ödedim. 6 günde 725 bin dolar faiz aldı. Yüzde 6 bin 420 faiz. Verdiğim faizlerle hibrid Mercedes aldı. Bankaya gelip durmadan antetli kâğıtlarda imzamı attırıyordu. Hesabında 10 milyon dolar olsun istiyordu.

Selçuk İnan, 3 milyon dolar üzeri faiz aldı.

‘KORKUNÇ PARA HIRSI VAR’

Arda Turan, 6,5 milyon doları bir ayda 7,5 milyon dolar olarak aldı. 2 katını alamadığı için ‘Paranın tamamını alamadım, ben zaten faize karşıyım’ diyor. Arda Turan’ın korkunç bir para hırsı var. Nakit parası yokmuş, çevresinden borç almış sonradan anladım. Faiz almak için gayrimenkullerini sattı, kredi çekti. Hatta Emre Çolak’ın faizini paylaşmak için de gitmiş kendisi ile görüşmüş. Borçlarını kapattım, kredisini ödedim, üzerine faiz de ödediğim halde daha da fazlasını almak istiyordu. Ödemesini yapmadan Rolls Royce almıştı. Galerici ödeme için beri arıyordu. Galericiye ödemeyi ben yaptım.

Emre Çolak, İspanya’daydı. En son 10 yıl önce gördüm. Çolak beni arayıp ‘Arda abi ile para gönderiyorum’ dediğinde haberim oldu. Turan’ın alacağı olmadığı halde bir takım yollarla bankadan anaparam diyerek faiz aldığını öğrendik. Buna rağmen Çolak’a ödeme yapmadıysa vicdanına bırakıyorum.

Ayhan Akman’a çok yüksek faizlerle ana parasını ödedim. Akman bana genel müdür yardımcımız Mehmet Aydoğdu ile çektiği fotoğrafını gönderip ‘Seni şikâyet edeceğim’ diye şantaj yapıyordu. Aldıkları yetmemiş daha da alacağı faizlerle Zekeriyaköy’de inşaat projesine başlayacaktı.”

‘PARALARI KAPIŞTILAR’

Erzan, mektubunda büyük faiz beklentisindeki futbolcular ve tefeciler tarafından mağdur edildiğini iddia ediyor. Evinin basılıp yüzde 99 engelli annesinin sokağa atıldığını, darbedildiğini, evindeki varlıklarının yağmalandığını, sokak çetelerinden sürekli kendisini tehdit ettiğini, bankanın önünde mafyanın beklediğini anlatıyor. Kendisinden para talep edenlerin her gün kapısına dayandığını ifade ettikten sonra şöyle yazdı: “Adımı, soyadımı söyleyemeyecek halde, her şeye ‘Evet, Tamam, haklısın’ diyordum. Ölmeyi bekliyordum. Son 1 ayda baskılar daha da artmıştı. Artık birbirlerinin paralarını ellerinde dekontlar ile bekleyerek otoparklarda, sokak aralarında, araba bagajlarında kapıştılar. Herkesin her şeyden haberi vardı… Arda Turan, Muslera, Volkan Bahçekapılı, Semih Kaya, Fırat Özdemir, Ayhan Akman, Selçuk İnan… Eve biri girip öteki çıkıyordu.”

O PARALARI VERMEYE NASIL İKNA ETTİ?

Ancak bu kişilerin neden ona bu paraları verdiklerini açıklamıyor. İnanılmaz faiz vaatlerini nasıl ortaya çıktığını da söylemiyor. Davacıların ifadeleri ve iddianameye göre ise; Erzan, bankada çok yüksek faiz getiren gizli bir fon olduğunu söyleyerek insanları dolandırmıştı.

Futbolcuları, ‘Fatih Terim Fonu’ diyerek mi kandırdı?

Erzan bu iddiayı kabul etmiyor. Bir fondan bahsetmediğini iddia ediyor. Onun mektubuna göre; bazı davacı kişiler, daha çok para almak için böyle bir fon iddiasını ortaya atmış. Oysa birbirinden bağımsız pek çok mağdur, ‘Gizli fon’ iddiasıyla kandırıldıklarını ifade ediyor.

Erzan ise şöyle yazdı: “Paraların hiçbiri banka müdürü olduğum için bana teslim edilmiş paralar değildi. Zaten bu paraların bankacılık faaliyetleri içerisindeki bir enstrümandan kazandırılması mümkün değildi. Hem bu yönden hem de kazanma biçimi vergiden muaf, kayıtdışıdır. Bankacılık sisteminin amacı kayıtdışının kayıt altına alınmasıdır. Bu kişiler kayıtdışı yöntemi tercih ettiler. Bu nedenle de DenizBank ya da başka bankalardan çektiklerini pastanelerde teslim ettiler.”

ERZAN’DAN HAKLI SORULAR’

Seçil Erzan, günlük, haftalık, aylık yüzde 1000’leri aşan faize bu kişilerin inanmasının imkânsız olduğunu ifade ediyor. Davacıların verilen paraların kayıt dışı olduğunu bildiklerini savunmak için şunları sıralıyor:

“Yıllarca yüksek faiz aldılar. Ama ‘Hiç mobil bankacılığa bakmadık’ diyorlar. İnandırıcı değil.

Çanta dolusu paraları bankada değil pastanede verdiler.

İddia sahiplerinin finansal okuryazarlık seviyeleri, fon işlem tecrübeleri yüksek, mobil bankacılık kullanımları var.

Davacı olan kuzenim ve eşi Merve Yılmaz ve Tanın Yılmaz… Biri Manchester biri Colombia Üniversitesi mezunu. Fatih Terim’in yeğeni Terim Arıcan Garanti Bankası, Hazine’de çalışmış, ileri düzey SPK lisansı olan bir bankacılık kariyeri vardır.

Bankada benim dışımda kimseyle görüşmediler. Oysa bankanın genel müdürüne bile ulaşabilecek seviyedeler. Bölge müdürlerinin yakın dostları. Bankayı 7-24 arayıp hizmet alabilen, özel yatırım danışmanları olan kişiler. Paraların akıbetini niye başka yöneticiye sormuyorlar.

DenizBank’ın evrağı diye past-it, Castrol, Kuveyt Türk ajanda yapraklarına, defter kâğıtlarına attığım imzaları sundular.”

Bunlar haklı sorular. Paraları verenlerin gizli ve kayıt dışı bir sistemden büyük kazançlar elde etmeyi hedefledikleri düşünülebilir. Türkiye’de kayıt dışı parayla dönen dolapların bir özeti yaşanıyor.

Kaynak: Birgün

YORUMLAR YAZ