• ALTIN (TL/GR)
    5.448,24
    % 1,52
  • AMERIKAN DOLARI
    41,7051
    % 0,23
  • € EURO
    48,7949
    % 0,43
  • £ POUND
    56,1392
    % 0,24
  • ¥ YUAN
    5,9148
    % 2,28
  • РУБ RUBLE
    0,5037
    % -1,06
  • BITCOIN/$
    126.816
    % 1,94
  • BIST 100
    10.735,97
    % -1,13

Cesur Kadınlar ve Bilim

Cesur Kadınlar ve Bilim

Didem Seymen / Haber Merkezi – L’Oréal Türkiye, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliği ile 23 yıldır sürdürdüğü “Bilim Kadınları İçin” Programı ile bu yıl da umut veren dört genç kadın bilim insanının başarılarını ön plana çıkardı. Bugüne kadar Türkiye’de toplam 128 kadın bilim insanına ödül veren program, kadınların bilime katkılarını görünür kılmanın yanı sıra, genç nesillere ilham verecek güçlü rol modeller sunuyor. L’Oréal’in küresel ölçekteki benzer programı, 27 yılda 110’dan fazla ülkede 4,700’den fazla kadın bilim insanına destek sunmuştur. Ayrıca 137 kadın bilim insanı uluslararası düzeyde “Bilimde Mükemmeliyet Ödülü” ile ödüllendirilmiş olup, bunlardan yedisi daha sonra Nobel Ödülü kazanmıştır.

Tek Amaç: İnsanlığa Fayda

Bu yıl Türkiye’de ödül alan dört kadın bilim insanının yaptığı çalışmalar, bilimin geleceğini şekillendirme potansiyeline sahip. Doç. Dr. Banu İyisan (Boğaziçi Üniversitesi), tedaviye dirençli üçlü negatif meme kanseri için insan saç telinden bin kat daha küçük akıllı hibrit nano ilaçlar geliştirmektedir. Bu ilaç sistemlerinin hem etkinliğini artırması hem de yan etkilerini azaltması hedeflenmektedir.

Dr. Dilara Nemutlu Samur (Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi), Parkinson hastalığının bağırsak-beyin bağlantısını incelemek üzere bir “çip-üstü-organ” modeli geliştirmektedir. Bu model aracılığıyla erken tanı için biyolojik ipuçlarının elde edilmesi hedeflenmektedir.

Dr. Duygu Kuzuoğlu Öztürk (Sabancı Üniversitesi), prostat kanserinin en dirençli türlerindeki hücrelerin protein üretim mekanizmasını araştırmaktadır. Bu çalışma, gelecekte tedaviye dirençli hücrelerin kontrol altına alınabilmesi için kapı aralayabilir.

Doç. Dr. Sevinç Figen Öktem Seven (ODTÜ) ise yapay zeka destekli düşük maliyetli hiperspektral görüntüleme teknolojisi üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Bu taşınabilir sistem, tarım alanından sağlık teşhislerine kadar geniş bir uygulama yelpazesi sunabilir.

Cesur Kadınların Hikâyesi

Bilim kadınlarının hikâyeleri yalnızca ödül törenlerinde değil, gelecek nesillere bırakılacak bir eserle de duyurulmaktadır. “Bilim Kadınları İçin: Bilimin İzinde Cesur Türk Kadınlarının Hikâyesi” adlı kitap, ödüllendirilen bilim kadınlarının yolculuklarını bir araya getiriyor. Kitaptan elde edilen tüm gelir, Bilim Kahramanları Derneği aracılığıyla 812 yaş aralığındaki çocukların robotlarla yenilikçi çözümler geliştirmelerine destek olacak.

L’Oréal Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü İrem Karaoda Tanrıkulu, kitabın önemini vurgulayarak: “23 yıldır yürüttüğümüz Bilim Kadınları İçin Programı kapsamında 128 kadın bilim insanına destek verdik; bir bilim kadınımız uluslararası mükemmellik ödülü, beş bilim kadınımız da ‘Uluslararası Yükselen Yetenek’ unvanını aldı. Bugün, bu başarıları kalıcı kılmak ve daha geniş kitlelere ulaştırmak için bu kitabı yayımlıyoruz. Bu eser, sadece bilimsel değil, hayalleri, eşitlik arayışını ve cesareti de görünür kılıyor. Asıl gurur, bu kitabın kahramanları olan bilim kadınlarımıza ait. Biz sadece onların sesini daha fazla insana ulaştırmayı amaçlıyoruz.”

Bilimin Dönüştürücü Gücü

L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Vanya Panayotova, programın etkisini şöyle ifade etmektedir: “Bilim insanı kökenli bir lider olarak, projelerin arkasındaki tutkuyu ve bilimin dönüştürücü gücünü yakından izliyorum. Türkiye, programın en aktif ülkelerinden biri ve en çok destek veren ilk beş ülke arasında yer alıyor. Önümüzdeki yıllarda da kadın bilim insanlarımızın potansiyellerini ortaya çıkaracak projelerin destekçisi olmayı sürdüreceğiz.”

Akademide ‘Sızdıran Boru’

UNESCO İstatistik Enstitüsü verilerine göre, dünya genelindeki araştırmacıların sadece üçte biri kadınlardan oluşmaktadır ve ulusal bilim akademilerindeki kadın temsil oranı yüzde 12’dir. Times Higher Education (THE) verileri, dünyanın en iyi 200 üniversitesinin yalnızca dörtte birinin kadınlar tarafından yönetildiğini göstermektedir. Nature araştırması, erkek bilim insanlarının kadınlara göre iki kat daha fazla fon aldığını ortaya koymaktadır. Kadın bilim insanlarının makalelerde yazar olarak belirtilme olasılığı yüzde 13, patentlerde ise isminin geçme ihtimali yüzde 58 oranına daha düşük kalmaktadır.

YÖK verilerine göre Türkiye’de de benzer bir tablo gözlemlenmektedir. Kadın araştırma görevlilerinin oranı yüzde 55, öğretim görevlilerinin ise yüzde 52 seviyesindedir. Ancak profesörlük aşamasında bu oran kademeli olarak yüzde 35’e kadar inmektedir. Türkiye’de 186 erkek rektöre kıyasla sadece 15 kadın rektör görev yapmakta, erkek dekan sayısı da kadın dekan sayısının yaklaşık üç katına ulaşmaktadır. Kadınların kariyer yolculuklarının başında güçlü bir şekilde yer almalarına rağmen, üst kademelere doğru ilerlediklerinde temsil oranlarının azalması, ‘sızdıran boru sorunu’ olarak adlandırılmaktadır.

“Bilim Kadınları İçin” Programı, bu durumun değişmesine yardımcı olmaktadır. Türkiye’de bugüne kadar ödül alan 128 kadın bilim insanının 100’ü, günümüzde profesör veya doçent olarak akademik çalışmalara devam etmektedir.

Gelecek, Kadınların Bilimiyle Şekillenecek

Bu yıl dört kadın bilim insanına toplam 1,2 milyon TL destek sağlanmıştır. Dört farklı üniversiteden gelen cesur genç kadınların projeleri, sadece akademik dünyaya değil, tüm topluma umut taşımaktadır. Nobel ödüllü bilim kadınlarının izinde ilerleyen Türk araştırmacılar, bilimin eşitlikçi bir gelecek inşa etmesinin en güçlü kanıtı olmaktadır.

YORUMLAR YAZ