Bugün kara da Türkiye üslerini genişletiyor.
Sina da Ürdün de Mısır’ın çöllerinde devriyeler atılıyor, Suriye de öyle. Basra kıyılarında bir kuşatma var. Somali de Türk sancakları dalgalanıyor, bunlar tesadüf değil. Bir kaderdir!
Günü geldiğinde karşı da bizleri boğmak isteyen düşman ne ara “Türkiye bunları yaptı?” diyecek? Tarih elbette tekerrür eder. Her çağın bir firavunu vardır ve en güçlü olduğunu düşündüğü anda boğulur gider! Dün Mısır’da firavun vardı, bugün İsrail’de. Akdeniz İsrail’in boğulduğu yer olacaktır.
Bazı konuşmalarda şahit oluyoruz “neden Türkiye sessiz kalıyor olanlara”. Eğer zaferi istiyorsan Uhud tepesinde ki okçular gibi olmayacaksın, sabredeceksin. Bugün İsrail’in en çok korktuğu ne İran ne Suudi Arabistan ne de başka bir devlettir, TÜRKİYE’dir…
Türkiye’nin sessiz duruşu onları korkutuyor. SUMUD’un kahramanlarını nasıl alıp getirdik Türkiye’ye? Gün gelecek Gazze de zulüm bitecek nasıl Malazgirt’te cesaretimizle kazandıysak, Nasıl İstanbul’da aklımızla kazandıysak. Çanakkale’de fedakarlıkla kazanıldıysa, Gazze’de de iman ile kazanılacaktır. Zulüm elbet son bulacaktır. Katledilen bebeklere susacağız mı sanıldı? Yok! Her şeyin yeri ve zamanı var. O gün gelecektir . Gazze de zulüm bitecek. Çünkü Allah’ın sabrı da büyük gazabı da. Elbet dünya adaletin de tecelli ettiği bir yerdir. Öyleyse sabredip göreceğiz. O masumlara karşı zulüm sona erecektir. Kudüs ün altını her gün oyan, sivilleri çadırlarında dron saldırılarıyla yakan zihniyete elbet bir yiğit çıkacak dur diyecektir… Sabır !